Hiç yazmak istemiyordum, ancak çok önemli bir finale doğru giderken hiç boşluk bırakmamak gerektiğini düşündüm ve ‘Devam’ dedim.
Yaz yazabildiğin kadar.
Söyle, konuş, konuşabildiğin kadar.
İşin ne kardeşim?
Yurttaş olarak, gazeteci olarak, birey olarak, yormak, aynı zamanda yorulmak lazım, bugünler için destek katsayısını artırmak lazım. Umudu, umutları büyütmek, yeşertmek gibi bir sorumluluğun varlığından haberdar olan bireyler olarak elbette ki üzerimize düşeni yapacağız.
Her gün yeni bir skandala uyanıyoruz, yenilir yutulur cinsten değil, tınlayan yok.
Muhatapları, ‘doğrudur, yanlıştır, iftiradır, yalandır’ da demiyor. Çünkü iddia edilenler, ortaya çıkanların tamamı doğru. Aslında hepimizin bildiği, tahmin ettiği şeylerdi, ancak içeriden, bizzat birlikte çalışanlar tarafından ifşa edilince taşlar da yerine oturuyor, yurttaşların ikna süreci de hızlanıyor. Yapılan hırsızlıklar, soygun ve talanlardan haberdar olan bir milletin, kendisini soyması için aynı kişilere bir daha fırsat vereceğini hiç sanmıyorum.
‘Herkes hakkını alacak’ sloganını tersten uyarlarsak, evet, bunların da hakkını vereceğiz.
Hukuk karşısında mutlaka hak ettiklerini alacaklar.
Kaybedenler ordusu giderek dağılıyor, dağılırken de etraflarını kirletiyorlar.
Bazıları saldırganlaştılar.
Bazıları da kayboldu, birileri de kaybolmaya dönük duruş sergiliyor.
14 Mayıs’ta ise topyekûn bitişe, çöküşe tanıklık edeceğiz.
*
Diyarbakır’da da durum Türkiye genelinden çok farklı değil.
İnsanlarımızın gözlerindeki kurtuluş ışıltısını hissediyoruz, görüyoruz, bu arada tedirgin gözlere de tanıklık ediyoruz. Bu tedirginlik, yaratılan korku ikliminden dolayıdır. ‘Bırakmazlar’, ‘Gitmezler’ gibi yaratılan algının geçerli olmadığını, sandıkla gelenin sandıkla gideceğini açık bir dille anlatıyoruz.
Devletin, ülkenin asıl sahipleri yurttaş topluluğudur.
Yurttaş topluluğu emanetini mutlaka geri alıp, doğru ellere teslim edecektir.
Devletin, milletin sahipleri; kendisini yönetmesi için teslim ettiği erki kötüye kullananlara dersini verecek. Devlet adına kendisine parmak sallayan, tehdit edenleri tarihin çöp sepetine atacak.
Kemal Kılıçdaroğlu konusunda hiçbir sıkıntı yok.
Kürt seçmen kararını verdi, ne yapacağını söyledi.
Özellikle Diyarbakır’da ve bölgede büyük oranda oy çıkacağını artık herkes biliyor.
Finale doğru giderken, Diyarbakır’da ‘Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı, CHP iktidar olacak, o zaman iktidara ait bir Milletvekili olmalı’ demeye başladı. Sezgin Tanrıkulu’nun başlarken telaffuz ettiği bu düşünce tuttu, vücut buldu, sandığa doğru ilerliyor.