Dicle üniversitesini artık kendi haline bırakıyorum kendi nezdimde. Mevcut durum yeter kendilerine. Bundan sonrasını yönetim kadrosunun bireysel olarak omuzlayacak gücü yoktur. Çorap söküğü başladı, karşılıklı suçlamalarda mutlaka gündem olacaktır.
İstifaları gördüm, Ama eksik gibi geldi bana.
‘Hayırlısı’ diyorum.
‘Sizin için, Diyarbakır için hangisi hayırlısı ise öyle olsun’,
‘Dünyanın sonu değil ya’
‘Makam ve mevkiler geçici, bugün var yarın yok’
Bu dünya ‘geldi-gidiyor’ dünyası, kazık çakacak halimiz yok ya.
Önemli olan hoş bir seda bırakmak bu fani dünyada.
Arkanızdan da ‘Allah razı olsun’ diyeniniz var ise zaten sorun yok.
Kimseyi yerinden yurdundan etmediniz!
Öğretim üyesi kadrolarının ihdasında kimseye haksızlık etmediniz!
Kayırma, önceleme, öteleme, ayrıştırma, karıştırma, ötekileştirme gibi durum ve vaziyetleri üniversitenin kapısından girmesine izin vermediniz. Özerk üniversiteye polis davetinde bulunmadınız!
Daha ne olsun, bundan iyisi Şam’da kayısı.
Daha ne yapmanızı bekliyorduk ki?
Sizden öncekiler çok mu iyiydi, samimiyetimle söylüyorum, değildi.
Ama biz size ta işin başından beri söylemiştik;
‘Onlar gibi olmayın, hak, hukuk, adalet, size de, Diyarbakır’a da yakışır’ diye.
Ama siz ne yaptınız?
Üç kol çengi kararlarla üniversiteyi yönetmeye çalıştınız.
Sizden sonra gelecekler sizden daha mı iyi olacak?
Hiçbir fikrim yok.
Gelirler, görürüz.
Bu kente ‘Nankörlük’ yaparlarsa giderler.
Giderler, giderler.
Çünkü artık sizler gibi örnekler oluşuyor,
Toplumda alışıyor.
Diyarbakır halkı artık Dicle üniversitesini daha yakından tanımaya başladı, sahip çıkılması gereken kurumlardan biri olduğunun farkında.
Bu da sizin sayenizde oldu, teşekkürü hak ettiniz.
Hadi hayırlısı, sizin içinde, Diyarbakır içinde.