Yaklaşık 13 bin yıllık geçmişi ve 33 medeniyete yaptığı ev sahipliği ile tarihin eskitemediği kentlerden biri olan Diyarbakır’ın artık sembolü haline gelen yerli karpuz fideleri geçtiğimiz mart ayında Dicle Nehri kenarındaki arazilerde toprakla buluşmuştu. Yıl boyu yöreye özgü olan güvercin gübresi kullanılarak bakılan karpuzlar büyümeye başladı. İki yıl önce hastalığın vurması nedeni ile 30 kilograma kadar düşüş yaşanan Diyarbakır karpuzu geçtiğimiz yıl yapılan çalışmalar sayesinde 52 kiloya ulaşarak eski günlerine dönme sinyali vermişti. Yağışın düşük olmasına rağmen önemli bir ağırlığa ulaşması sonrası gözler bu yıla çevrildi. Karpuz eken bostan sahipleri, Diyarbakır karpuzunun hasadına başladı. Özellikle yaz aylarının başında yoğun yağış nedeni ile bazı hastalıkların vurduğu bostanda 50 kilogramlık karpuzlar biçildi. Her biri 35-50 kilogram arasında olan iki kişi tarafından zor taşınan karpuzlar, tarladan titizlikle toplanarak araçlara aktarıldı. Çoğu sergilenmek üzere kurumlara verilecek olan karpuzlar, araçlara taşındıktan sonra kent merkezine doğru yola çıktı.
En ağır karpuzlara özel önlem
Diyarbakır-Batman karayolu yakınlarında karpuz yetiştiriciliği yapan çiftçi Adil Aydın, ürünü toplamak için işçiler ile birlikte sabahın erken saatlerinde arazisinin yolunu tuttu. Tarlasındaki karpuzların çoğunun önemli derecede büyüdüğünü gören Aydın, en ağır karpuzu bulmak için kolları sıvadı. Aydın, tarladan koparılan karpuzları, beraberinde getirdiği tartıda tarttıktan sonra özenle yere bıraktı. 35 kilo ve altı ile fazlasını farklı yerlerde özel önlemler alarak barındıran Aydın’ın tarlasında 51 kilogramlık karpuz biçildi. Karpuz, tartıldıktan sonra iki kişinin yardımı ile şahsi arabaya konularak muhafaza altına alındı.
3 çeşit karpuzdan biri yok oldu
Karpuz biçimi ile igili açıklamalarda bulunan çiftçi Adil Aydın, Diyarbakır karpuzunun 3 çeşidinin olduğunu bunların pembe, sürme ve ferik olduğunu söyledi. Şu anda ferik çeşidinin yok olduğunu kaydeden Aydın, “Yeterince destek verilmediğinden dolayı ferik çeşidimiz artık kayboldu. İleriki zamanlarda Diyarbakır karpuzunu çocuklarımıza fotoğraflarda göstermeye başlayacağız. Sürme çeşidinin özelliği 30-65 kilogram arasında olmasıdır. Bunlar güvercin gübresi ile besleniyor Dicle Nehri kenarında kumsal alanda yetişiyor. Pembe çeşit karpuz ise 8-23 kilogram arasında değişen şu anda sofralarda bulunan çeşittir. Kesilince içi hafiften pembemsi olan ve aroması fazla olan bir karpuz çeşididir. Bu da kumsal alanlarda yetişir. Diyarbakır denildiği zaman karpuz akla gelir. Bu karpuzun dünyada eşi benzeri yoktur” dedi.
“Geçen yıla göre verim yüksek, ağırlık az”
Geçen sene yağışların az olması nedeni ile verimin az olduğunu bu sene ise yağışların artması nedeni ile verimin fazla olduğuna değinen Aydın, şöyle devam etti:
“Geçen sene 52 kilogramlık bir karpuzumuz vardı ve en büyük karpuz bize aitti. Ama bu sene bir iki kilo daha az olacağını tahmin ediyorum. Bu yağışın fazla olması nedeni ile ortaya çıkan mantar hastalığına bağlı olarak ortaya çıktı. Hastalık nedeni ile karpuz daha az gelişiyor. Bugün biçtiğimiz karpuzlardan en ağır olanı 51 kilo civarındaydı, tarlada karpuzlarımız var hala, üstünü de bulabiliriz.” (İHA)