Herkes, 6 Şubat Maraş depreminin altında kaldı…

Zülküf Kışanak

Maraş, 6 Şubat depremi üzerinden iki yıl geçti, acıları ilk günkü gibi hala taze, yaraları hala sarılamadı. Maraş ve ilçesi Elbistan merkezli ard arda gerçekleşen, bölgenin on bir ilinde etkisini gösteren iki büyük depremde on binlerce insan hayatını kaybetti, yüzbinlerce insan yaralandı, milyonlarca insan evsiz, barksız ortada kaldı. Başta Hatay, İskenderun, Islahiye, Maraş, Pazarcık, Adıyaman, Malatya, Elazığ, Urfa, Diyarbakır olmak üzere birçok il, ilçe merkezinde ve binlerce köyde ağır yıkımlara neden olan depremin üzerinden iki koca yıl geçmesine rağmen depremzedelerin mağduriyeti hala giderilemedi, ortaya çıkan toplumsal travmalar, sahipsiz kalma, unutulma, kendi haline bırakılma, güvensizlik duygusu aşılamadı. En az beş yüz bin kişinin halen konteyner ve barakalarda yaşadığı on bir ildeki belirsizlik, afeti felakete çeviren bürokratik keşmekeşlik hali devam ediyor…

*

Büyük devlet, kendine yetebilen devlet, yurttaşlarını afet ve savaş hallerinde koruyabilen, can ve mal güvenliğini sağlayabilen devlet anlayışının deprem yıkıntıları ile birlikte yerle yeksan olduğu gerçeğini Islahiye’de, Adıyaman’da ve daha birçok yerde yaz, kış devam eden, her türlü olumsuz yaşam koşullarının hakim olduğu konteyner, baraka yaşamından bunu görmek, buna tanık olmak mümkün. Yüzyılın afetini yaşayan yurttaşların çaresizlik, daha doğrusu sahipsiz, ortada kalma, umudunu yittirme, yaşamını oluruna bırakma duygu halini bile politik kavgaların malzemesi haline getiren iktidar, ortaya çıkan bölgedeki devasa mağduriyetin üzerinde fütursuzca tepinmeye, gelecek kaygısını kaybetme halinden olabildiğince nemalanmaya devam etti. Ne yazık ki afetleri bile Tanrı’nın bir lütfu olarak gören iktidar, sonsuz yetkiye, her türlü yasal güvenceye sahip kamu kurumu TOKİ marifetiyle bölgeye diktirdiği soğuk, duygusuz beton binaların reklamını topluma pompalamanın, ülkeyi bu anlamda ajite etmenin ötesine geçemedi, bir anlamıyla iktidar adam akıllı 6 Şubat Maraş depreminin altında kaldı…

*

Ne yazık ki her toplumsal konuda olduğu gibi sadece iktidar değil, Kürt sorunu konusunda olduğu gibi halktan kopuk, devlet bekası adına uydurulmuş her türlü yalanla kutsanmış, dokunulmaz, kimin emrinde olduğu belli olmayan derin akıl tarafından kör, sağır, lal bir hale sokulan, dahası tepkisiz, etkisiz, sıradan, her sorunu büyüklerine havale eden, politika üretme yetisini kaybetmiş, toplumdan kopartılmış olabildiğince elitist bir duruma getirilen ana muhalefet partisi de 6 Şubat Maraş depreminin altında kaldı, göstermelik açıklamaların, yerel seçimlerdeki gereksiz tartışmaların, iç hesaplaşmaların ötesine geçemedi. Merhemi olsa başına sürer bir halde olan, varlığı ile yokluğu belli olmayan, sokaktan, halktan kopuk, olabildiğince güdük kalmış sivil toplum örgütlerin, odaların, baroların durumunu yazmaya bile gerek yok. Depremle ilgili devam eden davaları, alınan göstermelik yargı kararları, adaletin unutulduğu depremlere pek dayanıklı oldukları varsayılan sarayların koridorlarında olup bitenleri ise es geçiyorum…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.