Sevgili okuyucularım merhaba.
İnsanoğlunun yaşadığı sürece normal hayat faktörlerinde her zaman için kendini yenilemesi gerekiyor
Yaşamda büyüme, gelişme ve bunlarla beraber bilgi birikim oluşmuşsa insanoğlu yaşamını iyi derece de idame ediyor demektir.
Her birey yaşamı boyunca bulunduğu her dönemde kendini günün koşul ve şartlarını en iyi şekilde değerlendirerek kendini güncellemelidir.
Düşünsenize çok değil bir yıl önceki yaşamınızdan fikirlerinizden bile bir yıl sonra değişime uğrayabiliyorsunuz. Bu durum gayet normal bir durum.
Değişmeyen tek şey değişim kelimesidir çünkü.
Zaten yenilenmeyi durum ve şartlara göre insanoğlu yapamasa sıkıntı orada başlıyor demektir.
Düşünün bir yazar geçmiş yıllarda yazdıkları görüşleri, fikirleri ileriki yıllarda daha da farklılaşabiliyor .
Günümüz şartlarında kadın yazarlarımız özgürlükten, kadın ve erkek eşitliğinden , aile içindeki erkek egemenliğini bahsederken ileriki zamanlarda artık bu durumun, kısmen bile olsa var olduğunu görmüş ve yazım konularında farklılıklar yaratmak için harekete geçmiş olabilirler . Hayatın içinden farklı konular seçebilme arayışında olabilme arayışında olmak bile değişimin bir sebeplerindendir.
Gerçi şunu da unutmamak gerekiyor kadına şiddet de ülkemizde hala bir arpa boyu yol maalesef kat edilmemiştir.
Artık her ne kadar kadın erkek dayanışması eşitliğinden bahsediliyorsa da bir nevi yaptırımlı bir hayata geçiş sağlanmıştır diyebiliriz.
Sevgili okuyucularım şuan gündemimizde ekonomik krizlerle beraber işsizlik büyük bir boyutda gündemdedir . Gençler üniversite bitirmekle iş hala bulamıyorlar .
Yaşam şartları refah düzeyine ulaşamamıştır. Hayatın yaşam zorlukları güç koşullardadır.
Ülkemiz pandemi covid-19 dan sonra 6 şubat 2023 yılında on il ile birlikte büyük bir deprem de maddi manevi yaralar aldılar . Ölümler, yakınlarını kaybedenler, evleri yıkılanlar, çadırlarda bir hayat sürenler hepsi bu yaşamın birer gerçekleridir.
Yani hepsi hayatın acı gerçekleridir.
Ve çoğu vatandaşımızın ev sorunları hala tam olarak çözülememiştir.
Şuan uzmanların açıkladığı yeni bir hastalık türü yaygınlaştı.
Maymun çiçeği.
Gerçi uzmanların dediğine göre hala ülkemizde görülmeyen bir vaka.
Ama sosyal medya kullanıcıları ülkemizde de bu hastalığın görüldüğünü söylüyorlar.
Artık ne derece doğru veya yanlış bilgi bunu bizlere zaman gösterecektir .
Bu hastalık;
Öldürücü değil ama bulaşıcıdır.
Artık bizlerde nasıl korunacağımızı da bilmeyerek korkularımızla yaşamaya devam edeceğiz.
Gel gelelim hayat devam ediyor.
Ölümler, hastalıklar, depremler, açlık sefillik olsa bile bununla beraber doğumlar, düğünler, tatiller, gezmeler , yemekler , eğlenceler de yaşamla birlikte devam ediyor .
Hiç bir acı kalıcı olmaz diyen büyüklerimiz de cidden bakıyoruz doğru söylemişler.
Zaman her şeyin ilacı olmakla birlikte, acılarında unutulduğu veya kalbin bir köşesinde yaraların kabuk bağladığı da görülmüştür .
Gelelim insanoğlunun modern hayatla beraber kendini yenilemesine .
Monoton bir hayat her zaman için insanı sıkar.
Arada bir hayatımızı değiştirip farklı bir dönüşüme uğratmamız gerekiyor .
Tabi bunun için de makul bir gerekçe olmalı. Kişinin yaşam tarzının da realitesi önemlidir. Farklı iş sektörlerinde ilerlemek. Farklı şehirlere gitmek. Hobiler edinmek.
Evlenmek. Çocuk sahibi olmak.
Hatta ve hatta günümüz de o kadar yaygın ki evlilikler iyi gitmiyorsa ayrılmak..
Değişimler insanoğlunun yaşam standartları ile alakalıdır.
Günümüzde aynı zamanda zihinsel değişim de çok önemlidir.
Farklı düşünmek, empati kurmak, algı ve bakış açısının değişmesi zihinsel değişimi tetikler tabiî ki bunun yanında kişisel olarak farklılaştırır. Tüm bunlar monoton hayattan kurtulmamızı sağlar ve yaşam standartlarımızı artırır.
Öyle ya devir teknoloji çağı. Bir tuşla insan her şeyi ayağına kadar getirebiliyor.
Mesela;
Enteraktif bankacılığı telefonunuza yüklediğinizde bir saat içinde banka banka gezmekten kurtuluyorsunuz. Oturduğunuz yerde tüm ödemelerinizi yapabiliyorsunuz.
Çocuklarınıza yakınlarınıza bankaya gitmeden para gönderebiliyorsunuz. Hastaneye gidip sıra beklemeden bir telefonla hasta sıranızı alabiliyorsunuz.
Yemeğiniz mi yok, bir telefonla yemeğinizi evinize istetebiliyorsunuz .
Ne güzel değil mi?
Oturduğunuz yerden her şey rahatlıkla hal olabiliyor.
Ama bunun yanında ısrarcı bir şekilde bu ödemelerini telefondan interaktif bankacılığı öğrenemeyen, yada öğrenmek istemeyen insanları banka koltuklarında oturup sıralarını bekliyor olarak görebilirsiniz.
Hatta yanındaki sıra bekleyen vatandaş ile sohbet ediyor olmak onları mutlu ediyor olabilir.
Belki de sırf birilerini bankada görsün iki kelime konuşsun diye teknolojiyi ret eden o kadar insanlar vardır ki .
Teknoloji günümüzde yalnızlığı da beraber getirdi diyebiliriz. Bu da ayrı bir yazım konusu olarak ileri ki dönemlerde siz okuyucularımla paylaşacağım bir konu olacaktır.
Şimdi biz konumuza tekrar geri dönelim.
Teknolojiyi kullanmamaya veya öğrenememeye tercih meselesi diyelim.
Ama tabi ki tercihle beraber teknolojiyi öğrenemeyen çok insanımız vardır .
Telefonu bilgisayarı kullanamayan, kendini teknolojik olarak güncelleyip yenilemeyen insanlardır.
Birde fikirlerini beynini güncellemeyen insanlarımız vardır.
Siyasi düşüncesini hep bir çizgide götüren insanlar vardır.
Hâlbuki ne demiştik.
Değişmeyen tek şey değişim kelimesidir. diye. …
Çağın gerisinden çağın ilerisini göremeyen insanlar vardır.
Belki de çağın ilerisini görmek istemiyorlardır. Ya da çağın ilerisini görmek onların işlerine gelmeyecektir. Yaşam tarzlarına uymayacaktır. Yani bir nevi gelişimi teknolojiyi ret etmişlerdir.
Daha sayarsak o kadar söylenecek sözlerimiz vardır ki.
Ama biz yazımızı kısaca burada noktalarsak insanoğlunun kendini yenilemesi, güncellemesi şarttır diyebiliriz .
Sevgiler saygılar selamlar gönderiyorum...