3 yıl önce büyük vaatlerle hizmete giren sınır kapısı, kısa sürede kullanılamaz hale geldi. Bir lokanta veya çay evinin dahi bulunmadığı sınırda saatlerce beklemek zorunda kalabilen yurttaşlar, tuvalet ihtiyaçlarını bile kapıları olmayan derme çatma kulübelerde gidermek zorunda kalıyor.
VAN’ın Saray İlçesi’nde bulunan ve 16 Nisan 2011 yılında İran ile Türkiye'den bakan ve milletvekillerinin katılımı ile büyük bir gösterişle açılışı yapılan Kapıköy Sınır Kapısı, açıldığı ilk günden bu yana, yaşanan sorunlarla gündemden düşmüyor. Bakanların büyük vaatlerle açtığı kapı aradan geçen 3 yıl gibi kısa bir süreye rağmen kullanılamaz hale gelirken, İran ve Türkiye'den bazı bakan ve milletvekillerinin katılımı ile bizzat Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı'nın 'Hayallerinizi gerçeğe dönüştürüyoruz. Biz Türkiye gümrük kapılarını çağdaş anlayışla, teknik gereçlerle modernize ediyor ve dünyada emsali az olan kapılar haline getiriyoruz' sözleriyle 16 Nisan 2011 yılında hizmete açılan Van'ın Saray ilçesinde bulunan Kapıköy Sınır Kapısı, şaşalı açılışından sonra unutuldu gitti. Büyük vaatlerle açılan sınır kapısında iddia edildiğinin aksine modern teknik gereçlerin yanına bile yaklaşmaktan uzak. Hizmete sokulan kapıdan gelip, geçen yurttaşlar için tek bir sosyal alan bile bulunmuyor.
İran ile Van arasındaki geçişi sağlayan kapıda, kimi zaman saatlerce beklemek zorunda kalabilen yolcular yemek ihtiyaçlarını alana getirilen minibüsten çaylarını ise seyyar bir barakadan temin edilebiliyor. Herhangi bir kafe ve lokanta ile çay evinin bulunmadığı sınır kapısına zorunlu olarak yolu düşen yurttaşlar, tuvalet ihtiyaçlarını bile kapısı bile olmayan derme çatma kulübelerde gidermek zorunda kalıyor. Sorunlar yumağına dönen kapıdaki bu mevcut yetersizliklerin üzerine binen jandarma, gümrük muhafızı ve polis baskısını protesto etmek amacıyla birkaç gün önce 3 günlük oturma eylemi gerçekleştiren yurttaşlar, söz konusu soruna çare bulunmadığı takdirde yeniden dağ yollarını kullanmak zorunda kalacaklarını dile getirdi. Baskıların son bulması ve seslerinin duyulması için yaptıkları eyleme rağmen yetkilerden ses çıkmadığını aktaran yurttaşlar, duyarlı çevrelerden de destek almadıklarını söyledi.
“Dağ yolunda yüzlerce arkadaşımız öldü”
Daha önce dağları kullanarak, kaçak yollarla İran'a gidip geldiklerini dile getiren yurttaşlardan Salih Dağgezen, kapının açılmasının temel amacının ölümlere son vermek olduğunu dile getirdi. Zamanla gümrük muhafızları, jandarma ve polis baskısı ile karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Dağgezen, baskılarla kendilerine yeniden dağ yolunun işaret edildiğini vurguladı. Yüzlerce arkadaşının sınırı kaçak geçmeye çalışırken öldürüldüğünü dile getiren Dağgezen, yeniden ölümlerin yaşanmaması için yetkililerin söz konusu duruma eğilmeye davet etti. (diha)