Salih Yeşil
TİGRİS HABER - İHD Diyarbakır Şubesi, hükümlülerin şartlı tahliye imkânlarını değerlendiren İdare ve Gözlem Kurulunun, şartlı tahliyelerini ertelemesine ilişkin basın toplantısı düzenledi. Şube binasında düzenlenen toplantıda konuya dair açıklama yapan İHD Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Erdoğan, "Mahpusların tahliyesini engelleyen İdare ve Gözlem Kurulları iptal edilsin" dedi.
Yürürlüğe 29 Aralık 2020'de giren İdare ve Gözlem Kurullarının şartlı tahliye koşullarına hak kazananların, şartlı tahliye koşullarını yerine getirip getirmediğini değerlendirerek, 6'şar ve 3'er ay olmak üzere erteleme yetkisi bulunduğuna işaret eden Erdoğan, İHD'nin İdare ve Gözlem Kurullarının kurulması ve yetkisini düzenleyen "Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirmesine Dair Yönetmeliğin" iptali istemiyle Danıştay'da açtıkları davanın henüz karara bağlanmadığını ifade etti.
'42 ağır hasta mahpusun tahliyesi engellendi'
İdare ve Gözlem Kurullarınca tahliyesi ertelenen hükümlülerin avukat ve ailelerinden çok sayıda başvuru aldıklarını dile getiren Erdoğan, bu süre içinde, 42'si ağır hasta olmak üzere 313 hükümlü tahliyesinin ertelendiğini kaydetti. Yönetmeliğin uygulanmaya başladığı ilk yılda tahliyesi ertelenen ağır hasta Hayretin Yılmaz'ın hastalıktan kaynaklı olarak hapishanede yaşamını yitirdiğini belirten Erdoğan, "İHD olarak tespit edebildiğimiz kadarıyla ilgili yönetmeliğin uygulanmaya başlandığı 2021 yılının başından bu yana en az 313 mahpusun tahliyesi birden fazla kez 6’şar ay ve 3’er aylık periyotlarla engellenmiş hatta bu mahpus grubunu içerisinde bulunan bazı mahpusların tahliyeleri engellenmeye devam edilmektedir. Yine tespit edebildiğimiz kadarıyla bu mahpuslardan 48’i bir veya birkaç kez infaz uzatma kararı akabinde tahliye edilmiştir. Yine tahliyesi engellenen mahpusların 88’inin hasta mahpus listemizde olduğunu 42’sinin ise ağır hasta mahpus statüsünde olduğunu vurgulamak isteriz." ifadelerini kullandı.
'Bu kurullar paralel bir mahkeme gibi'
Söz konusu yönetmelikle İdare ve Gözlem Kurullarının kendilerini mahkeme yerine koyduğu eleştirisi yapan Erdoğan, "Bu yönetmelik doğrultusunda kurulan kurullar, kendilerini mahkeme yerine koyarak mahpuslar hakkında iyi halli olup olmadıklarına dair değerlendirmede bulunmakta, mahpusların koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik haklarından yararlanıp yararlanmayacaklarına karar vermektedirler. İçlerinde yalnızca hapishane savcısı dışında hukukçu kimsenin olmadığı, mahpusların tahliye edilip edilmeyeceğine karar veren ve paralel bir mahkeme gibi hareket eden bu kurullar hukuki değildir. Çoğu mahpus hakkında tahliye tarihlerine kadar iyi halli iken tahliye tarihinden hemen önce yapılan değerlendirmede 'iyi halli değildir' şeklinde karar verilerek, kişi 2 özgürlüğü ve güvenliğini doğrudan etkileyen 'iyi halli' kavramı bu haliyle hapishane yetkililerinin keyfi kararlarına bırakılmış durumdadır." diye konuştu.
İdare ve Gözlem Kurullarında görev alanlara yönetmelik gereği her toplantıda "huzur hakkı" ödendiği için, yönetmelik değişikliğiyle beraber özellikle siyasi hükümlülerin tahliyelerinin aylarca hatta yıllarca önlenmesinin nedenlerinden birinin de "ekonomik fayda" olduğu şüphesinin uyandırdığını vurgulayan Erdoğan, yönetmeliğin geriye doğru uygulandığını ve bunun hukuki olmadığını hatırlattı.
İdare ve Gözlem Kurulları iptal edilsin
İdare ve Gözlem Kurullarının hukuk dışına çıkarak mahpusların koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik haklarını engelleyerek ikinci bir cezalandırma yoluna gittiğini aktaran Erdoğan, "Mahpusların tahliyelerinin engellenmesi, umut hakkını ortadan kaldırmakta ve hem mahpusları hem de ailelerini olumsuz etkilemektedir. İnsan Hakları Derneği olarak mahpusların özgürlüğünü engelleyen İdare ve Gözlem Kurullarının iptal edilmesini, tahliye şartları oluşan mahpusların bir an önce tahliye edilmesini talep ediyoruz" şeklinde konuştu.