KARDEŞLEŞME

Şahin DOĞAN

 

     İnsan denizi nasıl olur? Görmek için başka ülkeleri aramaya gerek yok. Amed Newroz Meydanı yeterince bu görüntüyü ortaya koymaktadır.

       Mazlumların Amed zindanının karanlık, güngörmez bir hücresinde üç kibrit çöpüyle yaktığı Newroz ateşi, şimdi milyonları kucaklayan göz alabildiğine geniş bir alanda, dev bir ateşle karşılık bulmaktadır. Meydan hınca hınç her yaştan, her cinsten, her halktan, her kültürden insanlarla doldu.

        Yerinde ve zamanında atılan bir adımın, tarihsel anı ifade eden bir sözün zamanla nasıl ete kemiğe büründüğünü, nasıl politik güce dönüştüğünü anlamak için Newroz alanlarını doğru okumak yeterlidir.

       Karadenizin deniz gören Kürtleriyle, Mezopotamya’nın dağ Kürt’leri arasındaki köprünün nasıl kurulduğunu en iyi, Karadeniz havasıyla govend oynayan meydandakiler gösterdi. Karadenizin coşkusu Amed’e aktı. Amedin sıcaklığı kardeşliği Karadenize uzandı.

     Newroz, baharın gelişini müjdeliyor. Dağlar çiçekleniyor. Doğa yeşile kesiyor. Çiçeklenen sadece dağlar değil, halklar arasındaki kardeşliğin de çiçeklendiğini görebiliyoruz. Kawa’lar zalim Dehak’lara karşı birleşiyor. Bu durum Orta Doğu halkları açısından, çok umut vericidir.

      Milyonlar nasıl, tek renk, tek yürek, tek ses, tek nefes olabiliyor. Meydan’’ AZADİ’’ zılgıtlarıyla inledi. Milyonları böylesine bir araya getiren, bağlayan duygu ve düşüncelerin sırrı nerede yatmaktadır.

      Kürt halkı ve Orta Doğu’nun kadim halklarını bu kadar gönülden birbirine bağlayan, benimseten düşüncelerin derinliği, hangi gerçekliği ortaya çıkarmaktadır. Bu büyülü gelişmenin sırrı tarihin başlangıcında gizlidir. Ana nehir kültürlerini yaratan Orta Doğunun kadim halkları tarihin başlangıcında aralarında kurdukları, dostluk kardeşlik köprülerini Dehak’lar tarafından yıkılmak istendi, dostlukların, kardeşleşmelerin yeri düşmanlığa evrilmek istendi. Aralarına nifak sokulmak istendi. Ancak; aradan geçen bu hengâmeli ve çileli süreçten sonra güneş farklı doğmaya başladı.

      Özgürlük hareketi tarafından ortaya çıkarılan tarihsel gerçekler, halkların tarihsel bilincini canlandırdı, sadece Kürt halkı değil; yok olmayla yüz yüze kalan bütün Orta Doğunun bütün halkları da, bu küller üzerinden yeniden doğmaya başladı. Tarihin başlangıcındaki, neolitik dönemdeki gibi, sınıfsız, sömürüsüz, kardeşçe, birlik ve dayanışma içinde yaşadıkları gibi;  yeniden, geçmişteki gibi, demokratik birliktelik içinde yaşayabileceklerini gördüklerinden dolayı halklar bu halka etrafında birleşmektedirler. Bu kapitalist sisteme karşı bir alternatif olarak gelişen Orta Doğu halkları arasında birlikteliği yeniden inşa ederek;  geleceğin özgür ve eşit dünyasını şekillendirecektir. ‘savaşın ateşini söndürüp, barışın ateşini ‘ birlikte yakacaklardır.

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.