“Kendisi olamayan sahtelik üretir. Olmak veya solmak buradan doğar.”
Bilge kadın
Kadın ve erkek incelemeleri oldukça problemli ve ziyadesiyle sisli bir bakış oluşturmaktadır. Her ne kadar kadın ve erkek üzerinden konuyu ele alsakta, esas olan insan olmak ve onu incelemektir. Kadın ve erkek olmak paylaşımıyla, duru bir inceleme ve irdeleme alanı açmamızın nedeni budur.
En Uzak Olduğumuz Varlıktır İnsan!
“Koptukça kopardın ve kendinde yarattığın kaderi (yaşamı) çocuklarına da giydirdin. ”
Bilge Kadın
Yaşam ve ilişkilerimizi tüm boyutlarıyla incelediğimizde, uzak olduğumuz en belirgin şeyin insan olduğu görülecektir.
Anne ve babalarımızın, öğretmenlerimizin, çevremizdeki yetişkinlerin, toplumun, bize dayattığı ve yaratmış olduğu öğrenilmiş bir alan var. Bu alanda eğitilir, donatılır ve taklide zorlanırız. Eğitim ve öğrenme, taklit etmek değil, keşfetmektir. Yaşamak ve hakikati bulmak demektir. Bunu da ancak özgürlük söz konusu olduğunda, içimize dönüp, sürekli bir devrim olduğunda yapabiliriz. Kolay ve güvenli alanları terk etmek, belirsizlik içine girmek, insanda korkuyu yaratır. Bu korkulara başkaldırmak, tüm yanlışlara karşı, tehlike oluşturur. Sizi köleleştiren tüm etkilerden kurtulmak, özgürlüğün anahtarı olacaktır. Sevgi ve zekâ tüm korkularımızı terk ettiğimizde ortaya çıkar. Çocuklarınıza dünyadaki bütün kitapları okutarak, zeki yapamazsınız. Zekâ, bilgi değildir. Zekâ sorgulayan, inceleyen, öğrenen bir zihindir. Bize öğretilmiş bu kalıplardan kurtulmak çocuklarımıza alan açacaktır.
Herhangi Bir İnsanın Algısı Tüm Dünya İnsanının Algısıdır
“Tüm yaşam ve ilişkileri kendi güvenliğimize kurban ettik.”
Bilge Kadın
Oluşturduğumuz güvenlik ağları var. Bu güvenlik ağlarıyla kendimizi rahatlatmaya çalışıyoruz. Bizlere uyarlanmış biçimsel şablonları, giydirilmiş zihinsel elbiseleri birkaç dakikalığına bir yana bıraksak, insanlık olarak aynı çatışmalı algıda, aynı zihinsel bölünmelerde ve aynı yoldan çıkmış düşünce yapısı içinde olduğumuzu görürüz. Bu, çok açık. Her şey bu denli çıplakken, güvenlik ağlarının maskelerini neden giyiniriz?
İnsanı İnsan da Bulmak
“Görmenin bu kadar zor olmasının nedeni, kendimizle yüzleşememenin acizliğidir, bertaraf haldeyiz bir yerlere tutunmak için etrafa saldırıyoruz”
Bilge Kadın
Evet, görmeyi bıraktık. Neyin ne olduğunu görmek istemeyince yapay alanlar oluşturduk. Hiç olmaması gereken parçalayıcı durumlar içine girdik. Kadın ve erkek ayrışması da bunun sonucudur. Kadın ve erkek demeden, insan olma gerçekliğimize inmek ve oradan başlamak önemlidir. Biz, insanda kaybettik, kendimizi bulmamız gereken yer burasıdır. Bunun dışındaki tüm arama ve arayışlar sadece bulanık zihnin sonucudur. Bu zihin insanın yönünü değiştirir, sapmaya sokar, anlamsız bir tekrar içinde bırakır ve çok çok ağır bedeller ödetir. Yaşam, ilişki ve paylaşım kendini tanımanın en kapsayıcı okuludur. İnsan bu okulun en derli toplu öğrencisi olmak durumundadır. Kendini tanımak ve bulmak, bu okula giriş yapmak ve bunu fark etmekle mümkündür. Her insan kendine dönmelidir, bir başkasına değil. Her insan kendine bakmalı, herhangi bir ideolojiye, inanca, kurama veya felsefeye değil. Her insan kendisini bilip tanıdıkça, görüp anladıkça, bir başkasıyla özgür ilişki ve paylaşımda bulunabilir. Kendini görmeyen ve bilmeyen insan, bir başka insanın, fikrin, anlayışın sadece etkisinde kalır ve esiri olur.
Yaşamaktan Korkmak
“Dingin yaşamak, kadını da erkeği de korkutuyor. Bu korku, acılarıyla alan açmayı ve yaşamı bununla inşa etmeyi getiriyor”
Bilge kadın
Hayat, yaşamak içindir. Hayatı yaşamıyor, çekiştiriyoruz. İlişki ve buluşmaların içeriğine bakamıyoruz. Gündemimizi oluşturan konuları inceleyemiyoruz. Ne yapıyoruz, ne tartışıyoruz, neyi merak ediyor ve ilgi gösteriyoruz? Nasıl bir iş, aile, yer ve kurum içinde olmamızın bir önemi yok. Duruşumuzla, inancımızla, ideolojimizle çekiştiriyoruz. Çekiştirmek ortak mesleğimiz oluyor.
Yaşamı bilmiyor ve tanımıyoruz. Daha da önemlisi yaşamaktan korkuyoruz. Huzurlu olmak, dingin yaşamak bizi rahatsız ediyor. Ve çekiştirmeye devam ediyoruz.
Canlı Doğa
“Sen, enerji ve evrenin kendisisin. Özgün ve biriciksin. Bunu hisset, yaşa. Tüm engellerin bundan kopmaktan ve uzaklaşmaktan kaynaklıdır.”
Bilge Kadın
Doğadaki her canlı oluşum, kendisi değil midir? Her forum ve desen, kendi bütünlüğünü oluşturandır. Yapıtaşı bozuk olandan formlaşmış bir yapı çıkmaz. Yapı taşı bütünlüklü olmalı ki, formu da onu kapsayan bir bütünlükte olsun. İnsan, toplumsal formun bütünlüklü bir yapıtaşı değil. Ne yaparsak yapalım, bu insandan, kendisi olmuş kadın ve erkek olmaz. Bundan özgür bir toplum da doğmaz. Bu açıdan, tüm bildiklerimizi bir bir yana bırakıp, nerede kaybettiğimizi ve nereden başlamamız gerektiğini bilelim. Sorgulamanın anlamı ve faydası budur. Eğer insanda kaybettiysek, ilk adım ve başlangıç da oradan olmalıdır. Ama bunu yaparken, herhangi birinin inanç gözüne ihtiyaç duymadan yapmalıyız. Ne yaşadığımızı sadece kendi gözlerimiz görebilir. Kendini tanımak, bilmek ve insan olmakta budur.