“Yapay zekaya insanın başına gelen en iyi şey ya da en kötü şey olacak.”
-Stephen Hawking
Dünya, milyarlarca yıldır bir devinim halinde. Bu devinimin içinde milyonlarca canlı doğdu, yaşadı ve öldü; tekrar Dünya'nın içerisine doğru hareket etmek üzere toprağa karıştı. Bu canlılar kimi zaman dinozoroldu, bir meteor ilesoyu tükendi. Kimi zaman yaşaması bir ay dâhisürmeyen bir ottu, kimi zaman ise okyanusun derinliklerinde yaşayan enteresan balıklar... Sayısı bilimsel olarak bilinemeyecek kadar canlı geçti Dünya'dan; ama Dünya'yı ve hatta evreni değiştirmeye çalışan biri vard bunların içinde: İnsan.
Günümüzde evreni bu denli etkileyen insan türünün yeryüzünde ilk zuhure dişiyle ilgili birçok farklı görüş mevcut. Bu konuda kendi görüşümü belirtmeden örnekler vermek istiyorum. Charles Darwin, tüm insanlarda şok etkisi yaratacak bir görüş öne sürmüştü. Ona göre insanların primatlarla ortak bir atası vardı vedoğal seçilim yoluyla insanlar bu atadan evrilmişti. Darwin, bu görüşünü yaklaşık 20 yılboyunca kendine sakladı. Bu görüşlekarşısına alacağı büyük bir insan topluluğunu tahmin etmiş olsagerek. Bunun yanısıra din ve mitolojiye değinecek olursak İslam dininegöre yeryüzündeki ilk insan Hz. Âdem’dir. İbranicede “kızıltoprak" anlamına gelen Adam ismi topraktan yaratılışını ve tanrısa lbir ruh üflenişini temsiletmektedir. Çin mitolojisine bakacak olursak yeryüzündeki ilk insan kozmik bir yumurtadan çıkan Pangu’dur. Sıklıkla betimlemelerde sakallıdır ve bir çekice sahiptir. Bu örneklere mitoloji ve dinlerden daha bir çok ekleme yapabiliriz.
Anlayacağımız üzere biz insanlar, geçmişimize dair birçok konuda ortak görüşlere sahip değiliz. Peki ya geleceğimiz?
Yaşadığımız yüzyılda insan varlığının geleceği aslında evrenin geleceği anlamına gelmeye başladı. Dünyadaki büyük yatırımcılar geleceğin evrende veya payze kada olduğunu anlayıp tüm yatırımlarını geleceğin mimari olacak olan teknoloji ve bilime yönlendirdi.Bu alanda çok büyük başarılara imza atan Elon Musk, geçtiğimiz günlerde yeni bir projeyi daha tanıttı: Neuralink.
Dünya genelinde pandemi sürecinin başlamasıyla birlikte birçoğumuz aslında bilimin ve teknolojinin ne denli önemli olduğunu birkez daha hatırladık. Günlük hayat uğraşıyla birlikte bilimin önemini unutan birçok kişi dört elle sarıldı bilime ve bu uyanış aslında tüm Dünya için büyük gelişmelerin habercisi. Virüsle mücadele alanında yapılan çalışmaların dışında birçok yeni bilimsel çalışmada kamuoyuna sunuldu. Bunlardan biri de Elon Musk’ın birkaç yıldır üzerinde çalıştığı Neuralink projesi.
Peki, nedir bu Neuralink?
“Neuralink Corporation, Elon Musk ve kurucu ekibi tarafından kurulan ve implante edilebilir beyin-bilgisayar ara yüzleri geliştiren bir Amerikan nöro teknoloji şirketidir.”
Şirketin resmi tanımı tam olarak bu şekilde. Bu tanım size neyi çağrıştırıyor? Sizce de 21. Yüzyıl çocukken izlediğimiz bilim kurgu filmlerine benzemiyor mu? Bu tanım teknolojinin gelişiminin en büyük kanıtı olarak beni mutlu ederken bir yandan da tedirgin ettiğini dürüstçe söyleyebilirim. Henüz on yedi yaşındayım, belki bilimsel bir konuda yorum yapmamı doğru bulmayanlar olacaktır fakat bu konu bebekten yaşlısına herkesi ilgilendiriyor.
Sizce tüm bu yapılanlar gerçekten insanlık vebilim yararına mı yoksa birileri bir tanrı-insan modeli mi oluşturmaya çalışıyor?
Zeynel Hebun Güler