TİGRİS HABER - Halkların Demokratik Partisi (HDP), “Çözüm Biz’de, savaşa ve sömürüye hayır” sloganıyla Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda bölge mitingi gerçekleştirdi.
Mitingde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Özgürlük için buradayız barış için buradayız, adalet için buradayız dediniz. İşte HDP’yi bitireceklerini sananlar kumpas davaları kuranlar, her gün operasyonları sürdürenler bu meydana baksınlar, bu iradeyi görsünler. Halkımız sizinle varız, sizinle yürüyeceğiz. Sizinle yürüdükçe bu ülkede her soruna çözümü biz getireceğiz. Çözüm biziz, sözümüz var diyoruz. Sözümüz, çözüm için sözümüz var. Bu ülkede her sorunu çözecek birikimimiz var. Bu ülkenin aydınlık geleceğe taşınması için güçlü bir irademiz var” dedi.
Sancar’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“İşsizlik almış başını gidiyor”
“Ekonominin durumunu rakamlarla anlatmayacağız. Sizler çarşı pazar gezerken nasıl bir sömürü düzeninin hakim olduğuna bizzat hakim oluyorsunuz, gözlerinizle görüyoruz. Enflasyon resmi rakamlara göre bile yüzde 80. İşsizlik almış başını gidiyor. Peki neden? Bu sömürü düzeninin temelinde ne var? Şunu iyi görelim her yerde herkese anlatalım. Ne zaman ki ülkedeki iktidarlar sömürü düzenini kalıcı kılmak isterlerse en çok başvurdukları yol nefret düşmanlık ve savaş siyasetidir. İşte AKP ve MHP iktidarı aynı yolu izliyor. Bu politikalarla aynı zamanda sömürüyü süreklileştiriyorlar. Asla bu politikaların işletilmesine izin vermeyeceğiz. Bütün inançlarla, bütün halklarla bir araya geleceğiz, en geniş demokrasi ittifakını kuracağız. Kaos planlarına da dur diyeceğiz, savaş senaryolarını da bozacağız. Buna sözümüz var buna gücümüz yeter.
Beka sorunu
Bu iktidar çözüldükçe yeni savaş politikalarına sarılıyor. Güney Kürdistan'da yürüttükleri politikalar bu coğrafyayı bir savaş meydanına çevirme hedeflerinin bir parçasıdır. Şimdi de Rojava'ya saldırı planları yapıyorlar. Şimdi de Kürtlerin oradaki iradesini kırmak için kapı kapı dolaşıp savaş izni istiyorlar. Tahran’dan Soçi’ye her kapıyı çalışıyorlar ama şunu bilsinler bu ülkede savaşı durduracak milyonlar var, bunu biliyoruz. Bu milyonları bir araya getirecek siyasete ve mücadeleye ihtiyaç var. O siyaset bizdedir. O mücadelenin öncülüğünü biz yapıyoruz. Yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Her kese çağrımızdır. Bu iktidarın Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik savaş planları milli güvenlik meselesi değildir. Bu iktidarın Kuzey ve Doğu Suriye'ye müdahale senaryoları bu ülkenin beka meselesine dayanmıyor. Nedir sebebi? İktidarın varlığın sürdürmesidir. Evet, bir beka sorunu varsa o da bu iktidarın beka sorunudur.
“Bu iktidar gidiyor”
Bu iktidar gidiyor, gidicidir. Sizin iradenizle, bu iradeyi Türkiye halklarının, ezilenlerinin ve emekçilerinin gücüyle birleştirerek bu iktidarı göndereceğiz. Fakat giderayak elinde başka çare kalmadığı için savaş politikalarına başvuruyor. Bütün demokrasi güçlerine çağrımızdır: Bu planların, amaçlarının farkında olalım. Bu planları boşa çıkarmak için ortak mücadelede buluşalım. Diğer muhalefet partilerine de çağrımızdır; bu ülkede gerçekten demokrasinin en asgarisini getirmek istiyorsak bu planların farkında olalım. Diğer muhalefet partileri bu iktidarla milliyetçilik yarışına girerlerse bu ülke bu kısır döngüden kurtulamaz. Bu muhalefet, bu kısır döngüyü milliyetçilik yarışıyla kıramaz. Kim kıracak? Halkların eşitliğini, birlikte, gönüllü yaşamını savunan bizler ve sizler kıracaksınız bu kısır döngüyü. İktidarın savaş planlarına karşı çıkmayan hiçbir gücün, çevrenin, partinin bu ülkeye demokrasi getirmesi mümkün değil. Bu ülkede sömürüyü sonlandırması da mümkün değil.
Savaşa karşı birliktelik
O nedenle diyoruz ki gelin hep birlikte savaşa karşı en geniş birlikteliği kuralım, bu iradeyi gösterelim. Savaş karşıtlığında buluşalım. Eğer bunu başarırsak, bu iktidar çaresizlik içinde boğuşacak ve büyük bir fark ile önümüzdeki seçimlerde gidecek. Gidecek ama biz sadece iktidarı göndermekle yetinemeyiz. Savaş ve sömürü düzenini değiştirmemiz lazım. İşte bunun için demokrasi ittifakını büyütüyoruz. Halklarla, inanç gruplarıyla, emekçilerle kadınlarla, gençlerle, büyük bir mücadele ortaklığı örüyoruz. Bu ittifak bu ülkenin geleceği aydınlık geleceği bu ülkenin gelecekte demokrasi ve barışı yaşaması için hayati önemdedir. O nedenle buluşalım, birleşelim, güçlerimizi ortaklaştıralım diyoruz. Bizim bu ülkeye vereceğimiz en büyük armağan büyük barışı sağlamaktır. Büyük barış.
“Barış sözü veriyoruz”
HDP olarak bizim barış içinde sözlerimiz var, bütün halklara da barış sözü veriyoruz. Barışın kurulabilmesi için savaş politikalarını durdurmak en önemli ve öncelikli adımdır. Bunun üzerine barışı kuracağız. Barışı kurmak için bütün gücümüzle kuracağız. Bizim görevimiz ve sorumluluğumuzdur. Size karşı, Türkiye halklarına karşı, Ortadoğu karşı siyasi ve vicdanini yükümlüğümüzdür barış. Barışı kurmak için demokratik siyaseti sonuna kadar ayakta tutacağız, savunacağız, büyüteceğiz. Savaş politikaları hukuku çökertiyor, biz barış yolunu açmak için adalet mücadelesini en geniş kesimlerle vereceğiz. Barışın kolay kurulmayacağını biliyoruz. Savaş sanıldığı gibi cesaret işi değildir. Savaş politikaları korkak iktidarların sığınağıdır. Barış demokrasi ve özgürlük isteyenlerin cesaretiyle mümkündür. Asıl cesaret, barış için ve özgürlük için mücadele etmektir. Savaştan medet umanlar, halklardan korkanlardır. Savaş çığırtkanlığı yapanlar gençliğe ölümden başka bir şey vaat etmeyenler. Biz gençlere de özgür ve onurlu bir gelecek vaat ediyoruz. Bunu da barışla gerçekleştireceğiz. Barış kolay değildir. Hani Nazım Hikmet’in Abidin Dino’ya söylediği sözler vardır. ‘Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin’ ama işin kolayına kaçmadan. Yani barışı kurmak işin kolayına kaçmakla olmaz. Çalışmakla olur. Siyaset üretmekle olur, bu siyaseti hayata geçirecek şartları yaratmakla olur. Bunlar zorluklarla dolu yolu oluşturur. Biz o zorlu yolu yürümeye hazırız çünkü arkamızda yanımızda sizler varsınız. Bu ülkenin onurlu insanları var. Onun için başaracağız.
“Yapacak gücümüz var”
Söyleyecek sözümüz, yapacak gücümüz var. Bunu her şart altında ve her yerde yerine getirecek birikimiz ve kararlılığımız var. Arkamızda on yılların birikimi, bugün cezaevinde rehin olarak tutulan arkadaşlarımızın ödediği bedeller, halkımızın büyük fedakarlığı var. Biz buna layık olmaya çalışıyoruz. Başka hiç bir derdimiz, amacımız, beklentimiz, hesabımız yok. Size layık olalım yeter. Bedel ödeyenlere layık olalım yeter. Bu ülkenin halklarına demokratik bir cumhuriyeti kuralım yeter. Bunu yapacak gücümüz var o nedenle diyoruz ki çözüm biziz, çözüm bizdedir. Savaşı durdurmadan sömürüyü durduramayız. Kanı durdurmadan talanı durduramayız. Savaşın çatışmanın silahın talanın kanın olmadığı bir geleceği hep birlikte kuracağız. Buna inanalım.”
Miting, sahne alan sanatçı Murat Demir’in şarkılarının ardından son buldu. (Kaynak: MA)