Hz. Muhammed Medine’ye Hicret’inden sonra İslam’ın gelişmesini engellemek isteyen kabileler aralarında daha büyük ittifak oluştururlar. Büyük bir ordu kurarlar. Medine’ye çekilmek zorunda kalan İslam güçlerini kesin bir yenilgiye uğratmak için kararlıdırlar. Hz. Muhammed ise, İslam karşıtı güçlerin saldıracağı Medine’nin ön cephesine 5,5 km uzunluğunda, 9 m. eninde, 4,5 m. derinliğinde bir hendek kazdırır. Hz. Muhammed kendisi dahil sahabeleri ve kendisine gönül verenlerle birlikte hendeği kazarlar. Bilindiği gibi, bu savaşın sonunda İslam güçleri galip gelir. Bu bir savunma savaşıdır. Çok az güçle kendilerinden daha büyük güçleri yenmeyi başarmıştır. İslam güçleri, kendilerine karşı geliştirilecek olası bir katliamdan kendilerini korumuşlardır. Tarihe hendek savaşı olarak geçmiştir. Yıl 627’yi göstermektedir.
Bu savaştan yaklaşık 1400 yıl sonra, yine Orta Doğunun bir köşesinde, bir hendek vakasıyla karşı karşıyayız. Bu kez, saldırı ve katliamla karşı karşıya olan bir gücün kendisini korumak amacıyla değil, kendisine soydaş olan; aynı tarihsel kaderi paylaşan, kardeşlerine karşı kazılmaktadır. Tel örgü, mayın ve duvara; şimdi KDP hendeği ekleyerek, Kürtlerin bölünmesine, parçalanmasına iç’ten bir hançer dayatmaktadır. Kürt’lerin tarihsel yazgılarında, ihanet hançeri meşhurdur. Böylesi kardeşler ‘ düşman başına ‘ sözü herhalde böylesi durumlar için daha yerinde bir deyim olsa gerek.
Rojava devrimi Orta Doğu’da çok gücü rahatsız etti. KDP’de rahatsız olan güçlerden biri. KDP önderliği dışında yerleşik bir yapıya bağlı olarak gelişen iktidar gücünün ortaya çıkardığı temsiliyet, kendi iktidarını ve temsiliyet durumunu tartıştıracağı ve gölgeleyeceğinden korkmaktadır. Halk bunu bir kıyaslama ve sorgulanma içerisine girmesinden endişe etmektedir. Bu yüzden Rojava’daki iktidarlaşmayı kendine rakip ve tehlike olarak görmektedir.
Yine aynı şekilde bölgenin baskıcı ve gerici ülkeleri de benzer tehlike ve endişeyi duymaktadırlar. Hendek yeni bir saldırı ve savaşın hazırlığı olarak uygulamaya sokulmak istenmektedir.
Ulusallaşamayan, demokratlaşamayan KDP yapısı ve önderliğinin, girdiği ekonomik ve siyasal ilişkilerin de dayatmasıyla, kirli ilişkilerde yol almaktadır. Kürtlere karşı yapılacak saldırı ve savaşların zemini olmaktadır. Hendek gelecekte Rojava’ya karşı geliştirilecek savaşın hazırlığıdır. Hendek kazmada ısrar savaşda ısrar anlamına gelmektedir. Dökülecek kanın , katbedilecek canların sorumlusu şimdiden bellidir. Bunun en büyük aktörü olmaya adaydır. KDP bir kez daha lanetli tarihsel rolünü oynamaya adaydır.