Kardeş kıskançlığı

Muhammed Hasan Kaya

Kıskançlık her yaşta görülebilen kişiyi olumsuz etkileyen doğal bir duygudur. Kardeşler arasında yaşanan kardeş kıskançlığı ise en sık karşılaştığımız, ebeveynlerin muzdarip olduğu konulardan biridir. Bazen ebeveynler bize çocuğum tırnak yiyor, altını ıslatıyor tarzında davranışsal problemlerle gelirler ancak problemin temeline baktığımız zaman kardeş kıskançlığı ile karşılaşma olasılığımız yüksektir.

Kardeş kıskançlığı, birden fazla çocuğa sahip olan ailelerde görülmektedir. Çocuklar, anne ve babaları tarafından gördükleri ilgi, zaman ve sevgiyi kimseyle paylaşmak istemezler. Ama kardeşi doğduktan sonra bu durum kaçınılmaz olacaktır. Aileye katılmak üzere olan bebek için; diğer kardeşlere yeni bir oyun arkadaşları olacağı fikri her ne kadar ebeveynler tarafından söylense de bu bebek doğduktan sonra durumun hiç de söylendiği gibi olmadığı gerçeği çocuk tarafından anlaşılacaktır. Çünkü yeni doğan bu bebek oyun oynayacak fiziksel olgunlukta olmadığı gibi bebeğe yaklaşan çocuk sürekli engelleme ve uyarılara maruz kalacaktır. Ayrıcaanne baba bebeğe daha çok zaman ayıracak ve ilgisi bu bebeğe kayacaktır. Eve gelen tüm eş dost, yakın akrabalar bebeğe hediyeler alacak ve bu bebek ilgi odağı olurken, çocuk ikinci plana atılacaktır. Bu durumla karşılaşan çocuk için buruhsal açıdan baş edilmesi zor bir hal alacaktır. Kardeşler arasındaki yaş farkı ne kadar azsa kardeş kıskançlığının da şiddeti o kadar artmaktadır.

Kardeş kıskançlığı yaşayan çocuk kendi repertuarında olan baş etme mekanizmalarını kullanmaya çalışacaktır. Yaşadığıbu durumun sebebi olarak kardeşini görecek ve öfkesinikardeşine yöneltecektir. Bu öfkenin ifadesi olarak anne babanın görmediği bir aralıkta bebeği çimdirmek, itmek, düşürmek ya da bebeğe vurmak gibi saldırgan davranışlar gözlenebilmektedir.

Kardeş kıskançlığı yaşayan çocuklar yaşadığı bu durumla alakalı bir takım sinyaller vermektedir. Bunu bazen sözlü olarak ifade ettikleri gibi davranışsal bir takım problemlerle dekardeş kıskançlığı yaşadığına dair sinyaller verebilmektedirler.Örneğin; “kardeşimi benden daha çok seviyorsunuz, beni sevmiyorsunuz, bebeği hastaneye geri verelim” gibi ifadelerle kıskançlıklarını dile getirirler. Çocuklar yaşadığı kardeş kıskançlığını dile getiremedikleri bazı durumlarda ise regresyon dediğimiz bebeksi davranış örüntüleri ile anne babanın bebeğe yönelen ilgisini üzerlerine çekmeyi amaçlarlar. Örneğin; içeceği sütü ya da suyu biberon da içmek isteyebilir, emzik kullanmak isteyebilir, annenin kendisini de emzirmesini isteyebilir ya da tuvalete gitmeyi reddediptuvaletini bebek bezine yapmayı isteyebilir, yürüyebildiği halde emekleyebilir ya da bebeksi konuşabilir.

Kardeş kıskançlığı yaşayan çocuklarda gözlemlenen problemdavranışlar şunlardır;

• Öfke krizleri

• Tırnak yeme

• Yeme bozukluğu

• İnat etme, tutturma

• Uyku bozukluğu

• Altını ıslatma

• Kekemelik

• Parmak emme

• Regresif davranışlar

• İçe Kapanma

Çocuğunun neden kardeş kıskançlığı yaşadığını sorgulayan anne-babalar öncelikle çocuklarına karşı yaklaşımlarını sorgulamalıdır. Adaletsiz dağılan bir ilgi, zaman ve sevgi varsa bu çocuğun kendini değersiz, dışlanmış hissetmesine dolayısıyla kardeş kıskançlığına sebep olabilmektedir.Bununla birlikte uzun süre tek büyümüş ve çok ilgi görmüş çocukların, kardeşi doğduktan sonra bu ilginin azaldığını hissetmesiyle kardeş kıskançlığı ortaya çıkabilmektedir.

 

Kardeş Kıskançlığını Önlemek İçin Anne-Babalar Ne Yapmalı?

• Bebeğin bakımı ve beslenmesi için onlara bağımlı olduğunu uygun bir dille çocuğa anlatmak gerekir.

• Bebeğin beslenme ve bakımı için çocuğa verilen çocuğu yormayacak sorumluluklarla bebeğin bakım sürecine kardeş de müdahil edilebilir. Örneğin, “kardeşinin çorabını sen giydirmek ister misin?” gibi çocuğun, yaparken eğlendiği ve çocuğu yormayacak ufak sorumluluklar verilebilir.

• Çocuğa da zaman ayrılmalı ve bu zaman olabildiğince kaliteli geçirilmeye çalışılmalı.

• Yakın akrabaların,” Papucun dama atıldı.”, “ Artık bebeği seveceğiz.” tarzındaki körükleyici cümleleriengellenmelidir.

• Çocuklarınızı kıyaslamayın ve başkalarının da kıyaslamasına da izin vermeyin.

• Kardeşi ile birlikte yaptıkları şeyleri fark edin ve takdir edin.

• Çocuğun rutininin değişmemesine gayret edin Çünkü aileye yeni katılan kardeş ile çocuğun rutininde meydana gelecek olan değişiklikler çocuğunuzun kendini güvende hissetmemesine sebep olacaktır.

• Çocuğunuzu dinleyin ve duygularını ifade etmesi için onu yüreklendirin. Böylece problemin ne olduğunu anlayıpçözüm odaklı yaklaşarak yaşanan problemi kontrol altına alabilirsiniz.

• Aynı çocukla, aynı ebeveyn ilgilenmemeli, ebeveynler çocuklarla ilgilenirken aralarında dönüşüm yapmalı.

• Çocuğunuza kardeşini kıskanmaması için şu cümlelerden kaçınılmalı: “Biz zaten onu sevmiyoruz”, “Biz seni daha çok seviyoruz”, “Biz onu zaten sonra göndereceğiz.”

 Unutmamalıdır ki problemli çocuk yoktur, problemli aile vardır…