Çipras kendisi gelemedi ancak Syriza'nın genel başkan yardımcısı Yiannis Bournous'u gönderdi. Yetkili makamlara bilgi verilmeden Bournous'un mitingde konuşma yapması üzerinde, HDP İzmir İl Eş Başkanı Cavit Uğur ve 6 il yöneticisi hakkında, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
HDP, geçen 23 Mayıs'ta, Alsancak Gündoğdu Meydanı'nda yaptığı İzmir mitinginde Ege'nin iki yakasının kardeşliğine vurgu yapmak amacıyla, Yunanistan'ın iktidarda bulunan Syriza partisinin yöneticilerini davet etti. Alsancak Gündoğdu Meydanı'nda yapılan mitingde Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş'tan önce Syriza Partisi Merkez Komite Üyesi ve Dış İlişkiler Genel Başkan Yardımcısı Yiannis Bournous konuşarak, iki ülke arasındaki barış ve kardeşliğe dikkat çekti.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na göre 'yabancıların toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde topluluğa hitap etmeleri için toplantının yapıldığı yerin en büyük mülki idare amirine 48 saat önceden bildirimde bulunulması gerekir' maddesine aykırı davrandığı gerekçesiyle HDP İzmir Eş İl Başkanı Cavit Uğur ve 6 il yöneticisi hakkında soruşturma başlattı. Uğur ve diğer yöneticiler, İzmir Emniyeti Güvenlik Şube Müdürlüğü Toplumsal Olaylar Büro Amirliği'ne giderek ifade verdi. Ardından İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianame ile haklarında, İzmir 22'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras'ın 18 Kasım'da Ankara'ya gelerek Başbakan Ahmet Davutoğlu ile yapacağı bölgesel ve uluslararası konuları içeren görüşme öncesi açılan davaya değinen HDP İzmir Eş İl Başkanı Uğur, yasaların özgürlüklerden yana yorumlanmasını isteyerek şunları söyledi:
"Mitingden önce düzenleme komitesi olarak İzmir Valiliği'ni ve İzmir Emniyet Müdürlüğü'nü bilgilendirdik. Sadece Yunanistan'dan gelen konuk konuşmacıyı bildiremedik, çünkü son ana kadar kesin değildi ve doğaçlama gelişti. Dava açılması şekil şartı açısından bakıldığında doğru gibi görülüyor, ancak yasaların özgürlükten yana yorumlanması gerektiğini düşünüyorum. Bu kadar iş cinayetleri olurken, kadınlar öldürülürken, siyasi cinayetler yaşanıyorken, devletin valiliği, bizim bir misafirimizi, zamanında emniyete bildirmediğimiz gerekçesiyle bizimle uğraşıyor. Bu, AKP rejiminin 12 Eylül rejimi olduğunun açık göstegesidir. Umarım mahkemeler burada daha adil bir tutum içinde olurlar."