Savaşta ısrar edenlere bugünlerde söyleyeceğimiz tek şey olmalıdır.
‘Israrımız sivil demokratik siyaset için’
Silahlı siyasetin yarattığı tahribatın sonuçlarına birebir tanıklık ediyoruz.
Saray iktidarının devamı uğruna başlatılan ve dayatılan savaşın daha fazla mağduru olmamak adına inadına demokratik siyaset dayatması yapmanın kısa sürede olmasa da uzun vadede Türkiye halklarının yararına olacağını gözden kaçırmayacağız.
Silahların sürekli gündemde olduğu bir zeminde Kürt meselesinin siyaset yoluyla çözümünün sağlıklı bir seyir izlemeyeceği gerçeğinden hareket ettiğimizde, HDP ile yakalanmış bu zeminin daha fazla dağılmaması ve telafisi mümkün olamayan ya da telafisi gecikmiş bir zaman dilimine yayılmaması için ısrarımız demokratik siyasetten yana olmalı.
Sorunların ikili görüşmelerle, kapalı kapılar ardında şahısların ya da grupların aldığı, alacağı kararlarla çözüm bulmadığını, daha fazla çözümsüzlüğe neden olduğunu içinde bulunduğumuz mevcut durum nedeniyle çok net görüyoruz. O nedenle HDP’nin parlamento dışında kalması gibi bir senaryonun konuşulmuş olması son derece tehlikeli bir durumdur. Böyle bir duruma zemin hazırlayanların/hazırlamak isteyenlerin ekmeğine yağ sürülmemesi için demokratik siyaset ısrarlarımızı çoğaltmalıyız.
Kürt meselesi de dâhil, tüm sorumlarımızın çözüm adresinin parlamento olduğu gerçeği bütün çıplaklığı ile önümüzde duruyor. Savaşta ısrar demokrasiye ve demokrasi güçlerinin hareket alanının genişlemesine sürekli darbe vuruyor. Bu alanın sürekli açık tutulması ve genişlemesinin sağlanması için sivil demokratik siyaset ısrarımızı bıkmadan, usanmadan diri ve canlı tutmalıyız.
Sivil demokratik siyaset ve barışta ısrar insanidir, evrenseldir. Silahtan yana ısrarın yıkım, felaket getirdiğini, geride kan, gözyaşı ve acı bıraktığının canlı tanıklarıyız. Bu tanıklığımızın bir an önce sona ermesi gerekiyor. Bunun sona ermesi için Kürt siyasal hareketinin vereceği karar son derece önemlidir. AKP’nin tek başına iktidar hırsından kaynaklı savaş atmosferinin sona ermesinin yolları elbette ki vardır. Demokrasi güçlerinin bu amaçlarla yaptıkları çağrıların dikkate alınması son derece önemlidir. Halkın genel talepleri dikkate alındığında çözüm yönteminin silah olmadığı, sivil siyaset olduğu çok net anlaşılıyor. HDP’nin 7 Haziran seçimlerinde yüzde 13’le çıkardığı 80 Milletvekili sayısı da ‘sivil siyaset yapılsın ve barış’ olsun diyedir.
İşte bu nedenle ısrarımız sivil, demokratik siyasetten yanadır.