Su ihtiyaçlarını kuyulara akıttıkları yağmur suyundan karşılamaya çalışan köylüler, yağmurun yağmadığı dönemlerde eşek sırtında kilometrelerce uzaklıktan su taşıyor.
Diyarbakır'ın Çermik ilçesine bağlı Alakoç (Kerto) ve Aynalı köylüleri, aylardır köylerine su sağlayan sondajın elektriğinin borçları yüzünden DEDAŞ tarafından kesilmesinden dolayı su sorunu çekiyor. 150 haneli Aynalı köyünde yaşayan bin 760 yurttaşın ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla 11 yıl önce köye 8 kilometre uzaklıktaki sondaj alanından su verilmeye başlandı. Köye su gelmesinin ardından köy muhtarının belirlediği bir kişi tarafından sondaja ait elektrik ve su bedeli, aylık olarak yurttaşlardan tahsil edilmeye başlandı. Bunun karşılığında da köylülere eski muhtar tarafından faturalarını ödediklerine dair kendilerine hiçbir resmiyeti olmayan bir belge verildi. Köylüler su faturasını bu şekilde ödediklerini düşünürken, yaklaşık 5 ay önce köyün tamamına 129 bin TL elektrik borcu çıkartıldı. Ödediklerini düşündükleri faturaların ödenmemiş olması nedeniyle ise 4 ay önce sularının kesilmesiyle köylüler neye uğradıklarını şaşırdı.
BORÇ ÇIKARILDI
Aynı şekilde ilçeye bağlı bin 300 nüfuslu Alakoç köyüne de 3 ay önce 62 bin 500 TL borç çıkartıldı. Her iki köyde daha önce fatura olarak ödedikleri belgelerle bu borcun ödendiğini söylese de, DEDAŞ yetkilileri köylülere bu borcun önceki dönemlere ait fatura bedeli ve faizine ait olduğunu belirterek, ödenmediği müddetçe elektriğin verilmeyeceğini ve dolayısıyla su vanasının açılmayacağını söyledi. Borçların önceki döneme ait ve yüklü olması ise köylülerin elini kolunu bağlamış durumda.
SU İHTİYACI YANI BAŞINDA KANALİZASYON ŞEBEKESİ OLAN KUYUDAN
Suların kesildiği günden bu yana çalmadık kapı bırakmayan köylüler, bu borcun bir anda çıkartılmış olmasına anlam veremezken, su ihtiyaçlarını köyde bulunan ve tehlike saça kuyulardan karşılamaya başladı. Yurttaşların ihtiyaçlarını karşıladığı bu kuyuların bulunduğu alandaki manzara ise köylülerin nasıl bir tehlike ile karşı karşıya kaldığının açık göstergesi. Kimi kuyuların kanalizasyon şebekesinin hemen yanında bulunması, kimisinin hayvanlara ait ahırların yanı başında olması tehlikenin boyutunu ortaya seriyor.
YAĞMUR SUYU ÖNCE KUYUYA SONRA MUTFAĞA
Kimi zaman kuyudaki suyun azalmasından dolayı yurttaşlar, susuz kalmamak için yağmur sularını da bu kuyulara akıtmak için bir yöntem geliştirmiş durumda. Yağmur sularının damlarda birikmesi üzerine hortumlarla bu suyu kuyuya aktaran yurttaşlar, daha sonra bu suyu kuyudan çekip bu suyla ihtiyaçlarını karşılıyor.
'TUVALETİN SUYU KUYUYA SIZIYOR, SONRA BUNU KULLANIYORUZ'
Yaşadıklarına isyan eden köylülerden Askeri Petekkaya, yağmur sularının kullanmak amacıyla buldukları yöntemi anlatarak, "Yağmur yağmadığı zaman o suyu da bulamıyoruz. Benim kendi kızım buradan içtiği sudan dolayı rahatsızlandı. Birçok çocukta hastalandı. Başka yapacak bir çaremiz yok" diye konuştu. Her ay muhtarca belirlenen ve aylık alan bir kişiye su ve elektrik bedelini ödediklerini söyleyen Petekkaya, "Yağmur yağarsa su var, yoksa su da yok. Yada eşek sırtında su getiriyoruz. Yemekte de, çayda da bu suyu kullanmak zorunda kalıyoruz. Hayvanlarımıza da bu suyu veriyoruz. Tüm ihtiyaçlarımızı bu suyla karşılamak zorunda bırakıldık. Kanalizasyon olmadan önce evin avlusunda kuyular vardı. Bu kuyuya sızan pis sular da sızarak, ihtiyacımızı giderdiğimiz bu su kuyusuna sızıyor. Tam hastalık, pislik, resmen tuvaletten sızan suyu içmek zorunda kalıyoruz" ifadelerini kullandı.
'PERİŞAN OLMUŞ DURUMDAYIZ'
Alakoç köyü muhtarı Erdinç Eroğlu da "Üç aydır perişan durumdayız. İnsanlar perişan olmuş durumda. Bugüne kadar Çermik böyle bir sıkıntı yaşamadı. Seçimlerin hemen ardından bu borç çıkartıldı ve sularımız kesildi. Yetkililere bu sorunu aktardık. Bu zamanda susuz bir köyün olamayacağını ancak bugüne kadar en ufak bir adım atılmadı. Köyde sadece iki kuyudan su ihtiyacımızı karşılıyoruz" ifadelerini kullandı.(Diha)