Bu kayyumlar çok renkli işlere imza atıyorlar. Öyle imzalar atıyorlar ki, Türkiye, hatta dünya onları konuşuyor. ‘Reklamın iyisi kötüsü olmaz, reklam reklamdır’ düsturundan hareketle yol yürüyüşlerine devam ediyorlar.
Bir önceki kayyumlar yüksek kadayıf faturaları ile gündeme gelmişlerdi, bir sonrakiler ucube kıyafetli elinde kadayıf tepsisi bulunan heykelcikle gündeme geldi.
Havaalanı kavşağındaki parka akılları sıra Diyarbakır’ı tanıtan heykelcikler koymuşlar, kente gelenler görsün kenti tanısın diye.
*Oyulmuş karpuzun içine yerleştirilmiş ‘çocuk’ heykeli.
*Elinde kadayıf tepsisi olan güya milli giysili bir heykel
*Hasır bilezik heykelciği
*Halay çekenlerin heykelcikleri
Hepsinde ucube ucube tipler resmedilmiş.
(Mali bütçesi konusunda bir bilgimiz yok)
Akılları sıra Diyarbakır’ı, kentin değerlerini tanıtmaya çalışıyorlar, üstlerine vazifeymiş gibi. Bilmediğiniz meseleye niye dalıyorsunuz? Hadi daldınız diyelim, bilene sorsanıza.
İlahi kayyumcuklar!
İlahi kayyumun türevleri!
Dalga mı geçiyorsunuz, adam mı seçiyorsunuz?
Avanta para harcamak için ne gerekiyorsa yapıyorlar. Birilerinin bu işlerden kazancı olmazsa bu kadar rezillik göze alınır mı?
Alınmaz.
Ucube heykeller, iki günden beri sosyal medyada gündemin birinci maddesi.
Çok çaba sarf ettiler, başardılar!
Diyarbakır’ın tanıtımına büyük ‘katkı’ sundu kayyumcular.
Kadayıfıyla, karpuzuyla, ucube heykelcikleriyle, ithal bürokratlarıyla, çifte maaşlı daire başkanlıklarıyla, diktikleri palmiyelerle tanıtımını başardılar Diyarbakır’ın.
Diyarbakır ve Türkiye onları unutmayacak, bugüne kadar yaptıkları, bugünden gidecekleri güne kadar yapacaklarıyla!
*
Hazır konuya dalmışken, kent dışından belediyeye getirilen ithal bürokratların çoğu evlerini Diyarbakır’a getirmediği için bu 17 günlük tam kapanmayı tatil fırsatına dönüştürdüler, evlerine döndüler.
Bunu da ucube heykeller vesilesiyle hatırlatmış olalım.