‘Kadına yönelik şiddeti meşrulaştırdı’
TİGRİS HABER - CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, ‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü Raporu’nu yayınladı. Rapora göre, 2013-2021 döneminde en az bin 94 kadın işçi, iş cinayetleri sonucunda yaşamını yitirdi. 2021 yılının ilk on ayında 256 kadın erkekler tarafından öldürüldü.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili Sezgin Tanrıkulu’nun hazırladığı 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü Raporu’nda, şu görüşlere yer verildi;
“Toplumsal cinsiyet eşitsizliği yaşamın her alanında kendisini göstermektedir. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun uygulanmıyor. Kadın işçiler erkeklere göre daha fazla sömürülüyor. Erkeklerin geliri kadınlardan yüzde 31 fazla. Pandemi sürecinde erkeklere oranla daha fazla kadın işsiz kaldı. Her dört kadından sadece biri istihdamda. Pandemi sürecinde kadınların karşılaştığı sorunlara karşı yeterli önlem alınamıyor.
Türkiye'nin nüfusu, 31 Aralık 2020 tarihi itibarıyla 83 milyon 614 bin 362 kişiye ulaştı. Erkek nüfus 41 milyon 915 bin 985 (yüzde 50,1), kadın nüfus ise 41 milyon 698 bin 377 (yüzde 49,9) kişi oldu. Sivil toplum örgütlerinin araştırmaları, nüfusun yarısını oluşturan kadınların yaşamın her alanında maruz kaldığı eşitsizlikleri, şiddeti ve diğer hak ihlallerini gözler önüne sermektedir.”
İstanbul sözleşmesi ve kadına yönelik şiddet
Raporda İstanbul sözleşmesinin yürürlüğe girmesi ve yürürlükten çıkarılması ile ilgili süreç anlatılarak şöyle denildi;
Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi ya da kısa adıyla İstanbul Sözleşmesi’ni parlamentosunda onaylayan ilk ülke olan Türkiye’nin sadece Cumhurbaşkanı’nın imzasıyla sözleşmeden çekilme kararı 1 Temmuz günü yürürlüğe girdi.
11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul’da düzenlenen Avrupa Konseyi Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısında imzaya açılan sözleşmeye ilk imza koyan, dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu oldu. Cumhurbaşkanı da 3 Haziran 2011 tarihinde sosyal medya hesabından sözleşmeye desteğini açıklamıştı. 12 Mayıs 2012 tarihinde TBMM’de onaylandı ve 1 Ağustos 2014 tarihinde sözleşme yürürlüğe girdi. Türkiye, sözleşmeyi parlamentosunda onaylayan ilk ülke oldu. Ancak özellikle son beş yılda İstanbul Sözleşmesi aleyhinde görüşler artarak gündeme getirildi. İlk günlerde İstanbul Sözleşmesi’nin arkasında duran Cumhurbaşkanı, 2020 yılı şubat ayında, önce Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu, ardından da aynı ay bir grup milletvekiliyle yaptığı toplantıda, sözleşmenin gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etti. Bir yıl sonra da 19 Mart 2021 tarihinde, bir Cumhurbaşkanlığı Kararı’yla Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’ndeki imzasını geri çekti.
Bu karar, ülke içinde ve dışında yoğun tepkilere neden oldu. Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri’nin konuya ilişkin açıklamasında şöyle denildi: ‘Türkiye, bu gece yarısından itibaren kadınların ve kız çocuklarının altın standardına sırtını çevirdi. (Sözleşmeden) Geri çekilme kararı, taciz eden, sakatlayan ve öldüren faillere, bu yaptıklarına rağmen cezasız kalmaya devam edebilecekleri yönünde pervasız ve tehlikeli bir mesaj gönderiyor. Türkiye, kadın hakları konusunda saati on yıl geriye aldı ve korkunç bir emsal oluşturdu. Bu içler acısı karar, dünyanın dört bir yanındaki kadın hakları aktivistleri için şimdiden bir toplanma noktası haline geldi ve haklarımıza yönelik daha fazla saldırıya direnmek için bir araya gelmeliyiz.’ (Haber Merkezi)