Bir şeyler depreşircesine içimizi kemirmeye başlar. Böylesi durumlar her zaman yaşanmaz. Yer yer sert vuruşlar yapsa da, süreklilik kazanmaz. Süreklilik kazandığı zamanlar da elbette vardır. İçsel durumumuz psikolojik olarak tırmanışa geçip yüksek bir noktaya geldiğinde, katlanılması zor durumlar bizi bekler. Yaşam, yaşam olmaktan çıkar ve içler acısı bir hale gelir.
İçsel Açlık Nedir
Hayatı çok iyi tanıdığımızı düşünsek bile, tanıdığımız hayat içsel açlığımızı doyurmayabilir. İçsel açlık, ne yaparsak yapalım doyuma ulaşmamak, rahat olamamak ve içten içe bir boşluk duygusu içinde yaşamaktır. İçsel açlık yaşayan insanlar, bu açlıklarını farklı şeylerle doldururlar. Yaşadığımız dünyada bunu gidermek hiç de zor değildir. İllaki bir şeylerle oyalanarak bu içsel açlığı doyurmaya çalışırız.
İçsel Açlık Bu Şekilde Doyurulur mu?
Elbette doyurulamaz. İçsel açlık içindeysek, bunun problem alanı olduğunu görmemiz gerekir. Bu problemi görmeden neyin doğru olduğunu anlayamayız. Bir başlangıç istiyorsak, önceliğimizi bu açlığı tanımaya, anlamaya, görmeye, hissetmeye, doğru incelemeye ve araştırmaya öncelik vermeliyiz .
İçsel Açlık ve İhtiyaç
İhtiyaç dahilinde olan şeyler ile içsel açlık içinde olmak çok ayrı şeylerdir. ihtiyaç, yaşamsal olarak önümüzde duran şeydir. Bir şeye ihtiyaç duymuşsak, onun gerekliliğini hissediyorsak, bunu elde etmek ve gidermek olabildiğince doğal ve sade bir gelişim sürecidir. İçsel açlık ise daha çok psikolojik olarak içimizde duyumsadığımız ve açlığını hissettiğimiz yapay şeylerdir. Oluşan boşluklar bu hissiyatı olabildiğince yüksek kılar ve bizler bu hissiyatı giderebilmek için çırpındıkça çırpınırız. Halbuki bunu giderebilme şansımız yoktur. Geçici olarak bunları gidersek bile, boşluğun kendisi kalıcı olduğundan bunun ortadan kalkması mümkün olmaz. Bir tek şey kaldırabilir ki, o da boşluğun bizzat kendisini görmek, anlamak ve gidermektir.
İçsel Açlık ve Anlam
İçsel açlığın bir bütün olarak ortadan kalkması, yaşamı tanımak, kendini bilmek ve hayatı doğru okumakla mümkün olur. Yaşamsal bütünlüğün olduğu yerde, içsel açlık oluşmaz. İçsel açlığın oluştuğu noktada ise, yaşamsal anlamın oluşması mümkün olmaz. Anlamlı yaşam, kendini görerek ve bilerek yaşandığına göre esas tutulması ve görülmesi gereken nokta da burasıdır. Ne kadar görüyor ve biliyorsak, ne kadar anlıyorsak, ne kadar duru bir bakışa, izlemeye, incelemeye açıksak, o kadar anlamlı yaşamdan yanayızdır. Bunu yapmadığımız müddetçe içsel boşluklarımız bitmeyecek ve bizler içsel boşlukları yaşayan insanlar olarak bunun kontrolünde ve denetiminde kalacağız. Bu, yer yer şiddetli, yer yer sönük, yer yer de daha farklı boyutlarda çıkabilir. Önemli olan bu değil, bunun olduğunu görmek ve bilmektir.
Not: 03 Mart 2024 Pazar günü saat: 15:00’te Sanat Sokağı Pîne Cafe’de Psikolog Eser Karayel ile “Enerji ve Psikoloji “ başlığı altında söyleşimiz olacak. Enerji ve psikoloji konularına ilgili olan tüm dostlar davetlimizdir. Bu güzel paylaşıma bekleriz.