Hudeybiye; Medine'ye 400 K.M. den fazla Mekke'ye ise 17 K.M.mesafede olan bir yerdir.
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin barış ile sonuçlanan ancak peygamber olduktan sonra en çok sıkıntı yaşadığı yerdir.
Adını, altında Bey‘atürrıdvân’ın yapıldığı hadbâ adlı ağaçtan (“semüre” denilen sakız veya mugaylân cinsi bir çeşit çöl ağacı) yahut yanındaki kuyudan alır.
Hudeybiye de yapılan anlaşma zahiren müslümanların aleyhinde olsada, netice itibarıyla Müslümanları zafere götüren anlaşmanın yapıldığı yerdir.
Peygamberimiz sallallahu Aleyhi ve Sellem hicretin 6 senesinde eshabına Umre yapmak için talimat vermiş 1400 veya 1.500 kişilik Müslüman kafilesi umre için Mekke'ye doğru yola çıkmıştır.
Yıllardır görmedikleri Kabe'yi görecek ve hasretini çektikleri ömürlerini yapacak kurbanlarını kesecek geri döneceklerdi.
Tamamıyla Sevil ve barışçıl bir umüre yolculuğu olduğu için yanlarına Savaş malzemelerini almamış sadece koruma amaçlı bazı tedbirler almışlardı.
Müslümanların Mekke'ye geldiğini duyan kureyşliler bir ilke başvurmuş ve Kabe'ye gelenleri engellemek için Halit Bin Velid komutasında 200 kişilik bir atlı grubunu peygamber aleyhissalatu vesselam'ın kafilesini durdurmaya göndermişlerdi.
Hudeybiye denilen yerde Müslümanların kervanı durdurulmuş Kabe'ye girişlerini izin verilmeyeceğini bildirmişlerdi.
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin gelişlerinin; umre yapmak, kurbanlarını kesmek ve geri gitmek olduğunu Savaşla alakaları olmadığını söylemesine rağmen Halid bin Velid komutasındki bu 200 kişi inanmamış ve Müslümanları taciz etmeye başlamıştır.
Müslümanlar bu tacize karşılık vermemiş meramlarını anlatmak için Mekke'ye Elçi göndermişlerdi.
Elçi okarak gönderilen Osman bin Affan mekkelilerle konuşmaları fayda vermemiştir. Mekkelilerin "sen Kabe'yi tavaf et" teklifini de hazreti Osman kabul etmeyince onu hapse atmışlardı.
Hapse atma olayı müslümanlara Hz Osman şehit edildiği olarak bildirilmişti.
Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve Sellem; M
Eshabına toplayarak ölümüne veya sonuna kadar savaşma birati almisti.
Rıdvan denilen bu biat Mekke'de duyulunca endişelenmelerine sebep olmuş, tutuklu Müslümanları serbest bırakmış ve Süheyl bin Amir başkanlığında bir heyeti "Gidin, Muhammed'le sulh anlaşmasında bulunun. Fakat buradan dönüp gitmek şartıyla. Eğer bu şartı kabul etmezse anlaşmaya yanaşmayın."
Peygamber Efendimiz (a.s.m.), Süheyl'in gelişini;
"Artık, işiniz bir derece kolaylaştı! Kureyşliler, sulh yapmak istedikleri zaman hep bu adamı gönderirler." Buyurdu.
İşler yoluna girildiği beklentisi olsa da sulh anlaşması maddelerine geçildiğinde başta Hz. Ömer olmak üzere sahabenin tutumu peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin zor anlar yaşamasına ve sahabesi hakkında endişe duymasına vesile olmuştur.
....
Devam edecektir.
Selam ve dua ile.