TİGRİS HABER- Tıbbi tanımıyla “Pelvik Konjesyon Sendromu” (PKS), karnın alt kısmında, yumurtalıklar ve rahim etrafındaki toplardamarların genişlemesi nedeniyle oluşan bir durumdur. Uzmanlar bu genişlemenin şiddetli ağrılara neden olabileceğini belirtiyor.
PKS'nin kesin nedeni bilinmemektedir, ancak uzmanlar birkaç olası etkenin rol oynadığını düşünmekte.
- Toplardamarlardaki kapakçıkların zayıflığı veya hasarı, alt karın bölgesindeki anormal durumlar, hamilelik, doğum ve menopoz gibi hormonal değişiklikler, obezite, bu etkenlerden bazıları
PKS'nin belirtileri
PKS'nin en yaygın belirtisi, alt karın bölgesindeki ağrıdır. Bu ağrı, sürekli veya aralıklarla olabilir ve genellikle zonklayıcı veya bıçaklayıcı olarak tanımlanır. Ağrı, genellikle ayakta dururken, yürürken veya egzersiz yaparken şiddetlenir.
- Kasıklarda ve karnın alt kısmında dolgunluk veya basınç hissi, idrar yaparken yanma veya ağrı, cinsel ilişki sırasında ağrı, adet öncesi kramplar, yorgunluk da bu belirtilerden bazılarıdır.
PKS teşhisi genellikle, hastanın belirtilerini ve tıbbi geçmişini değerlendiren bir doktor tarafından yapılır. Teşhis için yapılan bazı testler:
- Ultrason: Bu test, yumurtalıklar ve rahim etrafındaki toplardamarların genişlemesini gösterebilir.
- MR: Bu test, ultrasonografiden daha ayrıntılı görüntüler sağlar.
- Anjio: Bu test, toplardamarların içine boya verilerek yapılır ve damarların yapısını ve işlevini gösterir.
PKS'nin tedavisi, belirtilerin şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlıdır. Hafif vakalarda, yaşam tarzı değişiklikleri yeterli olabilir.
Bu değişikliklerden bazıları:
- Kilo vermek, toplardamarlardaki basıncı azaltmaya ve ağrıyı hafifletmeye yardımcı olabilir.
- Düzenli egzersiz yapmak, kan akışını iyileştirmeye ve ağrıyı hafifletmeye yardımcı olur.
- Uzun süre ayakta kalmamak: Uzun süre ayakta kalmak, toplardamarlardaki basıncı artırabilir ve ağrıyı kötüleştirebilir.
- Sık sık tuvalete gitmek: Ağrıyı hafifletmek için sık sık tuvalete gitmek önemli.
Pelvik konjesyon sendromu, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilecek bir durumdur. Ancak uygun tedavi ile kontrol altına alınabilir ve kişi normal bir yaşam sürebilir.