TİGRİS HABER - HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tuncer Bakırhan, Kılıçdaroğlu’nun adaylığına ilişkin konuştu. Bakırhan, “Bir taraftan kayyuma karşı çıktıklarını söylüyorlar, bir taraftan Avrupa’daki bir toplantıda CHP’li belediye başkanı bunu destekliyor. Biz kişilere nasıl güvenelim” dedi.
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tuncer Bakırhan gündeme ilişkin konular hakkında açıklamada bulundu. İktidarın kan kaybı yaşadığını, ekonomik sorunlar, Türkiye’nin özgürlükler konusunda yaşadığı sorunlar, içeride ve dışarıda AK Parti’nin yaşamış olduğu açmazların ülkede çoklu kriz durumu yarattığını söyledi.
Mevcut yasalarla bir sandık kurulduğunda AK Parti-MHP bloğunun bundan başarı ile çıkmayacağı kesin olduğunu söyleyen Bakırhan, “Zaten ucube olan seçim sistemini daha da içinden çıkılmaz bir hale getirdiler. Sizde barajı düşürüyorlar ama bununla birlikte temsil edilmenin önüne büyük setler konuluyor. Biz yaptıkları bu hileler ve değişiklerle bir zafer elde edemeyeceklerini ve bir başarı sağlayamayacaklarını düşünüyoruz. AKP-MHP hangi seçim sistemini getirirlerse getirsinler, sandık oraya konulduğu müddetçe bu koşullarda başarılı olma şansları yoktur” dedi.
Yüzde 7’yi MHP’yi kurtaramaz
Bakırhan, “Hükümet bu yasayı hazırlarken, özellikle çoklu fayda amacını ütmüştür. Biz barajları yıkan, anlamsızlaştıran bir siyasi duruş ortaya koyduk. Baraj bizim için, Kürtler için, demokrasi güçleri için anlamsızlaştı. Barajı koyanlar ve savunanlar bugün bara< sorunu yaşıyorlar. Yüzde 7 muhalefetin temsil edilmesinden çok, MHP’nin temsil edilmense yönelik bir sınır olarak ortaya konuldu. Gözlemlerim bu yüzde 7 barajının da MHP’yi kurtarmayacağını gösteriyor. Evet grup maddesini HDP için koymuşlar. En başta HDP kapatılmayacaktır, çünkü hukuki bir dava değil, siyasi bir davadır. Biz Türkiye’nin demokratik sesi, emekçilerin ve ezilenlerin sesiyiz” ifadelerini kullandı.
Türkiye’deki bütün partilerle görüşüyoruz
Bakırhan, HDP’nin Millet ittifakı ve CHP ile ilişkileri konusunda ise, “Bizde birkaç parti dışında Türkiye’deki bütün partilerle görüşüyoruz, kapılar kapalı değil. Ama sadece görüşmek tek başına yetmiyor. Hükümetin yalnızlaştırma, ve ötekileştirme siyasetini boşa çıkaran bir dengeyi oluşturuyor ama esas olan bizim birbirimizle görüşmenin yanı sıra temsil ettiğimiz adına mücadele ettiğimiz sorunların birbiriyle ortaklaşması ve çare ve çözüm yollarının bulunmasıdır. İlişkilerin olması olumludur ama HDP’nin temsil ettiği argüman ve sesin ve taleplerin başta millet ittifakı ve içindeki en büyük parti olan CHP biraz daha hassas, daha dikkatli, izlenen daha empati ile yaklaşılan çözüm ve çareleri aranan bir boyuta gelmesinin daha yararlı olabileceğini belirtmek istiyorum” diye konuştu.
Mesele sadece masa değil
HDP’nin CHP’den beklentileri ile ilgili ise Bakırhan şunları söyledi, “CHP yarının Türkiye’si diye bir söylem ve argüman ile ortaya çıktığı durumda biz haklı olarak bunu sorma hakkına sahibiz. Yarının Türkiye’sinde mesele 6’lı ile masada oturmak, fotoğraf vermek değil, bizim böyle bir talebimiz ve amacımız yok. Biz başka bir yolu ve düşünceyi, demokratik zemini temsil ediyoruz. Mesele sadece masa meselesi olmadığı gibi yarının Türkiye’si de Kürtler’siz, Kürtlerin talebi olmadan, Kürtlerin 40 yıldır yürütmüş oldukları demokratik hak ve hukuklarının görülmeden oluşturulmayacağını anlatmaya çalışıyoruz. Tabi ki millet ittifakı bu konuda bir şeyler dile getiriyor ama bu programlar yeterli değil” diye konuştu.
Bunlara nasıl güvenelim
HDP’nin Kılıçdaroğlu’nun adaylığına nasıl baktığı ile ilgili bir soru üzerine ise Tuncer Bakırhan, “Cumhurbaşkanı adayı olacak kişinin Türkiye’nin temel meselesi olan Kürt meselesi konusunda yaklaşımı, ana dilde eğitim ile ilgili yaklaşımı, yargı eliyle cezaevlerine doldurulan binlerce Kürt siyasetçinin yaşadıkları olumsuzluklara karşı nasıl bir düşüncede oldukları bizi ilgilendiriyor, yargı konusunda ne yapacaklar, sermayeye karşı emekçileri ne kadar öncelediği bizi ilgilendiriyor, bu konularda millet ittifakı ne düşünüyor bunları bilmiyoruz. Bir taraftan kayyuma karşı çıktıklarını söylüyorlar, bir taraftan Avrupa’daki bir toplantıda CHP’li belediye başkanı bunu destekliyor. Biz kişilere nasıl güvenelim. Bu mesele kişilerin iyiliği, samimiyeti ile dürüstlüğü ile açıklanacak bir durum değil. Biz daha çok programına, ilkelerine ve Türkiye’nin temel meselelerine yaklaşımına bakarız. Bu konularda uzlaşabilirsek, olumlu bir yaklaşım görebilirsek, bizimle müzakereye açık bir ortam olaşabilirse neden ortak aday olmasın” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu’nun iyi ve samimi olması yetmez
Bakırhan konuşmasını şöyle devam ettirdi; “Tabiki bizde ikinci turda mecburen bir aday seçmek durumunda kalacağız. Seçtiğimiz aday bize AKP’nin 20 yılını aratmayacak, ada seçeceğimiz adayın temsil ettiği ittifak bize MHP’nin Kürt meselesindeki ortaya koyduğu düşmanlığı yansıtmayacak, Türkiye’deki kardeşliği, eşit hukuku sağlayacak bir aday olması gerekiyor. Dolayısıyla Kılıçdaroğlu’nun iyi olması samimi olması, dürüst olması, önemlidir, ama tek başına bizim onun adı üzerinde uzlaşmamız onun aday olması konusunda evet dememiz anlamına kesinlikle gelmiyor. Biz adaya olacak Kılıçtaroğlu, İmamoğlu yada başkasının ortaya koyacağı program ile temsil ettiğimiz insanların sorunlarına karşı göstermiş oldukları yaklaşımlarını esas ölçü olarak alırız.”
Çantada keklik olarak görürlerse kaybederler
Tuncer Bakırhan, başta millet ittifakı ve CHP olmak üzere HDP’nin desteğini çantada keklik olarak görüyorlarsa, böyle bir yaklaşım taşıyorlarsa çok büyük yanılırlar, kaybederler diyerek, “Biz tek başına Erdoğan ve AKP karşıtlığı içinde değiliz. Bizim derdimiz partiler değil, Türkiye’nin demokratik geleceğidir. Bu konuda güçlü bir irade, sağlam bir duruş, güven verici bir ilişki ortaya koymasa biz kötüler arasında seçim yapmak durumunda değiliz. Özellikle CHP ve millet ittifakının Kürt oylarını hedefleyen kim olursa olsan herkesin, biraz müzakere edebileceğimiz ilkeleri açıklamaları ve ortaya koymaları ve arkasında sağlam bir irade ortaya koymaları gerekiyor. Yoksa ciddi bir yenilgi olur. HDP. AKP karşıtıdır, Erdoğan’ın ortaya koyduğu politikalardan rahatsızdır, kerhen de olsa bunun karşısındaki bloğun adayını destekleyebilir” anlayışı baştan kaybettirir, sonra Türkiye’ye kaybettirir. Aracılığınız ile buradan millet ittifakı ve çıkaracağı adayı bir kez uyarmak istiyorum. Asla böyle bir yanılgıya ve yanlışa düşmemeleri gerekiyor. Kürtler 40 yıldır bu ülkenin bütün mağduriyetlerini ve zulüm politikalarını bire bir yaşadılar. Objektif ortamın oluştuğu bu süreçte bunları ortadan kaldırmayacak bir irade, proje, yaklaşım ve bir müzakere ortaya konulmayacaksa hiç kimse kusura bakmasın kesinlikle çantada keklik değiliz” dedi. (Kaynak: Medyascope)