Katarakt depresyona neden oluyor

Op. Dr. Lokman Balyen yaptığı açıklamada, her iki gözünde kataraktı bulunan vatandaşları uyardı. Op. Dr. Balyen, kataraktın, gözdeki doğal merceğin saydamlığını kaybetmesiyle sisli, buğulu veya buzlu cam gözün gördüğünü ve özellikle ileri yaşlardaki vatandaşların gözlerinde katarakt riskinin fazla olduğunu belirtti. Kataraktın, göz yorgunluğu, baş ağrısı ve stresle kendini göstermeye başladığını belirten Op. Dr. Balyen, "Katarakt olgunlaştığında cisimler şekilsiz, bulanık veya zayıf görülür. İlerlemiş kataraktlarda görme keskinliği bazen sadece ışık algılaması düzeyinde olup, ameliyat edilmezse kalıcı körlükle sonuçlanabilir. Maalesef mevcut tablo normal yaşam ile bağdaşmayıp kişilerin sosyal ve mesleki yaşam profillerini olumsuz yönde etkiler. Zaman zaman katarakt hastaları, çeşitli sebeplerden dolayı veya sebepsiz olarak katarakt ameliyatı olmayı reddedebiliyorlar. Maalesef mevcut tablo istenmeyen sonuçlara sebep olabiliyor. Hastalar, hem katarakttan hem de psikolojik sorunlardan dolayı ayrıca diğer organik hastalıklar sebebiyle bağımlı ve yardıma muhtaç bir durumla yüzleşmeleri mümkündür. Tek gözde kataraktı bulunan vatandaşlar diğer gözü ile olağan yaşamlarını sürdüre bilirler ancak her iki gözünde birden kataraktı olanlar ise Dünya ile bağlantıları neredeyse kesiliyor. Katarakt hastaların sosyolojik, psikolojik, fiziksel, duygusal, davranışsal ve bilişsel problemler ortaya çıkması kaçınılmazdır. Ameliyat olmayan katarakt hastalarındaki psikolojik, fiziksel, zihinsel, duygusal ve davranışsal uyumsuzluklar, yetersizlikler ve sıkıntılar ise stres, anksiyete, panik, depresyon gibi ruhsal bozukluklar ile sonuçlanabilir" dedi.
Katarakt ile ilgili 3 yıldan bu yana hastalar üzerinde bir araştırma yaptığını kaydeden Op. Dr. Balyen, hastaların, katarakt gelişmeden önceki duygu durumları ve entelektüel düzeyleri ile her iki gözde katarakt geliştikten sonraki durumlarıyla ve katarakt ameliyatı olduktan sonraki durumlarıyla karşılaştırma yaptığını söyledi. Op. Dr. Balyen şöyle devam etti:
"Maalesef iki gözden görme yetisini kaybeden kişilerde baş ağrısı, uyku bozuklukları, konsantrasyon bozukluğu, unutkanlık, sinirlilik, mide-bağırsak rahatsızlıkları, enerjisizlik, depresyon, anksiyete ve panik atakları gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Her iki gözde Katarakt geliştikten sonra stres kaçınılmazdır. Kişide önceden mevcut olan diyabet, hipertansiyon, migren, akciğer hastalıkları, böbrek hastalıkları, karaciğer hastalıkları, mide-bağırsak hastalıkları, alerji hastalıkları, romatizmal hastalıklar veya kalp hastalıkları gibi bazı kronik rahatsızlıklar stres yüzünden alevlenebilir. Her iki gözde katarakt gelişen ve ameliyat olmayan kişilerde biyopsikososyal ve fizyopatolojik bozukluklar gelişiyor, dolaysıyla stres, anksiyete, panik ve depresyon kaçınılmaz bir hal alıyor. Katarakt sonrası gelişen stres, kişiyi sosyal yaşamda, işinde veya aile içi rolünde gerekli performansı gösteremez. Hatta tümden işlevsiz kalabilir. Artık görme yetisini kaybeden ve hastalık belirtilerine yol açmış stres kişinin işini kaybetmesine, başkalarına bağımlı hale gelmesine yol açabilir. Her iki gözde katarakt geliştikten sonra görme keskinliği ne kadar azalırsa sosyolojik, psikolojik, fiziksel, duygusal, davranışsal ve bilişsel problemler de artış gözlenir.”
Ameliyat sonrası hastaların bir süre sonra normal yaşamlarına geri döndüklerini aktaran Op. Dr. Balyen, "Katarakt ameliyatı sonrası görme keskinliğindeki artış, sosyolojik, psikolojik, fiziksel, duygusal, davranışsal ve bilişsel problemlerde azalma ve düzelme gözlenir. Yaklaşık iki hafta veya üç ay içinde yavaş yavaş stresin ve anksiyetenin azaldığını veya kaybolduğunu tespit ettik. Dolayısıyla biyopsikososyal ve fizyopatolojik bozuklukların azaldığını veya kaybolduğunu tespit ettik. Hemen hemen bütün hastaların sosyolojik, psikolojik, fiziksel, duygusal, davranışsal ve bilişsel problemlerin azaldığını veya kaybolduğunu tespit ettik" ifadelerini kullandı. 
Op. Dr. Balyen, her iki gözünde birden kataraktı bulunan hastaların en yakın göz doktoruna görünmelerini tavsiye etti.