TİGRİS HABER- HDP Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer’in ‘Kapımız HÜDA-PAR’a kapalı, onlar Kürdistani değil’ açıklamasına HÜDA-PAR’dan yanıt geldi. Yazılı bir açıklama ile HDP’li Taşçıer’e yanıt veren HÜDA-PAR İl Başkanı Osman Aktaş, şu ifadeleri kullandı: “HÜDA PAR ilk günden itibaren Kürd meselesini en önemli ve en öncelikli meselelerinden biri olarak deklare etmiş ve Kürtlerin İslami ve insani haklarına kavuşmalarının çözüm reçetesini kamuoyu ile paylaşmıştır. Henüz birkaç yıl önce yedi bin Kürt gencini toprağa gömdükleri “Çukur Süreci”nde, yirmi şehrimizi taş devrine döndürmüşken ve yuvasını yıktıkları yüz binlerce mağdur Kürdün yaraları sarılmamışken Kürd ve Kürdistanilik konusunda en son söz düşecek olanların Kürd ve Kürdistaniliğe dair söz söylemeye utanmaları gerekir. Yetkili ağızlarının defalarca dile getirdikleri “Kürdistani değiliz” itirafına rağmen Kürd meselesini istismar ederek Kürtleri emperyalistlerin çıkarlarının uşaklığına evirdikleri ve Kürd meselesini var eden Kemalist sisteme entegre ettikleri gün gibi aşikardır” ifadelerini kullandı.
Bugüne kadar Kürtlerden özür dilemediler
HÜDA-PAR’a kimlik biçilmeye çalıştığını vurgulayan Aktaş, “Bugüne kadar Kürtlerden kurumsal özür dilememelerine rağmen Dersim’de, Zilan’da Kürtleri katleden zihniyetin çıkarları için Kürtleri babalarının katilleriyle aynı safa koyanların ve Kürtleri hamal olarak kullanıp Türk solunu yine Kürtlerin sırtında Meclis’e taşıyanların HÜDA PAR’a kimlik biçmesi tek kelimeyle densizlik, iki kelimeyle haddini bilmezliktir” diye konuştu.
HDP'li Taşçıer açıklaması
Kürt ittifakının muhatapları konusunu gazemize değerlendiren HDP Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer, HÜDA-PAR’a ilişkin şunları söylemişti: “Bütün Kürtlere kapımız açıktır ama HÜDA-PAR’a kapımız açık değil, çünkü onlar kendilerini Kürdistani olarak görmüyor. HÜDA-PAR AKP ile ilişkili olan ve Rojava’nın işgalini savunan bir parti. HÜDA-PAR’ın kendi uygulamalarından kaynaklı tarafımızdan Kürt tarafı bir parti olarak kabul görülmüyor. AKP’nin yedeği durumuna gelmiş bir parti olarak değerlendiriyoruz. Yoksa HÜDA-PAR gibi dindar partiler içimizde var. Azadi Hareketi var, İnsan ve Özgürlük Partisi var, bunlar da dindar partilerdir. Toplumumuzun yüzde 90’ı dindardır ve bizim dindar partilerle bir araya gelmemizde bir sorun yok. Bizim hükümetin politikalarını onaylayan, onunla birlikte hareket eden HÜDA-PAR’la bir sorunumuz var. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde direkt desteklediler. Biz HÜDA-PAR’ın programında yazanlara bir şey demiyoruz, biz onların pratikteki tutumlarına, iktidar birlikte hareket etmelerine itirazımız olduğunu söylüyoruz. Kürtlere karşı çeyrek yüzyılda bütün baskıları AKP hükümeti yaptı ve HÜDA-PAR da bunu bile bile hükümete destek vermekten geri durmadı. AKP’nin yaptığı yasal düzenlemeler hep Kürtlerin aleyhineydi. Diyarbakır’da Kürt sorunu benim sorumumdur diyen Erdoğan, şuan Kürt sorunu bitmiştir diyor. Peki, o gün ile bugün arasında Kürtlerde değişen ne? Şuan ben Kürdüm diyeni hapse atıyorlar. Ben Kürt olduğum için hakkımda onlarca fezleke var. 30’un üzerinde fezlekem var ve bunun yüzde 80’i Kürt kimliği ile alakalıdır. Kürdistan sözcüğünü kullanmışım, vay sen Türkiye’yi bölüyorsun. Bu coğrafya on binlerce yıldan beri Kürtlerin üzerinde yaşadığı toprak parçasıdır ve onun adı Kürdistan’dır. Bunun siyasi bir yapılanmayla alakası yok bu bir coğrafi terimdir. Kürtlerin yaşadığı coğrafya’ya Kürdistan denir. Türkler buraya gelmeden önce de burası Kürdistan’dı. Bunu kullanmak mecliste yasak. Kim bunu yasakladı, AKP. Kürt sözcüğünü mecliste kullanıyorsunuz ve anında tepki görüyorsunuz. Tüm Kürtleri potansiyel suçlu olarak görüyorlar. AKP içindeki hangi vekil Kürt kimliği ile bu parti içinde varım diyebiliyor? Kürt kökenli olarak varlar, Kürt olarak kimse orada varlık gösteremiyorlar. AKP içindeki hangi vekil Türkiye’de Kürtlerin şu şu sosyal hakları var diyebiliyor? Kürt folkloru diyebiliyorlar mı? Bunlara HÜDA-PAR ne tepki gösteriyor? Kürtleri yok sayan iktidara HÜDA-PAR destek veriyor ve o yüzden de biz HÜDA-PAR’ı bir Kürt tarafı olarak görmüyoruz.”