İnsanlar durup dururken neden kavga ederler?
Mevzu serin, konu derin!
Çağdaş bireyler durup dururken kavga etmiyor. Bir haksızlık söz konusu ise, toplumsal bir haksızlık var ise çağdaş bireyler tepkilerini demokratik çerçevede dile getirir, haksızlığı protesto eder.
Şimdi buna da izin vermiyor bu iktidar, yani çağdaş tepkilerin dile getirilmesine dahi tahammül edemiyorlar.
*
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin Kocaeli menşeli ithal bürokratları kurumun içinde ‘tekme tokat’ kavga etmiş. Öğrendiğimiz kadarıyla ‘ihale’ ve ‘personel alımı’ konusunda bir anlaşmazlık söz konusuymuş.
Hayırlı işler beyler!
Bu kadar açıktan bir kavga olduğuna göre ‘rant’ bayağı yüklü olsa gerek. Yoksa durup dururken ‘koca, koca’ adamlar! Niye kavga etsin ki?
Kavga için bir gerekçe olmalı.
Elbette ki vardır bir gerekçeleri.
Onların var ise, bizim de vardır gerekçe tahminimiz.
‘Paylaşım savaşı’.
Başka ne olabilir ki?
*
Emeksiz, çabasız, tepeden mirasın üzerine oturunca doğal olarak insan denen varlığın bir yerleri ‘kalkıyor’, ayaklanıyor, kendini kaybediyor, miras yedi oluyor, sonuçta böyle oluyor.
Allah şaşırtıyor, toplum şaşırtıyor, para şaşırtıyor, mevki-makam şaşırtıyor, onunla da kalmıyor, bir de şımartıyor, pervasız yapıyor, ukala yapıyor, elle tutulamaz hale getiriyor.
Sonra da böyle ‘rezil-rüsva’ ediyor!
Kim diye mi soruyorsunuz?
İlahi adalet.
Kul hakkı.
Yetmez mi?
*
Bu Kocaeli kentinden getirilen ithal modellerin mal varlıklarının kesinlikle araştırılması gerekiyor. Bunlar oralarda da böyle biliniyormuş. Diyarbakır’daki kavgayı, Kocaeli’ndeki gazeteler de duymuş, sayfalarına konu etmişler.
*
Şimdi, bu soğuk, karlı kış gününde bunları niye konu ettim?
Çok güncel bir durum olduğu için bir, ikincisi, yetmez mi bre deyyuslar, halkın malını, parasını, değerlerini çarçur ettiğiniz. Böyle şaşırır birbirinize düşersiniz işte.
*
Bu işlerle, yani rantlı işlerle uğraştıkları için hizmetle ilgili sorumlulukları olmuyor köftehorların. Aha da dün yaşadığımız kar’a teslim oluşumuz. Günlerdir kar geleceği biliniyor. Sosyal medya da belediyeciler hava atıyor ‘hazırız, bekliyoruz’ diye.
Geldi kar.
Ne yaptınız?
Kent olduğu gibi kar’a teslim oldu.
İnsanlar işlerine gidemedi, yollar tıkandı, kapandı.
Demek ki neymiş?
Hava basmayacaksınız.
Doğru hizmet vermek sizin işiniz değil.
Sizin işinizin ne olduğunu kavganızdan yansıyanlardan bir kez daha anlayabildik.
Açık, açık söylüyorum;
RANT-RANT-RANT.
Ama bilin ki, bunların tümünün hesabını bu kent adına, insanlarımız adına soracağız, burunlarınızdan fitil, fitil söküp alacağız.