Kalp sıkışması, göğüste sıkışma, çarpıntı, terleme belirtileri ile ortaya çıkan panik atak günümüzde milyonlarca kişiyi ciddi anlamda etkileyen bir problem olarak hızla artıyor.
Panik atak sorunun son yıllarda yaygınlaştığına dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Yasemin Ozan, panik bozuklukların kişilerin tüm hayatını olumsuz etkilediğini belirtiyor.
Psikolog Yasemin Ozan, kişilerin panik atak sonrası kendilerini kontrol etmekte zorlanması, önceki atakta yaşadıkları korkuyu tekrar yaşamaktan korkmaları gibi düşüncelere kapıldıklarını belirterek panik atak geçirme aşamasını 3 maddede özetledi:
"1- Beklenmeyen durumlar: Herhangi bir durumsal tetikleyici yok.
2- Belirli yerlerde: Örneğin araba kullanırken, alışveriş merkezinde, kapalı otoparkta, asansörde vb.
3- Çok belirli bir tetikleyici olduğunda: Örneğin kişiler yılan görmesi, her presentasyon öncesi vb".
Psikolog Yasemin Ozan, "Panik atak, kişinin yoğun stres altında olduğu bir dönemde, hayatında önemli bir kayıp olduğu zaman ya da süreklilik arz eden sıkıntı bir yaşam süreci esnasında ya da sonrasında ortaya çıkıyor. Sorunun altında yatan bir stres faktörü ve fizyolojik etkenler vardır. Benzer sorun, bazı kişilerde panik atak geçirmesine neden olurken bazı kişiler de ise baş ağrısı, ülser ya da depresyon gibi farklı fizyolojik ve psikolojik reaksiyonlara yol açabiliyor" dedi.
Her 100 kişiden 1'i panik atak
Her 100 kişiden 1'inin panik atak yaşadığını belirten Psikolog Yasemin Ozan panik atağın kadınlarda erkeklere oranla iki kat daha fazla görüldüğünü söyledi. Genetik yatkınlık, biyolojik nedenler ve çevresel faktörlerin panik bozukluğu tetiklediğine dikkat çeken Yasemin Ozan, "Panik atakta belirgin bir dış tehlike ya da tehdit olmadığı için, kişi eğer bana dışarıdan gelen bir tehlike olmamasına rağmen bu kadar kötü hissediyorsam, demek ki tehlike içimden geliyor diye düşünmeye başlıyor ve bazı düşünceler geliştiriyor.
Panik atağın panik bozukluk rahatsızlığına dönmesi de burada başlıyor. Kişi, atak geçirmediği sürelerde de bir beklenti kaygısına sahip oluyor. “Ya yaşadığım bu korkuyu yeniden yaşarsam” korkusunu geliştiriyor ve beklenti anksiyetesi ile birlikte panik bozukluk gelişiyor.
Kişinin bedeninde var olan reaksiyonlara karşı aklından geçirdiği felaket düşünceleri genelde şöyle oluyor:
Kalp çarpıntısı: Kalp krizi geçiriyorum ya da ölüyorum
Boğulma hissi: Nefesim duruyor
Baş dönmesi: Bayılıyorum
Yer zemin ilişkisini kaybetmek: Çıldırıyorum
Bacakların gergin ve gerilmesi: Yürüyemeyeceğim ya da düşüyorum
Vücudun bütün bu reaksiyonlarına: Kontrolümü tamamıyla kaybediyorum”.
Panik atak sorununun tedavisi doğru uygulandığında en kolay tedavi edilen rahatsızlıklardan birisi olduğunu belirten Psikolog Yasemin Ozan, bilişsel davranışçı yaklaşım ile uygulanan psikoterapötik tedavi ve buna eşlik eden ilaç tedavisi ile beraber kısa sürede çözüm bulmanın mümkün olduğunu belirtti. (kaynak:haber7)