Diyarbakır’ın en eski sanayisi olan ve binlerce işçinin çalıştığı 1.’inci sanayide işçiler, resmi tatil, bayram demeden çalışmaya devam ediyor.
Bin 200 işyerinin bulunduğu eski sanayide 1 Mayıs’tan dolayı kapalı dükkân bulunmazken, binlerce işçinin çalıştığı sanayiye ne zaman bayram gelecek diye işçiler buruk bir bekleyiş içindeler.
Çocuk işçilerin yoğunlukta çalıştığı eski sanayide 5 bini aşkın işçi bayram günü ter dökerken, kimi işçiler ise İstasyon meydanında yapılan 1 Mayıs mitingine yetişmenin telaşıyla yollara düşmüş.
Tigris haber olarak alanlarda toplanan işçilerden önce bayram günü mesaiye zorunlu olarak devam eden işçilerle görüştük.
‘Diplomam evde duruyor ben burada harç karıyorum’
Üniversite mezunu Maşallah Yıldız, atanamadığı için inşaatta çalışmak zorunda kalmış. 24 yaşında olan Yıldız, 1 Mayıs’a ilişkin şunları söyledi: “İşçiler 1 Mayıs’ın tatil olması için çok emek verdi ama ülkemizdeki işçilerin çalışma ve yaşam koşullarını düşündüğümüzde, işçi bir gün çalışmazsa aç kalır. Bu enflasyonda, hayat pahalılığında işçi her gün çalışmaya mecburdur. Durmasın 1 Mayıs tatil edilsin, bu koşullarda işçinin hali yamandır. İşçi bir gün evine ekmek götüremezse perişandır. Ben üniversite mezunuyum ama atanamadığım için inşaatlarda çalışmak zorunda kaldım. Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıbbi Görüntüleme bölümü mezunuyum, KPSS’de 86 puan aldım ama atanamadım. İki yılda bir atamamız yapılıyor ama kontenjan 500 civarı ve 50 bin mezun var. Özel Hastaneler bile torpille, rüşvetle işçi alıyor. Bu nasıl iş anlamadım. Ben bir üniversite mezunu olarak iş bulamıyorum, atamam yapılmıyor. Şuan hem inşaatta çalışıyorum hem de dershaneye gidip yeniden KPSS’ye hazırlanıyorum. Ben diyorum işsizim, bana diyorlar şükret sağlığın yerinde. Bu memlekette neden insanlar hep kendinden daha kötü insanlarla kıyas ediliyor. Sağlığı gayet yerinde olan ve başkasının sırtından keyif sürenler var. Bu memlekette işçinin, emekçinin yüzü ne zaman gülecek. Diplomam evde duruyor ben burada harç karıyorum, olacak iş değil.”
‘Benim bayramım evime ekmek götürdüğüm zamandır’
53 yaşındaki inşaat işçisi Ali Kaçmaz’ın 1Mayıs işçi bayramına bakışı ise şöyle: “Biz işçi değiliz biz hamalız. İşçinin sendikası olur, sigortası olur. Ben bu yaşımda sigortasız çalışıyorum. İnşaat işinde çalışıyorum ve iş güvencem yok, daha ne diyeyim. İki çocuğum var, okula gidiyorlar ve benim her gün çalışmam gerek. Bayram benim neyime. Benim bayramım evime ekmek götürdüğüm zamandır. Bir gün çalışmasam aç kalırız. Ekmek varsa bayram var, ekmek yoksa bayram da yok. Ramazan ve Kurban bayramlarında iş olmuyor çok sıkıntı çekiyorum. 1 Mayıs tatil olmuş, bayram olmuş neyleyim, geçinmek için her gün çalışmak zorundayım.”
‘Ben de tatil yapmak, işçi arkadaşlarımla birlikte yürümek isterdim’
Eski sanayinin genç işçilerinden Şahin Danış ise eski çalıştığı sektörün çalışma koşullarının daha beter olduğuna vurgu yaparak, “ Alüminyum işinde 8 aydır çalışıyorum. Daha önce lokantada çalışıyordum. Lokanta işini bıraktım, çünkü çalışma koşulları çok ağırdı; fazla mesai, izin yok, çok yorucuydu, çekilecek dert değildi. Bugün tatil yine çalışıyorum ama en azından işim rahattır. Mesai saatlerim belli, izin günüm var. Ebetteki bugün ben de tatil yapmak, işçi arkadaşlarımla birlikte yürümek isterdim ama yok işte bu sanayide kapalı bir işyeri yok, herkes çalışıyor” diye konuştu.
‘Burada işçinin hakkı, hukuku yok’
8 yıldır eski sanayide çalışan genç işçilerden Adil Ertaş ise şunları söyledi: “ Bugün 1 Mayıs ama sanayi komple çalışıyor. Sadece bugün değil diğer resmi tatil günlerinde de hep çalışıyoruz. Tabii bugün tatil olsaydı, bayram kutlasaydık çok daha iyi olurdu. Bu sanayide bin 200 dükkân var ve hepsinde ortalama 4 - 5 işçi çalışsa toplamda 5 binden fazla işçi eder. Burada binlerce işçi var ama ne bayram kutlayabiliyoruz ne de tatil yapabiliyoruz. Burada işçinin hakkı, hukuku yok.”