Bu haftaki eylemde 13 Şubat 1996 yılında, Diyarbakır’ın 'in Bismîl ilçesinde bulunan evinden çıktıktan sonra bir daha geri dönmeyen 17 yaşındaki Sabah Oruç'un kaybediliş hikâyesi hatırlatıldı.
Oruç'un öyküsünün anlatılması öncesinde konuşan İHD Amed Şube Başkanı Raci Bilici, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'a yapılan silahlı saldırı girişimini kınadıklarını ve geçmiş olsun dileklerini söyledi.
Onlarca basın mensuplarının halen cezaevlerinde tutuklu olduğuna işaret eden Bilici, "Türkiye'de gazeteciler büyük bir baskı ve tehdit ile bastırılmak isteniyor. Bu yüzden tüm basın mensuplarına geçmiş olsun diyorum. Bilici, ardından Tahir Elçi sukikastine değinerek, "Tahir Elçi gibi barış ve insanlık yanlısı bir kişiyi faili belli olmayan bir olayla kaybettik, bu faili meçhullerin sürdüğünün bir kanıtıdır" diye konuştu.
17 yaşında kaybedilen Sabah Oruç'un öyküsünü ise İHD Bölge Temsilcisi Abdullselam İnce şu şekilde paylaştı: "1979 yılında Mardin'in Mazıdağ ilçesine bağlı Yukarı Konak köyünde doğan Sabah Oruç ilkokul mezunuydu. Diyarbakır'da ikamet etmekteydi ve balıkçılık yapıyordu. 13 Şubat 1996 tarihinden evinden çıkan Oruç, o gün eve dönmeyince ailesi telaşlanmaya başladı. Oruç'tan haber alamayan aile telaşlanmaya başladı. Bismil ilçe Cumhuriyet Başsavcılığı'na, ilçe Jandarma Komutanlığı'na ve İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne başvurdu. Fakat akıbetine ilişkin hiçbir haber alınamadı."
Oruç ile diğer kayıpların akıbetinin açıklanmasının sorulduğu açıklama, 5 dakikalık oturma eylemiyle sona erdi.
Haber:Ali Abbas Yılmaz