Salih Yeşil
TİGRİS HABER - TMMOB İl Koordinasyon Kurulu tarafından, Diyarbakır'da kentsel dönüşüm adı altında bazı mahallelerin belediyeler tarafından satışa çıkarılmasına ilişkin düzenlediği basın toplantısında konuşan Diyarbakır Mimarlar Odası Başkanı Ferit Kahraman, "Kamu Kurum Alanı olan araziler çeşitli imar uygulamalarıyla yandaşlara peşkeş çekmeye çalışmaktadır. Bu araziler üzerinde tahakküm kurmak isteyen zihniyet kent içindeki kamusal statüde olan arazileri adeta özelleştirerek rant alanları yaratmaktadır" ifadelerini kullandı.
Diyarbakır Elektrik Mühendisleri Odasında düzenlenen toplantıda katılımcı kurumlar adına açıklamayı yapan Kahraman, "Kentimiz başta olmak üzere bölgemizin tamamındaki yerel yönetimler hukuksuz bir şekilde kayyım gaspı altındadır." dedi.
'600 milyon borç yükü altına girilmiştir'
Kayyum atamalarını ve atanan kayyumların uygulamalarını sert bir dille eleştiren Kahraman, "2019 yerel seçimleri ile birlikte açılan kapalı kapıların ve dosyaların ardından şatafatlı kişiye özel banyolar/mekânlar, yandaşa verilen yüksek fiyatlı ihaleler, rantlar, birbirlerine takdim ettikleri lüks hediyeler, milyonluk tatlı faturaları gibi halkın paralarıyla sefa içinde keyif sürdükleri kamuoyuna teşhir edilmişti. Kamu zararı başta olmak üzere bu ahlak ve vicdan yoksunluğuna karşı hesap sorulması ve yargılanması gerekenler neredeyse ödüllendirilmiş ve cezasız bırakılmıştı. Hukuksuzluğun ve cezasızlığın şemsiyesi altına sığınan iktidar kendine rant ve talan alanı yaratmak için tekrar bütün belediyelere kayyım atamış, birçok çalışan emekçiyi ihraç etmiş ve komisyon ücreti alarak yandaşlarını yerel yönetimlerde işe almıştır. Kayyımlar ve transfer ettikleri birçok yönetici rüşvete ve usulsüzlüklere bulaşmış, bunun üzerine çareyi kayyıma kayyım atamada bulmuştur. Gasp etmeden önce kasasında para bulunan yerel yönetimler, kayyım yönetimi altında yüz milyonları aşan ve neredeyse milyar liralara ulaşan borç yükü altına girmiş bulunmaktadır." diye konuştu.
‘Sayıştay raporları kanıttır’
Kayyumların usulsüzlükle ilgili tespitlerinin yer aldığı Sayıştay raporlarına atıfta bulunan Kahraman, "Sayıştay raporlarına göre ise Diyarbakır Büyükşehir Belediye binası başta olmak üzere belediyenin birçok gayrimenkulü hacizlidir. Yandaşlara pazarlık usulü ballı ihaleler, hatalı imalatlar sonucu ilçeden ilçeye taşınan otogarlar, çöken binalar, her yıl yenilenen ve yine çöken asfalt yollar, tekrarlanan yap-sök kaldırımlar/devrilen bordürler, parklara/refüjlere ekilen ve kuruyan ağaçlar-palmiyeler, milyonlar harcanan ‘heykelcikler’… İşte bütün bunların sonucunda yerel yönetimlerin mali kaynakları yandaşlara peşkeş çekilerek bilinçli/bilinçsiz bir yönetimle tüketilmiştir. İktidar partisinin yönetim tezahürü olarak aynı anlayışı ülkenin tamamına sirayet etmiş ve ülke çürümüş bir zihniyetin eline düşmüştür. Bu çürümüşlük, denetimsizlik, sorgulamama veya göz yumma hali ile kamu kaynaklarının kullanımını da kamu yararına değil, 'yandaşa aktarmaya teşvik' etmiştir. Kayyım gaspı altındaki yerel yönetimler yaklaşan seçimler öncesi son hamlelerini yaparak kamu kaynaklarını yandaşlara aktarmaya girişmektedir." şeklinde konuştu.
'Yandaşa peşkeş çekilmeye çalışılmaktadır'
Kayyumların yaptıkları olumsuz uygulamaları sıraladıktan sonra son dönemlerde kentte, kamu arazilerinin satışa çıkarılması, mahallelerin kentsel dönüşüm kapsamına alınarak satışlarına değinen Kahraman, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Başta Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi olmak üzere merkez ilçe belediyeleri dahil birçok taşınmazı satışa çıkarmaktadır. Yakın zamanda Yenişehir Belediyesinin satış ihalesine çıkardığı ve kendisine kentsel dönüşüm amacıyla hazineden devri yapılan alan örneğinde olduğu gibi amaç kamu yararı ise neden bu amaç üzerine kullanılmamaktadır? Mülkiyeti Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne ait olan parselleri, sözde 'Kentsel Dönüşüm' çalışması başlattığı ve halkı yerinden ettiği Fiskaya, Ben u Sen gibi alanlardaki vatandaşa konut üretmek için kullanmak yerine neden satış ihalesi düzenlemektedir? Kamu Kurum Alanı olan araziler çeşitli imar uygulamalarıyla yandaşlara peşkeş çekmeye çalışmaktadır. Bu araziler üzerinde tahakküm kurmak isteyen zihniyet kent içindeki kamusal statüde olan arazileri adeta özelleştirerek rant alanları yaratmaktadır. Kamusal araziler halkın iradesindedir. Halkın hiçbir talebini anlamayan ve kendini kenti satmaya adamış yöneticiler, gideceklerini bildiklerinden ve dosyaların açılıp hesabın sorulacağını gördüklerinden olsa gerek kalan son kuruşları da tüketme gayretine girenler bilsin ki, hukuk elbet üstün gelecek ve adalet tecelli edecektir. İşte o zaman cezasızlığın verdiği cesaret ile sırtını dayadıkları duvar yıkılacak ve halkın her bir kuruşunun hesabı sorulacaktır."
Yapılacak özelleştirme ihalelerinin takipçileri olacağını kaydeden Kahraman, "Bizler, Amed İl Koordinasyon Kurulu olarak, herhangi bir meşruiyeti bulunmayan kayyumların kamuya ait olan, sermayeye peşkeş çekeceği söz konusu bu alanları haksız hukuksuz bir biçimde ihaleye çıkarmasını kabul etmiyoruz. Bu tür özelleştirme ihalelerinin takipçisi olacağımızı ve hukuki olarak hak arayışımızın devam edeceğini buradan herkese duyuruyoruz."