Çok fazla tumturaklı, çok fazla entelektüel, çok fazla anlaşılmaz ülke sorunlarına çare bulduğumuzu ya da bulacağımızı sandığımız cümleler kurmamıza hiç gerek yok. Çok net, halkın kafasını karıştırmayan barışa kapı aralayan, savaşı ve şiddeti, ölümleri ret eden, barış dilini önceleyen cümleler kurmalı ve ülkenin, toplumun huzuruna, geleceğimize katkı sunmalıyız. Ancak, böyle bir dille toplumsal barışa katkı sunmamız mümkün olur.
Yıllardır maç skoru verir gibi şehit sayısı ya da ölen PKK’li sayısı üzerinden yapılan yorumların üstünlük sağlama hallerinin fayda sağlamadığını geride bıraktığımız zaman dilimi içinde gördük, tanıklarıyız.
Aynı tarz ve tavırla aynı başlıklar altında konuları ‘yeni yol haritası’ adı altında yeniden topluma sunuş şekillerinin bizi topyekûn felakete götürdüğünün altını her fırsatta kalın kalemle çizmek zorundayız.
O nedenle inadına barış, inadına barış yazıları.
**
Gemi çok eski ve sürekli su alıyorsa, tahta parçalarıyla istediğimiz kadar takviye yapalım su almaya devam edecektir. Çare zift dökmek de değil, çünkü gemi tamamen çürümüş olduğundan dolayı takviye tahta parçaları ve dökülen zift de tutmuyor, çabalarımız çare olmuyor. Çare yeni gemi inşa etmektir.
Yeni inşa edilecek olan geminin adı da ‘Toplumsal barış gemisi’ olmalıdır. Bu gemide ‘Savaşın, çatışmanın’ dili geçerli değildir. Bunu yapabilmemiz için inadına barış sloganını sürekli ön planda tutmamız gerekiyor. Biz yazıp, çizenler inadına Barış yazıları ile ‘toplumsal barış gemisinin’ inşasına katkı sunmalıyız.
O nedenle inadına barış, inadına barış yazıları.
**
Savaşı kim, kimler istiyor, neden istiyor?
Bunları çok net görüp toplum karşısında açığa çıkmasına katkılar sunmalıyız.
Savaşı isteyen İktidar da olsa, PKK’ de olsa insani görevimiz onların bu isteklerine karşı insani duruşlar sergilemektir.
O nedenle inadına barış, inadına barış yazıları
**
Biz/Bizler, başkalarının iktidar olma, yönetme egolarının ölüme aday neferleri, askerleri olmamalıyız, olmadığımızı çok net ifade etmek durumundayız.
Savaşı kim/Kimler istiyorsa karşısında olduğumuzu haykırarak ‘Barış’tan yana olduğumuzu yüksek sesle bağırmak, kulaklarını tırmalamak zorundayız. Bu bizim şahsi ve insani sorumluluğumuzdur.
O nedenle inadına barış, inadına barış yazıları.
40 yıldır savaşın bütün testlerden geçtik, kimsenin bizi yeni savaş testlerine tabi tutmasına gerek yok, ayrıca izin vermemeliyiz. Şimdi barış testlerinin zamanıdır.
O nedenle inadına barış, inadına barış yazıları.