Doğu ve Güneydoğu İş Kadınları Derneği (DOGÜNKAD) ‘Diyarbakır İlinde Kadının Ekonomiye Katılımının Analizi Projesi’ kapsamında yaptıkları saha araştırmasının sonuçlarını ‘Kadınlar Deneyimlerini Paylaşıyor’ konferansı kapsamında tartışmaya açtı.
Diyarbakır Hilton Otel’de dün yapılan konferansa Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, DOGÜNKAD Yönetim Kurulu Başkanı Nevin İl, Muğla Üniversitesinden Doç. Dr. Saniye Dedeoğlu, Karacadağ Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Hasan Maral, Diyarbakır Ticaret Odası Başkanı Ahmet Sayar, Güvensan Şirketler grubu CEO’su Münteha Adalı, Altın Emek Bürosundan Altın Mimir, Tigris İnşaat Irak CEO’su Ferda Cemiloğlu, Ankara Kadın Girişimciler Derneği Lütfiye Yurdum Hasgül, Mardin Cerciş Konağı sahibi Ebru Baybara Demir ve çok sayıda kadın girimci katıldı.
‘Kadınlar Deneyimlerini Paylaşıyor’ konferansının açılış konuşmasını DOGÜNKAD Yönetim Kurulu Başkanı Nevin İl yaptı. Sözlerine kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününü kutlayarak başlayan İl, bölgedeki kadın girişimcileri bir çatı altında toplamak amacıyla 2011 yılında DOGÜNKAD’ı kurduklarını söyledi.
Kadının ekonomik, sosyal yaşama katılımının önündeki yapısal sorunlar aşılmayı bekliyor
Diyarbakır’da kadın istihdamının durumunu ve kadın istihdamında işveren algısına yönelik tutumu belirlemeyi hedefledikleri saha araştırmasında önemli sonuçlar elde ettiklerini belirten İl, “ Saha çalışmasında da gördük ki, ülkemiz ve bölgemizde kadının ekonomiye katılımı ve hayatın her alanında karşılaştığı eşitsiz tutum, hala can yakıcı bir şekilde devam ediyor” dedi. Sözkonusu bu sorunun yapısal olduğunun ve sorunun çözümü için en başta işverenlerin kadın istihdamına yönelik tutumlarının değişmesi gerektiğinin altını çizen İl, “Cinsiyetçi iş bölümü, kadın olarak çalışma alanında yaşanan sorunlar, daha düşük ücret ve daha uzun çalışma süreleri ve istihdamda sürdürülebilirliğin sağlanamamamsı gibi yapısal sorunlar önemini korumaya devam ediyor” diye konuştu.
DOGÜNKAD Yönetim Kurulu Başkanı Nevin İl’in ardından ise Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy bir konuşma yaptı. Bölge genelinde kadınların yaşadığı sorunları sıralayarak konuşmasına başlayan Aksoy, Diyarbakır’da sosyal durum analizi ve göçün getirdiği sosyal sorunların tespitinden sonra sosyal risk analizi çalışmasını başlattıklarını söyledi.
Kadın sağlığı projesi kapsamında eğitimler sürüyor
Aksoy, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu çalışma sadece Diyarbakır il merkezini değil ilçelerimizi de kapsayan geniş kapsamlı bir çalışmayı tamamladığımızda, Diyarbakır’ın sosyal yapısını ve sosyal sorunlarını daha iyi görme fırsatını bulmuş olacağız. Özellikle bu çalışmaları önemsiyoruz. Çünkü bu çalışmalar bundan sonraki çalışmalarımıza yol gösterecek, rehber olacaktır. Özellikle Diyarbakır’da kadınlarımızı ilgilendiren çok önemli bir çalışmayı yürütmekte olduğumuzu paylaşmak istiyorum. Kadın sağlığı projemiz var ve kadınlarımızı ilgilendiren birçok konuyu kadın sağlığı projemizde kadınlarımızla buluşarak onlarla paylaşıyoruz.”
80 bin kadına ulaştık, hedef 505 bin kadına ulaşmak
Meme kanseri konusunda kadınların bilgilendirilmesinin ve kadınların kendi kendilerini muayene etmeleri için kadın sağlığı projesi kapsamında sürdürülen etkinliklerin önemine vurgu yapan Aksoy, kadınlara yönelik şiddet üzerine konuşmasına şöyle devam etti: “Bir kadınımız şiddete maruz kaldığında nereye nasıl başvuracağını kadın sağlığı eğitimleri kapsamında anlatıyoruz. Yine, sigaranın zararları, obeziyetle mücadele ve sağlıklı yaşama kadar birçok konu sözkonusu bu eğitim programlarımızda kadınlarımıza anlatılıyor. Bu projelerin koordinatörlüğünü eşim Hülya Hanım yürütüyor ve şuana kadar Diyarbakır’da 80 bin kadınımıza ulaştık. Hedefimiz 15 – 60 yaş grubu içindeki 505 bin kadına ulaşmaktır.”
Kadının ekonomide istihdamı üzerine DOGÜNKAD’ın yaptığı saha araştırmasına ilişkin konuşan Aksoy, kadınların gerek bölgede gerekse de Türkiye genelinde ekonomik, sosyal yaşam ve diğer alanlarda arzu edilen bir yerde olmadığını söyledi.
‘Kadın Dostu’ bir kent için STK’larla el ele
Aksoy konuşmasına şöyle devam etti: “Bazı kentler özellikle kadınlarımızın durumunu daha iyi noktalara taşıyabilmek için ‘Kadın Dostu Kentler’ kapsamında çalışmalar yürütüyor. Umuyorum ki, önümüzdeki dönemde ‘Kadın Dostu’ bir kent olma adına Diyarbakır’daki Sivil Toplum Örgütleri ile bir çalışmayı ortaya koyarız. Özellikle kadınımızın ekonomik yaşamda daha aktif yer alması, karar mekanizmalarının içerisinde daha fazla yer almaları hepimizin arzu ettiği noktaların başında geliyor. Diyarbakır’da kadın istihdamının arttırılmasına yönelik yürütülen çalışmalar var. İŞKUR ve KOSGEB’in bazı teşvikleri ve çalışmaları var. Girişimcilik kurslarına katılan kadınlarımıza verilen katkılar var. Diyarbakırlı kadınlarımızın bu girişimcilik desteklerinden yararlandıklarını da görüyoruz. Temennimiz bunların sayısının daha da çok olması ve kadının ekonomik yaşamda kendi ayakları üzerinde durabilen ve çalışabilen bir konuma gelebilmesidir. Özellikle kadın istihdamının daha iyi bir noktaya gelmesi için ilimizde yürütülen çalışmalar var. Tabii ki, genel anlamda istihdamın arttırılması için çalışmalar sürüyor ancak bu çalışmalar içinde özellikle kadın istihdamının artırılmasına dönük çalışmalar var. Mevcut organize sanayi bölgemizde arsa tahsisleri yapıldı ve hemen hemen doldu.
251 yatırımcı, 5.5 milyon TL, 16 bin istihdam…
Bilindiği gibi Diyarbakır 6’ıncı bölge teşviklerinden yararlanan bir bölgedir ve bunun da ötesinde cazibe merkezleri kapsamında 23 ili kapsayan yeni bir destek paketi de var. Bu destek paketinde özellikle Diyarbakır’da yatırım yapmak isteyenlere birçok avantajlar sağlanıyor. Kalkınma ajansımız üzerinden cazibe merkezleri kapsamında yapılan başvurulara baktığımızda 251 yatırımcımız bu kapsamda yaklaşık 5.5 milyon TL tutarında ve 16 bini aşan istihdamı öngören bir başvuruyu gerçekleştirdi. Kalkınma Bankasına doğrudan yapılan başvurular da var. Bunlar da değerlendirmelerden sonra ortaya çıkacaktır. Diyarbakır’da yatırım yapmak isteyen iş dünyamızın değerli insanları var ve bizler o insanlarımıza buradaki her türlü kolaylığı göstermenin gayreti içinde olacağız.
Tekstil OSB kadın istihdamını artıracak!
Mevcut OSB’mize ilave olarak Tekstil Organize Sanayi bölgemizin kuruluşu ile ilgili çalışmalar tamamlandı. Özellikle tekstil sektörü daha çok kadınlarımızın çalışma konusunda ilgi duydukları bir sektördür. Bu bakımdan önümüzdeki dönemde Tekstil Organize Sanayi Bölgemizi hayata geçirdiğimizde kadınlarımızın istihdamı konusunda önemli bir mesafeyi de almış olacağımızı da buradan ifade etmek istiyorum. Yine, bunun dışında Diyarbakır’a bir sanayi bölgesi yetmez diye yola çıktık ve Urfa yolunda ikinci bir OSB, Ergani ve Bismil’de OSB’ler… Diğer ilçelerimizde de arsa arayışlarımız devam ediyor. Temel amacımız Diyarbakır’daki işsizliğin giderilmesi ve istihdamın daha üst noktalara taşınması ve bu istihdam içerisinde de kadınlarımızın daha fazla yer alamsı bizim arzumuzdur.”
Vali Aksoy’un ardından ‘İşverenlerde kadın istihdamı algısı’ saha çalışmaları kapsamında hazırlanan raporun sunumunu, Muğla Üniversitesinden Doç. Dr. Saniye Dedeoğlu yaptı.
Diyarbakır’da kadın istihdamının çok düşük oranlarda gerçekleştiğinin tespit edildiği raporda çarpıcı bilgiler yer aldı. Yapılan saha araştırması kapsamında Diyarbakır’da yer alan işletmelerin %71.2’sinde kadın istihdamı tespit edilirken, kadınlar genellikle işletmenin ana üretim faaliyetlerinin dışında temizlik ve idari işlerde yer almaları bir başka sorun alanı olarak kayda geçti.
Raporda, üretim faaliyetlerinde kadın istihdamının olmaması işverenlere sorulurken, işverenlerin cevapları ise şöyle sıralanıyor: “Kadının işletmede yürütülen işe uygun olmadığı…”, “Kadınların üretimde performansı yarı yarıya düşürmesi…”, “İşlerin çok tehlikeli ve ağır olduğu…”, “İşin niteliğinin kadınlara uygun olmadığı…”.
Hizmet sektöründe kadınların istihdamına yönelik veriler ise raporda şöyle yer aldı: “ Ankete katılan 75 işletmenin 5 tanesinde (%0.6.7’sinde) kadın olmadığı, %84’ünde ise 1-50 kadın çalışmaktadır. Tamamına yakınında kadın çalışanların istihdam edildiği hizmet sektörü işletmelerinde, kadınların genellikle idari-mali ve büro işlerinde %25.3, %19.9 satış sektörü işletmelerinde ve %14.6 temizlik işlerinde çalıştıkları anlaşılmaktadır. Bu iki sektöre ek olarak incelenen tekstil sektöründe kadınların daha yoğun olarak çalıştıkları bilinmekle beraber bu kadınların uzun çalışma saatlerine ve düşük ücretlerle geçici çalışma statüsünde çalıştıkları görülmektedir.”
Bölgede ekonomik aladaki kadın istihdamının istenilen düzeyin gerisinde kalmasının ataerkil değerler sistemine bağlandığı raporda; “Ataerkil değerler sistemi kadınların öncelikli görevlerinin annelik ve eşlik olduğunu dikte ederken, özellikle çocuk bakımına ilişkin hizmetlerin sınırlılığı kadınların işgücü piyasasına katılımlarını ve çalışan kadınların sayılarını ciddi oranda etkilemektedir. Dar gelirli ailelere mensup kadınlar işletmelerde fiili olarak çalışmaktansa evden çalışarak gelir elde edebilecekleri işleri tercih edebilmektedirler. Bu durum bölgedeki kadın emeği arzını ciddi oranda etkilemektedir. Ayrıca bu etkilere; uzun çalışma saatlerini, kirli ve sağlıksız çalışma ortamı gibi olumsuz çalışma koşullarını, ücretlerin düzenli ödenmemsini ve çalışan kadınlara ilişkin toplumsal negatif tutumları eklediğimizde, çalışmaya hazır kadın işgücünün ciddi sınırlar taşıdığını söyleyebiliriz” denildi.
Diyarbakır’da kadın istihdamının en yoğun olduğu alanın tarım sektörü olduğunun vurgulandığı raporda 2015 TÜİK verileri paylaşıldı. Buna göre, “2015 yılı itibariyle Diyarbakır bölgesinde istihdam edilen kadınların %60.8’i tarım, %3’ü sanayi ve %36.1’i hizmetler sektöründe istihdam edilmektedir.” 2015 yılında hem kadınların ücretli istihdamında hem de ücretsiz aile işçisi olan kadınların oranında artış gerçekleştiğinin belirtildiği raporda, “Ücretli veya yevmiyeli çalışan kadınların oranı 2013 'te %46 iken ücretsiz aile işçisi olarak çalışan kadınların oranı %45'tir. 2015'te ise ücretli olarak çalışan kadınların oranı %52,2 iken ücretsiz aile işçisi olarak çalışan kadınların oranı %47,7'ye yükselmiştir. İşveren veya kendi hesabına çalışan kadınlar ise 2013'te istihdamda olan kadınların sadece %9'una denk gelirken 2015'te bu oran %7'ye düşmüştür. Bölgedeki erkek istihdamına bakacak olursak, erkeklerin en fazla (%61,3) ücretli veya yevmiyeli çalışanlar kategorisinde istihdam edildiklerini görmekteyiz. En düşük erkek istihdamı ise %9,2 ile ücretsiz aile işçiliğinde gerçekleşmektedir. Tablo 6"da ise, işteki duruma göre istihdamın sektörel dağılımını görmekteyiz” denildi.
Haber: Ali Abbas Yılmaz