İslam'ın siyasallaşması, baskı unsuru olması, kin ve nefrete vesile olmasını tasvip edenlerden değilim.
İran rejimini beğenen, destek veren, doğru olduğunu söyleyen ve kutsayan biri hiç değilim.
Dini esaslara dayalı devlet anlayışını kabulde zorlandığım gibi; devletin dini ADALET tır diyenlerdenim.
Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve Sellem; sağlığında, Medine'ye hicret ettiğinde, İslam devletinin kuruluş aşamasında (Medine anlaşması) ve kurulan İslam devletinde toplumsal olaylarda veya çözümlerde hep Adalete önem vermiştir.
Gayri Müslimlerin hukuku korunmuş, zorla Müslüman olmaları için baskı kurulmamış, çıkan anlaşmazlıklar "ZIMMI" hukuku adı altında Adaletle çözülmüştür.
Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve Sellem "Güzel ahlakı tamamlamak..." İçin gönderildiği ve "en güzel ahlak üzerine..." Olduğu gerçeğidir.
Onu örnek alan ümmeti; "iyiliği emir ettiği ve kötülüğü men etmeye" çalıştığı için, "ümmetler içinde en hayırlı ümmet" olduğudur.
Gelelim İran'daki olaylara.
Basında takip ettiğimiz kadarıyla "Yasalara göre uygun örtünmeyen..." Bir bayanın göz altı sonrası şüpheli ölümü ile başlayan protestolar ve gelişen olaylar.
"Şüpheli ölümü" öldürme ise elbette katildir ve kebair günahlardandır.
Fitneye, yeni canların ölümüne sebep olmamak, başkasının malına zarar vermemek şartıyla protestolar yapılırsa doğru olduğu kanaatindeyim.
Ancak ülkemizdeki haber kanallarının haberi sunuş biçimi, bazı siyasilerin saçlarını kazıtarak onlara destek vermesi ve bazılarının türban, çarşaf ve mollaları hedef göstermesini asla kabul etmediğimdir.
Bir cinayeti (tam bilmiyoruz) bahane ederek münkerden (Allah'ın tasvip etmediği) yana olmak ve maruf (Allah'ın emrettiği tesettür) karşı çıkmak yanlıştır.
Tevbe suresi 67 ayet:
"Münafık erkeler ve münafık kadınlar birbirindendirler (birbirine benzerler). Kötülüğü emredip iyiliği yasaklarlar..."
Bazı kesimlerin sık sık bahanelerin arkasına sığınarak "ben Ermeniyim", "ben Ezidiyim", "ben Fransizim"... Diyerek Müslüman olmaktan utanmaları doğru değildir.
Yüce Allah: "Müslüman oldular diye seni minnet altında bırakmak isterler; de ki: 'Müslüman olmanızla beni minnet altında tutmayın, hayır; eğer doğru kimselerseniz, sizi imana eriştirmekle Allah sizi minnet altında bırakır." (Hucurat süresi 17 ayet)
İşsizlik, yoksulluk, gasp, cinayet... Ve benzeri olaylar varken; bunları dile getirmek yerine İran'daki olayları ön plana çıkarmak iyi niyetli bir çaba değildir.
İsrail delegesinin BM de açık destek verdiği bir olaya şüphe ile yaklaşmak gerektiği kanaatindeyim.
Selam ve dua ile.