Kentin doğal zenginlikleri, sosyal yaşamı ile ilgili uygulamalardaki karar yanlışlıklarına karşı yükselen ve yükselecek olan seslerin varlığının olması o kent için ciddi anlamda bir teminattır. Elbette ki karşı çıkışın haklılık esası üzerinden yürümesi koşulunu gözden kaçırmamak gerekir.
Hevsel’den kıyılan ağaca, üniversiteye, TOKİ’ye kadar uzanan yolda oluşan kamuoyu direnişi takdire şayan. Silahlı mücadeleden siyasal mücadeleye evirilen süreç; sivil inisiyatiflerin duyarlılığına ve bu duyarlılık çerçevesinde yükselen karşı çıkış ve direniş ruhuna tam anlamıyla hitap etti. Yıllarca savaş koşullarına kilitlenen toplumun kentin değerlerinin korunmasına yönelik reflekslerinin devreye girmemiş olmasını bir şekilde doğal karşılamakla birlikte, eksiklik olarak ta değerlendirmek mümkün. Bir takım şeylerin gözden kaçtığını kabul etmek gerçekçi bir yaklaşım olacağı gibi, olacaklar karşısında daha dikkatli olmayı da beraberinde getirir.
Kent merkezi ve Şehitlik semtinde bulunan DSİ’ye ait taşınmazların küçük bedellerle ihale edilerek verilmesine aynı duyarlılığı gösteremedik. Birkaç yazı ile dikkat çektik ancak kamuoyu oluşmadı. Hevsel’le aynı öneme sahip Kırklardağının tepesinde inşa edilen devasa binalarla ilgili tepkilerimiz de DSİ’ye benzer bir düzeyde kaldı.
Kırklardağını kendi aramızda ‘kısık’ sesle konuşuyoruz. O bölgenin konut alanı olarak kullanılması aşamasında Hevsel’e benzer bir tepkinin ortaya konulmamış olmasından kaynaklı bir cesaretle Hevsel’e yönelim olduğunu görmek lazım. Bu bölgede imar uygulaması olmayacağına dair net açıklamalar gösterilen tepkiden midir yoksa gerçekten konut alanı olarak düşünülmedi mi?İfadeler ve yaklaşımlar çelişkili. Bütün bunlara rağmen, yetkili ve etkili ağızlardan olmayacağına dair teminatların verilmesi gösterilen tepkilerin anlamını ortaya koyuyor.
Kırklardağı ile ilgili durum hala ortada ve dedikodusu kulaktan kulağa yapılıyor. Başlatanlar ortada yok. Devir teslimler yapıldığı konuşuluyor. Para yatırdıkları halde hala evlerini alıp almayacakları konusunda tereddüt yaşayanların durumu ise kentin genelinde dedikodu konusu. Büyük reklamlarla yapılacağı açıklandığı ilk dönemler Hevsel benzeri bir karşı çıkış olsaydı, Kırklardağı ile ilgilide aynı sonucu almak mümkündü.
Sanırım, ‘geçmiş olsun’ demekten başka da şu an yapılacak bir şey yok.