Eğitimdeki skandallar serisi sürüyor. İki yıllık aradan sonra eğitim-öğretime ‘merhaba’ dedik, demesine de, okullardaki onarım ve tadilatlar da eş zamanlı başlatıldı.
Derslik sayısı azaldı, öğrenci sayısı ise ikiye üçe katladı.
Böylece ikili eğitim dönemi de başlamış oldu.
Tadilat ve onarım nedeniyle kapalı olan okulun öğrencileri başka okullara yönlendirilince başlayan ikili eğitim ne zamana kadar devam eder o da bilinmiyor.
Özetle; ‘iğreti’ eğitim sistemi hayırlı olsun!
*
Devlet okulları da şimdi paralı okulları aratmıyor.
Kitap, defter, diğer kırtasiye malzemeleri, giysiler, v.s derken, veliler ‘yangınlarda’.
İlkokula kayıt masrafı neredeyse 5 bin liralık bir skalayı yakalıyor.
Hani eğitim parasızdı?
Sağlık gibi
Güya iki temel alanda parasızdı.
Şimdi düşen yanıyor.
Düşte gör cinsinden bir durum hâsıl oldu.
Millet korkudan hastaneye gitmiyor, gidemiyor.
Paralı özele güç yetmiyor
Devlete ait olandan randevu günü alınamıyor.
*
Özel okullara vatandaşın yaklaşma şansı hiç kalmadı, devlete ait olanlara da vatandaş yanaşamıyor.
Özelin ilkokul kırtasiye masrafı 3-4 bin TL,
Devlet okulunda bin-2 bin arası bir rakam.
Giysi ve kırtasiye malzemeleri içinde verilen adrese gitmek gibi zımni bir yönlendirme var.
*
Eğitim, sağlık, elektrik, su faturaları derken, yükselen feryatların, ahların sesini duymayanlar, bilsinler ki bu böyle gitmez, gitmeyecek de. Vatandaşın mağduriyetini görmeyenler kendi mağduriyetlerine zemin hazırlarlar.
Dünyanın kanunu böyle, ilahi adaletle buluşmalara zemin hazırlıyor.
Etme bulma dünyasının geçerli yasaları karşısında duracak bir güç de yok.
*
‘İğreti’ eğitim sistemi dedik de, sistem içindeki diğer işler doğru mu?
Elbette ki değil.
Demokrasi, insan hakları, hak, hukuk, adalet, ekonomi, yaşam biçimi, insan yaşamı ile ilgili ne varsa, tamamı ‘iğreti’ hale getirildi, içi boşaltıldı, tanınmaz bir şekle büründürüldü. Şekilden şekle sokuldu, şimdi isteseler de işin içinden çıkamıyorlar, zaten çıkamazlar da.
‘İğreti’ sistem, Cumhuriyete, çağdaşlığa yakışmadığı gibi insana da yakışmıyor.