Geçtiğimiz günlerde trajik bir helikopter kazasında hayatını kaybeden Cumhurbaşkanının ardından, İran'ın iç dinamiklerine ve azınlık grupların karşı karşıya olduğu sorunlara dair daha keskin bir eleştiri yapmak gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bu yazı, İran'daki Kürtler, Azeriler, Loriler gibi etnik grupların ve muhaliflerin yaşadığı zorlukları ve hükümetin bu konulardaki politikalarını ele alacaktır.
Kürtlerin Durumu
İran'daki Kürtler uzun süredir ayrımcılık, baskı ve şiddetle karşı karşıya. Özellikle son yıllarda, Kürtlerin siyasi ve kültürel hak taleplerine verilen tepkiler daha da sertleşmiştir. Çok sayıda Kürt aktivist ve siyasetçi idam edilmiştir. İnsan hakları örgütleri, İran hükümetinin Kürtlere yönelik sistematik bir baskı politikası izlediğini ve idam cezalarının bu politikanın bir aracı olduğunu vurgulamaktadır.
Azeriler ve Loriler
İran'daki Azeriler ve Loriler de benzer şekilde ayrımcılığa maruz kalmaktadır. Azeriler, nüfuslarının büyüklüğüne rağmen, siyasi ve kültürel alanda temsil edilmemektedirler. Eğitim ve kamu hizmetlerinde Farsça dışındaki dillerin kullanımına izin verilmemesi, Azerilerin kültürel kimliklerinin baskılandığının bir göstergesidir.
Loriler ise ekonomik ve sosyal anlamda geri bırakılmış durumdadır. Bölgelerinde yeterli altyapı ve ekonomik fırsatların bulunmaması, Lorilerin yaşam standartlarını olumsuz etkilemektedir. Bu durum, Lorilerin İran hükümetine karşı duyduğu memnuniyetsizliği artırmaktadır.
Muhaliflerin Durumu
İran'da muhalif olmak her zaman tehlikeli olmuştur, ancak son yıllarda bu tehlike katlanarak artmıştır. Hükümetin baskıcı politikaları, muhalif sesleri susturmak için idam cezasını sıkça kullanmaktadır. Özellikle gazeteciler, insan hakları savunucuları ve reformist politikacılar, keyfi tutuklamalar ve ağır cezalarla karşı karşıya kalmaktadır.
İran'ın İç Çelişkileri
İran, etnik ve kültürel çeşitliliğiyle zengin bir ülke olmasına rağmen, bu çeşitliliği bir avantaj olarak görmek yerine bir tehdit olarak algılamaktadır. Farklı etnik grupların ve muhaliflerin maruz kaldığı baskılar, ülkenin iç çelişkilerini derinleştirmektedir. Merkezi hükümetin bu grupları entegrasyon yerine marjinalize etmeye yönelik politikaları, toplumsal barış ve istikrarı tehlikeye atmaktadır.
Sonuç olarak, İran'ın iç dinamiklerini ve azınlıkların yaşadığı sorunları ele alan bu yazı, hükümetin ayrımcı ve baskıcı politikalarını sert bir şekilde eleştirmektedir. Kürtlerin, Azerilerin, Lorilerin ve muhaliflerin yaşadığı adaletsizlikler, İran'ın demokratikleşme sürecine zarar vermekte ve toplumsal huzuru tehdit etmektedir. Bu sorunların çözümü, ancak daha kapsayıcı ve adil politikaların benimsenmesiyle mümkün olabilir.