17 Aralık’ta düğmeye basanların hedefi 30 Marttaki seçimi yaptırmadan hükümeti devirmekti.
Farz u mahal, seçim yapılsa bile, o zamana kadar kasetle montajla şantajla ve yolsuzluk iddiaları ile yıpratılmış olan hükümetin seçimlerden başarısız bir şekilde çıkmasını sağlamaktı. Gerisi çorap söküğü gibi gelecekti.
Önce cumhurbaşkanlığı seçimi daha sonra 2015 Haziran’ındaki genel seçimlerde istedikleri partiyi seçtirerek dolaylı yoldan devleti ele geçirmiş olacaklardı. Böylece Pinokyo Kemal’in vaadettiği gibi Türkiye’yi eski güzel (!) günlerine geri götüreceklerdi. Pensilvanya çetesi CHP ve MHP tek millet oldular. Pensilvanya çetesi, yargı ve emniyetteki hempalarının yanında, medyası ile de lojistik destek verirken; CHP ve MHP meydanlarda çetenin kendilerine sunduğu yapay argümanlarla hükümete vurmaya çalıştılar.
Sahte din, sahte solculuk ve sefil şovenistlik üçü bir arada kahve tadında ! Fakat bir şey oldu; silindir gibi önüne çıkanı ezip geçeceğini zannettikleri fitne fesat kamyonunun frenleri patlamış, ve duvara toslamıştı. Mebzul miktarda kaset, dinleme ve röntgen cihazlarıyla birlikte iki kasa ananas çarpmanın şiddeti ile etrafa yayılmıştı. Şoför mahallinde ise iki ceket bulunmuştu .
Gerçek bidon kafalılar
Ak Partiye karşı 8. Seçimi de kaybeden gerici zihniyetin ilerici (!) akıl daneleri tıpkı yenildikçe güreşe doymayan pehlivan misali morlukları geçer geçmez hemen saldırıya geçtiler. AK Parti seçmeninin bidon kafalılığından, kılından, tüyünden başlayıp bildikleri tüm hakaret kelimelerini sıraladılar. Sanki 12 yıl önce her açıdan yerlerde sürünen bir ülkeyi alıp, bu kadar kısa bir sürede ayağı kaldıran, Ak Parti hükümeti değilmiş gibi utanmadan sıkılmadan sallayıp durdular.
Şimdi bir prototipin tespiti için İstanbul’un geçmişine bir göz atalım. 1994 belediye seçimlerinde İstanbullu,Tayyip Erdoğan’ı tercih edip 20 yıllık bir birlikteliğin startını vermişti. Daha önce kim vardı İstanbul’da ? Tabii ki CHP zihniyeti. İstanbul’u susuzluğa mahkum etmişler, çöp dağlarından bir şehir meydana getirmişlerdi. Hatırlar mısınız Ergün Göknel adlı bir İSKİ müdürü , suyu bulamamış ama yolunu çok güzel bulmuştu ! En kötüsü ise Ümraniye’de bir çöp dağı patlamış ve 39 vatandaşımız hiç mi hiçine ölmüştü. ‘Belediyecilik bizim işimiz’ diyen Erdoğan göreve geldikten sonra İstanbul’u kilometrelerce uzaktan getirdiği su ile buluşturmuştu. Ve İstanbul’u pırıl,pırıl bir şehir haline getirmişti. İstanbul şimdi ise Ak Parti icraatları ile bir dünya kenti olarak en ön sıralarda yerini almış durumda.
30 Mart’ta Ak Parti’nin İstanbulda aldığı yaklaşık % 50 ‘lik oy oranı anasının ak sütü gibi helal de , CHP’ye verilen %40 ‘lık desteğin anormalliği de ortada. İstanbul’a yokluktan başka bir şey getirmemiş olan bu partinin aldığı oy oranı akılla mantıkla izah edilecek gibi değil. Bu durum yeni bir sosyolojik vakayı akıllara getiriyor, Reel bidon kafa sendromu!
30 Mart’ın özeti Ak Parti kazandı çete, CHP,MHP kaybetti,BDP idare etti…