İnsanlık değil; Para mı, ya da güçler mi?

Zafer Tüzün

30 Ekim 2020 Saat: 14:51 İzmir’de şiddetli bir deprem yaşandı. İzmir'in Seferihisar ilçesi açıklarında Ege Denizi'nde meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki deprem sonrasında enkazda arama çalışmaları hemen devletin resmi kurumları ve gönüllüler tarafından başlatıldı... Televizyon görüntülerinden ve sosyal medyaya yansıyandan da takip ettiğimiz kadarıyla şiddetli ve uzun süren bir deprem olduğu aşikardır. Birçok bina yıkılmış. Enkaz altında kalanlar, evsizler, hayvanlar…

Gözümüzün önünde yitirdiğimiz canlar, onların geride bıraktıkları, umutları, hayalleri, umutsuzlukları, acı ve diğerleri bir bir gitti.

Yaşanan bir katliamdı. Hem de birkaç insanın cebi daha fazla ile dozlun diye göz yumulan, eksik demir, çimentodan çalıp, dükkanların arasındaki blokları kaldırıp daha fazlaya kiraya vermek için binaların klonlarını çürütenlere göz yuman yetkililere ne demeli. Sizi Allaha havale etmekten başka çare gelmiyor elimizden. Sizi koruyanlar var bu dünyada, ya öteki tarafta nereye gideceksiniz, kime sığınacaksınız. Paranız sizi kurtaracak mı acaba?

Asıl sorun bu denli bir depremin nedenini araştırmaktır, “Deprem Değil, Çürük Bina Öldürür” tezi bir kez daha doğru çıktı. (Keşke çıkmasaydı) bunca ölümün neden sadece ülkemizde görüldüğü aşikardır, başka ülkelerde deprem olur bu kadar insan ölmez, yaralanmaz (keşke hiç bir canlıya zarar gelmese) bizde önüne gelen, parası olan müteahhitlik yapıyor, inşaat işine giriyor. Müteahhitlerin ülkemizde sayısı Avrupa ülkelerine göre çok daha fazladır, bunun sınırı yok mu, (ben bilmiyorum) olması da gerekir. Çünkü bir ülkede aynı işi fazladan kişi yaparsa iki-üç kuruş diğeri aşağıya fiyatı çeker, o zamanda olanlar ortadır. Biz müslümanız ama nasıl müslümanız bunu sorgulamamız gerekiyor, Avrupa da yada dünyanın başka ülkelerinde de deprem oluyor sayılar arasında uçurum var. Demek ki, bizde bir sorun var…

Meydana gelen depremin ardından tüm ülke olarak her şeyimiz ile İzmir’e kilitlenmiştik. Edirne’den, Kars’a ne kadar güzel insanlar olduğumuzu bir kez daha emekçi halklar olarak göstermiştik.

Deprem haberi duyulur duyulmaz, yerel yönetimlerin canla başla (sağ-sol ayrımı yapmadan) İzmir’e gidip deprem çalışmalarına katılmaları, aşevi kurmaları, daha ne lazımsa o alanda çalışmaları güzel bir örnek oluşturdu. İzmir’de yaşayan insanları da unutmamak gerekiyor. Deprem bölgesinde çalışma yürüten insanlara evlerinden ellerinden ne geliyorsa getirip veren tüm insanları da unutmamalıyız.

İyiliklerin yanında kendini bilmeyenlerde her zamanki gibi İzmir’de de ortaya çıktı. Depremzedelere dağıtılan erzakları, eşyaları toplayıp satanları mı desek, millet can derdindeyken kiraları zam yapanları mı desek, vicdansızlığın daniskası hırsızları mı desek devletin bunlara araştırıp, bulup bu insan müsvettelerine en yüksek cezaları vermeli ki, insanlık alemine ders olsun. İnsanda biraz vicdan olur, merhamet olur, acımı olur, ar-damar olur insan demek de gelmiyor bunlara içimden; ne diyeceğimi ben bilemedim…

Depremde sadece insanlar enkaz altında kalmadı, zarar görmedi, yakınlarını kaybetmedi, hastalanmadı, sakat kalmadı, canlı tüm varlıklar o an depremi yaşadı ve aynı akıbeti hayvanlarda yaşadı. Elbette çekilen acı geçer, ama bilinsin ki acı çekmiş olmak hiçbir zaman geçmez, bu travma hayat boyunca sürer.

 

Depremin beton duvarlar arasında bize verdiği mesajı iyi anlamalıyız hayatın kısa olduğunu umudun sonsuz olduğunu. Bunu Ayda ve Elif’in günlerce toprak altında kalıp sağ salim çıkmaları.

Sizler umudun, inanışın adısınız. Küçük bedenleri ile büyük bir yaşama azmi gösterdiler. Kurtarma ekipleri bulunmaz bir taş sanatı üzerinde çalışıyormuş gibi betonların altında kalan minik kahramanları kurtardılar.

Deprem bize yeni bir şey daha öğretti. Kalp herkeste var ama, vicdan herkese nasip olmuyor. Vicdansızlar böylece ortaya çıkıyor. Yardıma ihtiyacı olmadığı halde depremzede için gelen yardımı alıp sağlam evine götüren, kendini uyanık sanıyor, ama bilsin ki o uyanık değil zavallı birisidir.

Türkiye’nin en önemli gündemi DEPREM iken nasıl oldu ise birden gündem değişi verdi. Amerikan Seçimleri bizim 1. gündemimiz oldu. Zarife Doğan’ın cansız bedeni beton altından çıkarıldığını televizyon kanalları 20 saniye ayırdı ayırmadı kendi ülkende bir deprem yaşanıyor ve kendi vatandaşın ölüyor sen ona kıymet vermiyorsun, gidip Amerikan seçimlerini veriyorsun. Senin için vatandaşın önemli değil mi? Sizi de unutmamamız gerekiyor. Yazık olsun gerçekten, kendi halkını bir seçime feda eden televizyon kuruluşlarına. Sizde haklısınız bu ülkede yaşayan insanlar 3 gün sonra her şeyi unutuyor ama unutmayanlar ve unutamayanlar da var.

İzmir'de yaşanan deprem'in hemen ardından çok kısa bir sürede yola çıkarak ilk günden bu zamana kadar afet bölgesinde ki enkazda özverili bir şekilde çalışarak can kurtaran tüm insanlara teşekkürü bir borç biliyorum. İyi ki varsınız, iyi ki iyilik var… Bu dünyada iyi ve merhametli, vicdan sahibi insanlar var. Onlar gibi hep var olmalı, onlar varsa bu hayat güzel.  

Zafer Tüzün

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.