Uzun bir süredir Ali Babacan'ı takip ediyorum. İktidara rağmen geçmişteki başarısı, sakin ve edepli üslubu, projeleri, ekonomiyi bilmesi önemli faktörler. Kendisinin dediği gibi iktidar değil, Ali bey ve ekibi sağlamıştı refahı, maharet iktidarda olsa baştakiler aynı refahı bugün de sağlardı, elbette sağlayamaz.
İktidarın geçmiş hatalarından payı yok mu, bazı mevzularda tepkisini koymayarak elbette var, ancak mesela diğer yola çıkan eski başbakan kadar hatalı değil. Çünkü alanı ekonomiydi bakanken ve o alanda söz sahibiydi, o alanda da zaten başarılıydı. Ülke yüzyıl en iyi refahı onun zamanında yakaladı.
Başkanlığı nasıl olur bilinmez, ancak geleceği Rabbimiz bilir.
Hep soruyorum Türkiye acaba kendisine güvenirse, millet onu başkan yaparsa ne olur?
Sol zihniyet ile işbirliğine giderek meşru bir ittifak sağlayıp ilk seçimde ülkeyi 2008-2015 arasındaki o refah dönemine geri götürebilir mi? Sonraki ikinci seçimde de güven tazeleyerek yola devam etse ülkeyi uçuşa geçirebilir mi?
Katil Rusya'dan uzaklaşıp, ülkenin Avrupa Birliğine girmesine vesile olabilir mi? Anadilde eğitimi sağlayabilir mi? Söylediği gibi Kürd meselesini çözüp adaleti sağlayabilir mi? Gerçek caydırıcı cezalarla düzeni sağlayabilir mi? Muhacir kardeşlerimizi bir bölgede toplayıp istihdam edip, suç potansiyeli olanları, suçluları sınır dışı edebilir mi? İşsizliği bitirebilir mi? Komşu ülkelerle barışı yeniden tesis edebilir mi? Tüm bunları yaparken siyonistlere ve zalimere karşı dik duruş sergileyebilir mi? Din tüccarlarından o yitip giden hazinelerin, cevherlerin hesabını sorabilir mi? Torpille, rüşvetle makamlara gelen haramzadeleri temizleyebilir mi?
Eğer bunları yapabilecekse inşallah başa gelir, inşallah ülke ona bir fırsat verir. Yapamayacaksa eğer inşallah iktidar nasib olmaz. İster Ali Babacan, ister bir gün Ekrem İmamoğlu, ister meydana yeni ayan olacak hakiki bir yiğit... Kim bunları yapabilecekse Rabbimiz iktidarı ona nasib eylesin.
AB birliğine kimse can atmıyor elbette, ancak AB'yi manen fetih için, oradan gelecek refah ile bünyeye ve komşu ülkelere yani ümmete, millete, halklara faydalı olmak için gerekiyor.
AB'nin sapkın şartlarını kabul etmeden birliğe girilebiliyorsa o kapıyı sonuna kadar zorlamak gerek, Akif'in dediği gibi batının ahlakını almadan, tekniğini almak için...
Modern zamanlara geldik hala yerimizde sayıyoruz, 20 yıl daha geç kaldık. Gelişim ve atılım için bir 20 yıl daha boşa gitmez inşallah...
Nereye dek bu karanlık... Işığı yakma zamanı gelmedi mi? Umarız ki o birileri için kızıl elma olan 2023 yılı, biz ülkenin sahibi kadim halklar için kurtuluş yılı olur. Vesselam...