Haber: Ali Abbas Yılmaz
TİGRİS HABER - HÜDA PAR Genel Başkan Vekili Zekeriya Yapıcıoğlu, gündemdeki yeni anayasa tartışmalarına ilişkin, partisinin Diyarbakır İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında görüşlerini açıkladı.
‘Bu değişiklik tamamen yeni, sivil, özgürlükçü bir anayasa yapımına giden yolu açacaktır’
Yeni anayasa ihtiyacına vurgu yapan Yapıcıoğlu, HÜDA PAR’ın her zaman sivil bir anayasadan yana olduğunu ve 12 Eylül anayasasında yapılan değişiklikleri desteklediklerini ifade ederek, “Bildiğiniz gibi 16 Nisan referandumunda anayasa değişikliğinden yana tavır koymuş ve değişikliğe evet oyu vereceğimizi söylemiştik. Gerekçelerimizi açıklarken 'mevcut cunta anayasasını tamamen değiştirmek gerekir. Eğer tamamen yürürlükten kaldırılamıyorsa, ne kadar değiştirilebiliyorsa hiç yoktan, olduğu gibi devam etmesinden iyidir. İnşallah bu değişiklik tamamen yeni, sivil, özgürlükçü bir anayasa yapımına giden yolu açacaktır diye ümit ediyoruz' demiştik. Gerekçelerimizden biri ve belki en önemlisi buydu. Bu yolun açılmış olmasından memnuniyet duyduğumuzu ifade etmek isterim” diye konuştu.
‘Cunta mantığıyla insanımızın hürriyetlerini sınırlandırmakta’
12 Eylül Anayasasının “millete, memlekete giydirilmiş bir deli gömleği” olduğu nitelemesinde bulunan Yapıcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Cunta mantığıyla insanımızın hürriyetlerini sınırlandırmakta, vesayet kurumlarıyla siyasetin alanını daraltmakta, kollarını bağlamaktadır.”
‘Bu fırsatın heba olması durumunda sebep olanlar vebalinin altından kalkamazlar’
“Olabildiğince geniş bir katılım ve katkıyla yeni bir anayasa yapmak mümkün” diyen Yapıcıoğlu, yeni anayasa çalışmalarına destek verilmesi gerektiğini belirterek, “Bu fırsatın heba olması durumunda sebep olanlar vebalinin altından kalkamazlar. Bizler HÜDA PAR olarak üzerimize düşeni yapmaya, katkı vermeye hazırız” ifadelerini kullandı.
‘Siyasi partilere yeni anayasayla ilgili görüş ve önerilerimizi ileteceğiz’
Siyasi partilere yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili ziyaret gerçekleştireceklerini kaydeden Yapıcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Başkanlık divanı toplantımızda siyasi partilerden randevu talep etmeyi kararlaştırdık. Sayın genel başkanımız siyasi partilerin genel merkezlerini ziyaret ederek yeni anayasa ile ilgili görüş ve önerilerimizi, taleplerimizi iletecekler. Sunacağımız önerilerimizin ayrıntıları üzerinde çalışıyoruz. Önerilerimiz ile ilgili ayrıntıları bu ziyaretlerde siyasi partilerle ve basın ile paylaşacağız.”
‘Madem konsensüs gerekiyor, o halde herkes kendinden bazı tavizler verecek’
Ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yapıcıoğlu, sivil bir anayasa için referans noktalarına ilişkin şunları söyledi: “Siyaset sahasına ilk adım attığımızda parti programımızda tamamen yeni bir anayasa yapılmalıdır söylemiyle çıktık ve yine aynı noktadayız. Takip ettiğim kadarıyla da şuana kadar mevcut anayasadan şikayet etmeyen tek bir siyasi parti yok. Herkes farklı farklı yönlerinden şikayetçi olabilir. Anayasalar belli bir kesimin hazırladığı hukuki, siyasi metinler değildir. Bir toplumu bir arada tutan, o toplumun nasıl idare edileceğini çerçeve olarak çizen, yöneten ve yönetilen ilişkisini, devlet aygıtlarının birbiriyle ilişkisini düzenleyen çatı metinlerdir. Bu metinlerin sadece bir siyasi parti tarafından hazırlanması ve diğerlerine götürerek, gelin buna onay verin demesi doğru olmaz. Sadece siyasi partiler de değil sivil toplum da dahil edilmek üzere, nasıl bir anayasa memleketin ihtiyacını giderir ya da ihtiyaç duyduğumuz anayasa nedir? Bizim birlikte yaşamaya devam etmemiz için ne gibi kurallarla bir çatı oluşturmamız gerekir sorusuna herkes cevap vermeli. Bizim önerimiz ise şudur: Bir yuvarlak masa olmalı. Bu masanın etrafında herkes eşit şartlarda oturmalı. Herkes memleket için öngördüğü şeyin ne olduğunu ortaya koymalı ve kamuoyu ile paylaşmalı, süreç açık ve şeffaf yürütülmeli. Hiç kimsenin yüzde 100 dediği olmaz ve mutlaka ortak bir noktada buluşulmalı. Madem konsensüs gerekiyor, o halde herkes kendinden bazı tavizler verecek. Yeni bir anayasa bizce mümkündür. Bundan önce yapılan anayasalar olağanüstü dönemlerde ( 1924-61-82) yapılan askeri anayasalardır. Madem sivil idare memleketi idare edecek o zaman siviller memleketin nasıl idare edileceğini belirleyen o temel hukuki metni de ortaya koyabilmelidir. Sayın Cumhurbaşkanının çağrısı olumludur. Bir sene içerisinde bu çalışmalar yapılabilir. Eğer ikinci yıla sarkarsa da problem değil. Siyaset eğer yeni bir anayasa, tamamen sivil bir anayasa fırsatını teperse bu vebali bunu tepenler yüklenecektir.”
‘Yeni anayasa halkın onayına sunulmalı’
Yeni Anayasanın toplumsal mutabakatla hazırlanmadığında olası olumsuz sonuçlarını değerlendiren Yapıcıoğlu, anayasa değişikliği için mecliste nitelikli bir çoğunluk gerektiğini söyledi. HÜDAPAR’ın önerisine değinen Yapıcıoğlu: “Meclisten kaç oyla geçerse geçsin, 600 milletvekili de bu anayasaya onay verse de yine halkın onayına sunulmalıdır. Bize göre bütün partiler ön şartsız olarak diyalog kurmalıdır” dedi.
Yeni anayasa Kürt sorununu çözer mi?
Yeni Anayasa çalışmasının Kürt sorununu çözme iradesi gösterip göstermeyeceği konusundaki beklentilerine ilişkin olarak da Yapıcıoğlu şöyle konuştu: “Anayasada ne yazacağına bağlıdır. Eğer gündeme getirilen yeni anayasa bu konuda çözüm iradesi ortaya koyar nitelikte bir yaklaşımla hazırlanırsa çözüme elbette katkısı olacaktır. Ama tam tersi de olabilir. Her yeni anayasa mutlaka iyi bir anayasa olur demek mümkün değildir. Tamamen sivil kişilerin hazırlamış olduğu anayasa şuan yürürlükte olan anayasadan daha kötü sonuçlar da doğurabilir. Özet olarak, içerisinde ne yazıldığına bağlıdır. O da yetmez, yazıldıktan sonra nasıl uygulanacağına bağlıdır.”