Hükümet erkânı Diyarbakır’ı ‘suyolu’ yaptı.
‘Akıllı olun’ deme ihtiyacı hâsıl oldukça iftar çadırı bahanesiyle ‘pat’ Diyarbakır’a düşüyorlar!
Önceki Ramazanlarda pek rastlamadığımız AKP’liler, belediyelere el koyduktan sonra güzergâha revan oldular, biri gidiyor, diğeri geliyor.
Belediye imkânları ellerinde, güzergâh boş; ‘terör’, ‘terörist’, ‘yıktık’, ‘kırdık’, ‘döktük’, ‘yeniden imar’, ‘yatırım’, ‘teşvik’, ‘yeniden barış süreci’ gibi sloganlarla bir yoldur tutturmuşlar gidiyorlar. Belediyelere el koyduktan sonra yandaşlarına rant alanı yaratma imkanı bulan iktidar, şimdi 2019’un hazırlıklarını yapıyor, Diyarbakır’ın şahsında bölgenin seçmenini ve oylarını kendinde toplama gayreti içinde.
Önce Başbakan, iki gün sonra da Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş Diyarbakır’daydı.
Mekân Ulu Caminin önü
Vaaz için uygun bir mekân.
Önce terör vaazı
Sonra
İslami vaaz
Ardından
Sur içinin yeniden imarı, yıkılan evlerin imarı
Son söz;
Yatırım, teşvik, istihdam gibi alıştığımız, ancak gerçekleştiğini göremediğimiz vaatler.
Yanlarında, çevrelerinde bir miktar AK Partili
Bir miktarda ekonomi ile ilgili STK dediğimiz kurumlar.
Sahte vaatlere sahte alkışlar.
Sahte vaatler sahte alkışlara!
Yıllardır sürüp gelen bir ritüel!
Pembe tablo sunumu!
Sahte alkışın sahibi işadamlarına durum nasıl diye sorduğunuzda;
‘Durum hiç iyi değil, üretim yok, istihdam düştü, işyerleri tek tek kapanıyor’ gibi serzeniş duyarsınız.
Peki, o sahte alkışlar niye?
Eh belki bize sahte görünen, sadece birilerine yarayacak olan o vaatlerden birini kapma yarışı. Sur da ya da Hewsel’de bir ihaleyi kapabilme gayreti!
&
Sur içi ağız sulandırıyor
Çatışmalı zamanlarda yıkılmayan ancak yara alan eski, yeni, tarihi binalar yıkıldı, yerine yeniler yapılacak.
En son aldığım duyum; UNESCO ve tarihi varlıkları koruma kurulu nezdinde tescilli tarihi evlerin bir kısmı da yıkımdan nasibini almış, hem de çok yakın bir zamanda. Tescilli tarihi evleri dahi yıkacak kadar gözleri kararmışlarla birlikte hareket eden, onlardan medet umanların kadim kente ihanet içinde olduklarını söylememize gerek var mı?