Yürek denizdi, lisan da kıyı, denizde ne varsa kıyıya o vurur.
İnsanı göremediklerinde ara, gönlüdür hakikatin resmi, dışı sadece manzara...
İnsan ki düşüncedir, karakterdir, kişiliktir, geriye kalan ettir, kandır, kemiktir.
Gıybete, hasede, iftiraya, dedikoduya, hakarete insanı götüren, kalbi körleştiren, kemiksiz dili gereksizce döndürmeye alıştırmaktır, ya hayır konuşmalı ya da sükut etmeli.
Ruhunu, gövdesini, dilini, aklını, kalbini israf etmeyen temiz aynalara vurur ancak hakikat güneşi, ilham şemsi.
Hayatın anlamını bulmak için anlamın hayatına şahid olmak gerek...
Edebiyat, sanat, tefekkür insanı ihsan kılar, kendini ifade etmeyi, anlamayı, anlatmayı, anlamlandırmayı geliştirir, kendini hakkıyla ifade eden öfkeye başvurmaz, şiddetin esiri olmaz, caniliğin şehvetine, şehvetine caniliğine kapılmaz.
Üretmektir ahseni yüce kılacak zirve, sadece tüketen israfçıya ne yazık, tükete tükete öz kimliği de tükenir.
Sırlar ancak helal dairesinde ayan olur, haramzadelerin sırdan payı yoktur.
Ne acı, öldürmeye kenetlenmiş canavar nefislere, yıkmanın ve şeytanın kölelerine ne yazık...
Kötüler asla hür olamayacak, sahiden yaşamak nedir, zinhar bilemeyecek...
Dünyada en güzel nimet rahat bir vicdandı, vicdansıza ne yazık...
İyiler asıl, zalimlere acıyarak bakmalı, onların daimi hüsranı aslında bu dünyadan başlamış, boğazlarını sıkıyor suçları, gönül gözüyle bakanlar, görebilir.
Çaldıkça çalan, yıktıkça yıkan, hırsın ve deccalliğin kanişleri asla mutluluk nedir bilemeyecek, mahşerde ise tadacaklar adaleti, kaynayacak cezayı hak eden zalimler, fokurdayacak iliklerine kadar, yüce Allah mazlumunu hakimsiz bırakmayacak, masumun kanı yerde kalmayacak...
Kendi ırkı için istemeyeceği zulmü "din kardeşim" dediğinin ırkına yaşatan münafıklar, er ya da geç yaptıklarında boğulacak, adalet yerini bulmakla meşhurdur.
İman ve sabır en önemli yoldaştır yolcuya, mücadele erbabı devrimciye, adaletin dervişlerine... Meded ya Hu...