HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, seçim sürecinin, barış çalışmaları için asla bir gerekçe yaratmaması gerektiğini ifade ederek, "Çünkü barış seçimden çok daha önemli, kıymetli. Her iki tarafa da Dünya Barış Günü vesilesiyle ellerin tetikten çekilmesi çağrısını yapıyoruz" dedi.
Baluken, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla dün TBMM'de "barış annelerini" kabul etti, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
İdris Baluken, Dünya Barış Günü'nü "savaş ve kaos ortamında karşılamak zorunda kaldıklarını" söyleyerek, Dolmabahçe mutabakatı ve izleme heyeti kurulması durumunda ülkeye kalıcı barışın gelmesiyle ilgili çok büyük umut doğduğunu söyledi. Baluken, müzakere masasında gerekli mekanizmaların sağlanması durumunda o umudu yeşertebilecekleri koşullara sahip olduklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Analar bu ülkede ağlıyorsa bütün siyaset kurumunun ayıbı, utancıdır. Hiçbir ananın acısı yarıştırılmamalı, kıyaslanmamalı, anaların acıları ortaktır, gözyaşlarının rengi yoktur. Asker, polis, gerillanın, sokak ortasında infaz edilen sivil insanların, gençlerin anası da eğer bugün aynı acıyı yüreğinde hissederek, buraya, Meclis'e barış talep etmeye geldiyse, buna hiçbir siyasi parti kayıtsız kalmamalı. Her iki tarafa da Dünya Barış Günü vesilesiyle ellerin tetikten çekilmesi çağrısını yapıyoruz. İçine girdiğimiz seçim süreci, barış çalışmaları için asla bir gerekçe yaratmamalıdır. Çünkü barış seçimden çok daha önemli, kıymetli, bu toprakların geleceğini, halklarımızın geleceğini ilgilendiren en acil gündemdir."
Kabulde söz alan "barış anneleri" de evlatların kolay yetişmediğini belirterek, savaş istemediklerini söyledi. Anneler, "Yüreğimiz yanmasın, barış, kardeşlik istiyoruz. Şehit, tabut görmek istemiyoruz. Savaş savaşla bitmez, savaş barışla biter. Elimizi taşın altına koyalım, barışı getirelim, analar ağlamasın" görüşünü dile getirdiler.
'MUHBİRLİK GENELGESİ'
Baluken'e, Terörle Mücadele Kanunu Kapsamına Giren Suçların Faillerinin Yakalanmasına Yardımcı Olanlara Verilecek Ödül Hakkında Yönetmelik'e ilişkin değerlendirilmesi de soruldu.
Bunun "muhbirlik genelgesi, insanları onursuzlaştırma çağrısı, para karşılığında başka insanların canlarının alınması çalışması" olduğunu ileri süren Baluken, "Bu tarz düzenlemelerle, komşunun komşuya güvenemeyeceği, kardeşin kardeşe kırdırılacağı bir süreç öngörülüyor. Bu sorunları derinleştirme dışında işe yaramaz. Aynı zamanda devletin sorumluluktan kaçmasıyla ilgili acziyet göstergesidir. Karşımızda parayla her meseleyi halledeceğini sanan tüccar zihniyeti var" dedi.
Baluken, HDP'li bakanların Cumhurbaşkanlığı sarayında yapılabilecek bir Bakanlar Kurulu toplantısına katılıp katılmayacaklarına ilişkin soru üzerine, katılmayacaklarını söyledi. Baluken, böyle bir talep gelmesi halinde bakanlarının, bunun yazılı gerekçesini isteyeceklerini kaydetti.
Bir soru üzerine Baluken, "Müstafi hükümetin, savaş tezkeresini kabine üzerinden Meclis'e göndermekle, seçim hükümetinin bütün üyelerine, iradelerine açık hakarette bulunduğunu" iddia etti.