Dünyanın baş etmeye çalıştığı virüs belasından kurtulmak için ülkeler ve insanlar bulunan aşıya ulaşmaya çalışıyor. Aşıya erişmek için ülkeler sıraya girdi. Ama beklendiği gibi ilk müşterileri dünyanın en zengin ülkeleri oldu. Gereken parayı bulmakta zorlanan yoksul ülkeler ise sıraya bile giremedi. Yoksulluk ve yokluk başa bela olduğu için; depremlerde onların evleri yıkılır, sellerde onlar suya kapılır, kuraklıktan, kıtlıktan en fazla onlar etkilenir. Bu kadar felaketin hedefi durumunda olan insanların yaşamı virüsü insafına kalmış gibi.
Geçenlerde medyada bir haber geçiyordu. Dünyada en zengin on kişinin servetinin, dünyadaki bütün insanların aşılama giderlerini karşılamakla kalmadığı gibi birçok ülkedeki açlık sorununu da çözmeye yetebileceğinden bahsediyordu.
Az sayıdaki insanların elinde bu kadar sınırsız bir zenginlik birikirken büyük çoğunluklar yoksulluk ve yoklukla başa çıkmaya çalışıyor. Doğa dünyadaki insanların beslenebileceği gıdayı üretmeye yeterli ama zenginliklerin az sayıdakilerin elinde toplanması, her şeyin daha fazlasına hatta her şeye sahip olma egosu insanların ve ülkelerin arasında bu kadar uçuruma yol açıyor. Bu kadar devasa servetler nasıl elde edildi.
Doğayı sonsuz ve kaynaklarını tükenmez gören ve bir türlü tatmin olmayan ego; kaynakları sınırsızca tüketti ve kirletti. Dünyada hatta son zamanlarda uzayda da her şeye hâkim olmak isteyen, kendini her şeyin üzerinde gören ego; dünyayı yaşanamaz hale getirdi.
Ortaya çıkan sonuç ise günümüzde yaşadığımız iklim krizinden her türlü doğal afetlere kadar birçok sorunun ortaya çıkmasına ve doğal felaketlerin tetiklenmesine neden oldu.
Doğada her şeyi paraya bağlayan anlayış; doğalı doğal yaşamı, doğadaki başka canlıların yaşamını hiçe saydı. Doğaya sadece rantsal bakan daha fazla kar elde etme hırsından kendini alamayan anlayış; hemcinsine, hayvanlara ve doğaya sevgiyi de ortadan kaldırdı.
Tarımsal üretimin gerilemesi, onun yerine sanayi ve teknoloji alanlarında üretimin yaygınlaşması, küresel ısınma, doğanın ve çevrenin katledilmesinin, yeşil alanların betonlaşması sonucu hava, toprak ve su kirlendi. Ama doğa artık sos vermeye başladı. İnsanda gelişen bu ego sistem, eko sistemi yok etmeye başladı.
İnsanlık bir taraftan COVİD-19’un yarattığı pandemiyle başa çıkmaya çalışırken; iklimsel krizin yaratacağı sorunlar şimdiden yaşamı tehdit etmeye başladı.