Sevgili okurlarım Merhaba.
Siz değerli okurlarıma bu hafta Darüşşafaka Eğitim Kurumlarından ve bu kurum da Mütevelli Kurumu Başkanı olarak görev yapan Diyarbakırlı bir hemşerimizden bahsetmek istiyorum.
Adını Diyarbakır’da çoğu insanın bildiği Sayın Davut Ökütçü hocamızın bu şehirdeki çocuklarla temasını ilgisini sanıyorum ki, kadim kentimizde yaşayan çoğu insanlar biliyor ve taktire şayan olarak karşılıyorlardır.
Sevgili okurlarım geçtiğimiz Mayıs ayında Darüşşafaka sınavları yapıldı. Kazanan öğrenciler okullarına kayıt bile yaptırdılar.
Siz değerli okurlarıma;
Darüşşafaka eğitim kurumlarına öğrenci kabul koşullarından biraz bahsetmek istiyorum.
Darüşşafaka eğitim kurumlarının Cemiyet tüzüğünün ikinci maddesinde şunlar belirtiliyor.
Annesi veya babası hayatta olmayan, yetenekli ve aynı zamanda maddi bakımdan iyi bir eğitim almaya yeterli olan çocukların yatılı olarak iyi imkanlarla okumalarını sağlıyorlar.
Bugün Darüşşafaka Cemiyeti yüksek danışma kurulu üyesi Davut Ökütçü hocamızı arayarak hem hal hatır sormak, hem de bu zorlu sınavda Diyarbakır şehrimizden giden öğrencilerimizi de sormak istedim.
Aslında niyetim Davut Ökütçü hocamızın hem sesini duymak. Hem de bir Diyarbakırlı olarak bu haftaki köşe yazımda Kadim kentimizin bağrından çıkan güzel insanları ve bu şehrin okuyan çocuklarına katkılarını dile getirmektir.
Davut Ökütçü hocamız da bu şehrin asil, çalışkan, memleketini seven, memleketindeki okuyan çocuklara değer veren,bilhassa Darüşşafaka sınavını kazanan çocukların aileleriyle iletişim kuran ve doğru bir şekilde bu ailelere ve çocuklarımıza destek olan nadide bir hemşerimizdir.
Değerli Davut Ökütçü Hocamızı arıyorum. O asil Diyarbekir beyefendilerine has konuşmasıyla; memleketim insanının ne kadar naif, kibar, bir o kadar da mütevazı olduğunu gösterdiği hitap şekli konuşmasıyla beni son derece mutlu ediyor..
Konu açılmışken Davut bey hocama sorular soruyorum. Davut bey hocamda sorularıma o büyük sabrıyla tane tane cevaplar veriyor.
‘’Hocam bu sınavda neden annesi veya babası olmayan çocuklar sınava girmeye hak kazanıyor da, annesi veya babası ayrılan, bir o kadar başarılı çocuklarımız bu sınava girmeye hak kazanamıyorlar.’’ diyorum.
Değerli Hocamız cevap veriyor.
‘’Darüşşafaka eğitim kurumlarının öğrenci kabul koşulu Cemiyet tüzüğünün ikinci maddesinde vurgulandığı gibi; annesi veya babası hayatta olmayan yetenekli ve maddi bakımdan iyi bir eğitim almaya yeterli olan çocukların alınmasını şart koşuyor.’’şeklinde durumlarını telefonda bana detaylı bir şekilde anlatıyor.
Hatta laf arasında Değerli Davut hocama tecavüz gören, aile içi şiddet gören, ve hatta aile içi cinsel istismar gören bazı çocuklarımızın da çok başarılı olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Neden bu çocuklarımızın Darüşşafaka eğitim kurumunun cemiyet tüzüğünün sınav girişlerinde ayrı bir kontenjan olarak alınmadıklarını sorsam da, bu eğitim kurumun böyle bir durumda farklı bir kontenjanının olmadığını yineleyerek. Sözlerimin askıda kaldığını fark ediyorum.
Ama benim dileğim; Darüşşafaka gibi büyük bir eğitim kurumu nasıl annesiz veya babasız başarılı çocuklara çok güzel eğitim sağlıyorsa,her ilde bulunan özel okulların kontenjanlarından bu veya buna benzer özel durumu olan çocuklara yer ayırmalarıdır.
Eğitim ve öğretimlerinde sınavla bile olsa bu gibi özgün durumu olan çocuklarımıza yer açmalarını dile getirmek istiyorum.
Eğitim ve öğretimdeki başarı; daha iyi yarınlara yapılmış yatırımlardır diyorum.
Değerli Davut hocamla çok şeyler konuşuyoruz. Hatta Diyarbakır ilinden veya başka illerden sınavı kazanan çocukların ailelerinden kopamadıklarını ve okula kayıt yaptırmadıklarını, hocamızın ve okul yetkililerinin ailelerle girişimlerinin yetersiz kaldığını ailelerin çocuklarını uzak bir şehre göndermek istemediklerini üzülerek öğreniyoruz.
Ama benim aklım hala eşit olmayan eğitim sistemine takılarak günümüzde şiddet, tecavüz,cinsel istismara uğrayan çocuklarında yine sosyal ve psikolojik destek alarak hayata kazandırılmaları için yeni çalışmaların olmasındadır.
Değerli okurlarım düşünsenize , her türden güzel çalışma ve etkinliklerin yapıldığı bir özel okulda okuyan çocuklarımızla, kışın ayağında naylon ayakkabıyla karlara bata çıka giden okula giden bir çocuğun aynı sınava tabi tutulması ve aynı performansı gösterilmesi istenilmesi kadar eşit olmayan bir durum var mıdır ?
Şartlar eşit değildir.
Ama eşit olmayan bir Dünya da bari annesiz veya babasız olan bir çok çocuğumuzun hayata tutunmaları ,kaliteli eğitim almaları bizleri son derece mutlu edecektir.
Ve umuyorum ki, içlerindeki o büyük cevherleri keşfedilmemiş çocuklarımız en kısa zamanda eğitim ve öğretimi iyi olan okullarda keşfedilerek hayat çizgilerinde çok güzel yol alabilsinler...
Şimdi sizlere ;
Diyarbekirli olan Sayın Davut Ökütçü hocamdan bahsetmek istiyorum.
Sayın Davut Ökütçü hocamız Diyarbakır 1946 yılında Alipaşa mahallesinde doğmuştur.
Altı yaşında babasını kaybetmiştir. Darüşşafaka sınavında başarılı olarak İstanbul şehrine gelmiş ve bu okulda iyi bir eğitim almıştır.
Robert kolejı Yüksek okulu Kimya Mühendisliğinden 1969 yılında mezun olmuştur. Aynı yıl Türk Eğitim vakfından aldığı bursla Amerika’ya giderek Syracuse Üniversitesinde Yüksek lisans programına başlamıştır.
1971 yılında Endüstrı Mühendisliği dalındaki Master programını tamamlayarak yurda dönmüştür..
İş hayatına Koç Holdıngle başlayan Diyarbakır’lı Sayın Ökütçü Amerika da Newyork kentinde Ramerica international inc. Şirketine Genel Müdür olarak çalışmaya başlamıştır.
Sayın Ökütçü daha sonraki yıllarda sırasıyla İstanbul odası meclis üyeliği, İstanbul Ticaret odası meclis üyeliği yanı sıra Koç yöneticileri derneği, Darüşşafakalılar derneği ve İktisadi Kalkınma Vakfında değişik dönemlerde Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerine bulunmuştur.
Ayrıca Yaşar Kemal Vakfı kurucularından birisi de sayın Davut Ökütçü hocamızdır.
Çok daha farklı platformlarda sesini duyurabilmiş önemli görevlerde bulunmuş nadide bir hemserimizdir.
Sayın Davut Ökütçü hocamız hakkında Aslında cok az bilgiler verdiğimi düşünüyorum.
Ama benim için önemli olan Sayın Davut Ökütçü hocamızın şuan Diyarbakır şehrinin asil bir evladı ve bu şehri tüm dünyaya duyurmasıdır.
Sayın Davut Ökütçü hocamızın Diyarbakır şehrinin bağrından ilkokulu bitirdikden sonra çıkmasıdır. Uzun bir tren yolculuyla İstanbula giderek, Darüşşafaka eğitim kurumlarında okuyarak hem kendi hayatını güzel yerlere taşımıştır. Hem de bir Diyarbakırlı olarak bu kadim kentin evladı olduğunu hiçbir zaman unutmamış, şehrini her yerde gururla temsil etmiştir.
Ayrıca Yaşar Kemal Vakfı kurucularından birisi de sayın Davut Ökütçü hocamızdır.
Değerli Davut Ökütçü hocam siz bu kadim kentimizin bir gururusunuz. Sizi çok seviyoruz.
Sizi yordum biliyorum.
Lütfen af buyurunuz.
O bitmek bilmeyen güzel sabrınızla bana ne güzel yanıtlar verdiniz.
Keşke konuşmamızın başında hasta olduğunuzu söyleseydiniz de bende sizi bu kadar konuşturup yormasaydım.
Size ALLAH ‘tan hayırlı şifalar diliyor sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Esen kalınız.
Sevgili Okuyucularım bir nebze bile olsa annesiz babasız veya her ne şekilde olursa olsun yardıma ihtiyaçları olan çocuklarımıza lütfen katkı sunalım.
Çocuklarımız bizlerin geleceğidir.
Sevgilerimle