Mecliste çocuk istismarıyla ilgili araştırma komisyonu rapru üzerine konuşan Kerestecioğlu şöyle konuştu; "Defalarca gündeme getirdik çünkü mesele bir olay olduğunda ortaya çıkıp öyle popülist söylemlerde bulunmak değildir olay olmadan önlemektir hele ki söz konusu olan çocuklarsa. Bu nedenle, yani Hükümet hâlen çocuk istismarına karşı bir seferberlik başlatmadığı için çocuk istismarını önleme noktasında hiçbir gelişme katetmedik."
Kerestecioğlu’nun Genel Kurul’daki değerlendirmeleri şöyle:
Şikayet üzerine soruşturma başlatan Karaman Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmaya getirdiği "gizlilik" kararının ardından, Karaman'da yaşanan istismarla ilgili bir de yayın yasağı getirdi. Öncelikli olarak çocukların üstün yararı yerine vakıfları gözeten bu karar, himaye edilmek istenenin çocuklar mı, yoksa sorumlu kurum ve vakıflar mı olduğuna dair ciddi bir şüphe yarattı. Ve ne yazık ki herkes, Hükümet veya Hükümetin yakın olduğu kişilerle ilgili eleştiride bulunmak dahi suç olduğundan tarafgirlikle vakfın sorumluluğunun örtbas edileceğini düşünmeye başladı. Bu olay bu konuda bir dönüm noktası oldu. Toplumun çocukların her türlü istismarını engellemekten sorumlu olan devlet kurumlarına karşı güveni tamamen sarsıldı. İstismara karşı toplumda ciddi bir duyarlılık oluştu. Verdiğimiz her araştırma önergesi bu Mecliste reddedilirken Hükûmet toplumsal tepki karşısında bir Komisyon kurmak durumunda kaldı.
Komisyonun kurulmasını sağlayan duyarlı halkımızdır
Adalet ve Kalkınma Partisinin yakın ilişki içinde olduğu söz konusu vakıfların itibarını korumak adına sorumlu kurumları da içine alan bir soruşturma yürütmek istememesine rağmen, çocuk istismarına karşı güçlü ve etkili bir tepki vererek bu Komisyonun kurulmasını sağlayan aslında duyarlı kamuoyu ve halkımızdır. Ne var ki Hükûmet bu duyarlılığa yanıt veremedi.
Mesele popülist söylemlerde bulunmak değil önlemektir
Defalarca bunu da gündeme getirdik çünkü mesele bir olay olduğunda ortaya çıkıp öyle popülist söylemlerde bulunmak değildir olay olmadan önlemektir hele ki söz konusu olan çocuklarsa. Bu nedenle, yani Hükümet hâlen çocuk istismarına karşı bir seferberlik başlatmadığı için çocuk istismarını önleme noktasında hiçbir gelişme katetmedik. Daha geçen hafta -bahsini açmak dahi canımızı acıtıyor- henüz 4,5 yaşında bir çocuk Adana'da tecavüze uğradı. Tıpkı Ensar sanığına 508 yıl 3 ay hapis cezası verilmesi gibi yine devlet büyükleri ortaya çıkıp en ağır ceza verileceğini, kimyasal hadımı getireceklerini söylediler. Bu, korkunç bir siyasal sorumsuzluktur. Bu, ciddi bir siyasal sorumsuzluktur, asıl görevini yerine getirmeyen Hükümettir; halkın öfkesini dindirmek için popülizm yapmasıdır.
İstismarın önlenmesinin yolu hadım gibi popülist cezalar getirmek değildir
Çocuğun cinsel istismarının önlenmesi, bunun yolu hadım gibi popülist cezalar getirmekten değil Türkiye Psikiyatri Derneğinin de belirttiği gibi cinsel taciz ve istismara zemin hazırlayan toplumsal değerlere, cinsiyet eşitsizliğine müdahale edebilecek kapsamlı politikalar geliştirilmesi, cinsel suçlarla ilgili kamu duyarlılığının artırılması, mağdurun adalet sistemine erişiminin, hızla erişiminin sağlanması, başvuru, soruşturma ve yargılama aşamalarında yeniden travmatize edilmesini engelleyici koruyucu tedbirlerin düzenlenmesi, ceza ve yaptırımların belirlenmesi ve uygulamasıyla ilgili özellikle hafifletici etkenler, salıverilmelerle tetiklenen adaletin yerini bulmadığına ilişkin yaygın kanıya neden olan düzenlemelerin gözden geçirilmesi gibi birçok boyut içeren bir strateji oluşturmaktan geçer; popülizmden değil.
Bu bir seferberlik ilanıdır
20 Şubat 2018'de Hükûmet Sözcüsü Bekir Bozdağ Bakanlar Kurulu toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında çocuk istismarları konusunda Hükümet bünyesinde 6 bakandan oluşan bir istismar komisyonu kurulduğunu söylüyor. Diyor ki bir de "Bundan sonra daha etkin koruma için neler yapılması gerektiği hususunu çalışmak ve Hükümetimize yasal ve idari açıdan yapılması gerekenler konusunda en kısa sürede bir rapor sunmak yapacağımız ilk iş olacaktır." Biz niye çalıştık bu Meclis’te? Bu koskoca raporu niye hazırladık? Bu sivil toplum örgütleri niye çalışıyorlar bu alanlarda yıllardır? Bekir Bozdağ, Abdülhamit Gül, Betül Kaya, Süleyman Soylu, İsmet Yılmaz, Ahmet Demircan komisyon üyesi olsun diye mi? Hayır, bu Meclistir aynı zamanda bunu işletmesi gereken. Daimi komisyonun, Çocuk Hakları Daimi Komisyonunun el birliğiyle kurulması gerekir. Bu, bir seferberlik ilanıdır. Seferberlik ilan etmediğiniz zaman, bunun için kampanyalar yürütmediğiniz zaman, her olaydan sonra ya bir hayvana tecavüz edilir ya bir küçücük çocuğa tecavüz edilir ki bunların birbirinden farkı yoktur. Bu şiddet kültürü, aslında birbirini besleyen bir kültürdür. Hayvana sevgisi olmayan, ona tecavüz eden insanlar aynı güdülerle hareket ederler ve çocuklara da tecavüz ederler, kadınlara da tecavüz ederler. Bu, bir seferberliktir, ciddiye alınması gereken bir seferberliktir. (T24)