İnsan, barış olmalı sözüyle, insan sevgi, sağlık, yaşam, huzur, özgür ve bütünlüklü olmalı, demek istiyoruz. İnsan, barış olmadığında, yaşam tökezlemeye ve yıkılmaya başlar. Ne sağlık kalır ne de sevgi ve paylaşım. İnsan, barış olmadığında, yapılan her şey, yapıldığı yerde kalır.
Sağlığın Belirleyicisi Olarak BARIŞ
Diyarbakır Tabip Odası’nın,15 Mart 2025 Cumartesi günü düzenlediği, ‘Sağlığın Belirleyicisi Olarak BARIŞ’ paneli, barış ve sağlık konularına dikkat çekip, ilgi oluşturdu. TTB Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap ve Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Veysi Ülgen, açılış konuşmalarıyla, barış ve sağlık konularında önemli ve çarpıcı tespitlerde bulundular. Panele katılım gösteren doktor ve akademisyenler: “Barışın Anlam ve Zihinsel Arka Planı, Savaş ve Çatışma Durumlarının Ruh Hali ve Toplumsal İyilik İçin Barışın İnşası, Hekimlik, Barış ve Siyasal İyilik Hali” konularında kapsamlı, araştırma yönü ön planda olan, deneyimlerle dolu ve insana dokunan sunumlar geliştirdiler.
Barış çalışmalarına dönük girişimler önemlidir. Toplumsal kurumların, barışa dönük bu tür çalışmaları, barışın önemini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Bu çalışmanın ortaya çıkardığı bir diğer gerçek ise, barışın tüm insanları kapsaması gerektiğidir. İnsan, barış olmadığında, barışa dönük tüm çalışmalar panellerle, sempozyumlarla, seminer ve kimi araştırmalarla sınırlı kalır. Bu sınır salon ve kurumların eşiğini aşamaz. İnsan, barış olduğunda ve barışı zihnine ve yüreğine yedirdiğinde, bu, tüm alanları ve yaşamı kapsar. Barış, yürüyen insan, insan ise, yürüyen barış haline gelir. Barış, insana dokunduğunda, insan zihni ve yüreği barışa dönüşür.
Barış Panel Sınırını Aştığında…
Barış, bir yaşam felsefesidir. Barış, insan, kurum ve kentleri kapsadığında, barışın temelleri atılmış demektir. Sivil Toplum Kuruluşlarının, buna öncülük yapmadaki rolü önemli ve belirleyicidir. Toplumsal Yaşam Kurumları’nın, barışa dönük yaptığı her çalışma, kurum sınırlarının ötesine taştığında, barışa alan açılır ve görünür olur. Diyarbakır Tabip Odası’nın bu girişimi ve barışa dönük sağlık emekçilerinin paylaşımları değerli ve izlenmeye değerdir. Her insan, buna ses verip, birer barış yürüyüşçüsü olduğunda, ete kemiğe bürünmüş bir barış yelpazesi gelişecektir.
Her İhtiyaç Kendi Zemininde İz Sürer
Barış Işığı, yüreklere dokunup bir meşale gibi elden ele taşındığında, bu ışık her tarafı saracak ve huzur içinde bir hayat doğacaktır. Her ev, her mekan ve kurumlar, barışın huzuru ve aydınlığıyla dolacak ve bereketli yaşamlar ortaya çıkacaktır. Paylaşımların önemi bu açıdan büyüktür. Her paylaşım insana ve hayata dokunacak ve her tarafı saracaktır.
Diyarbakır Baro Yönetimine
Demokrasi, hukuk ve barış, her açıdan bir ihtiyaçtır. Sağlıklı bir yaşam ve sağlıklı bir zihin, barışın temelidir. Hukuk, bunun adalet ve güvence kaynağıdır. Demokrasi, bu bütünlüğü ifade eden, özgür paylaşım ve eşitlik zeminidir. Demokrasi, hukuk ve barış olmadan, sağlıklı bir yaşam ve adaletli bir toplum mümkün olmaz. Bu da özgür ve girişimci insanla mümkündür. Bölgemiz, bu ihtiyacı derinden hissetmektedir. Yıllarca bu boşluğu doldurmaya çalışan ve bedeller ödeyen Diyarbakır Barosu ve diğer Sivil Toplum Kuruluşları, daha fazla buna eğilmeli ve bu eksende gündemler oluşturmalıdır. Diyarbakır Baro Yönetiminin, böyle bir çalışmayı gündemine alıp, öncülük yapması, ön açıcı olacaktır. Tahir elçi ve bu uğurda yaşamını yitiren değerli insanların ruhu şad olacak ve sarf ettikleri emekler boşa gitmeyecektir.