Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) “Bu daha başlangıç” şiarıyla gerçekleştirdiği 1. Olağanüstü Genel Kurulu Ankara’da gerçekleştirildi. Direnişçi işçilerden ODTÜ’lü gençlere, Türk, Kürt, Ermeni, Çerkez, Alevi ve Süryani temsilcilerinden LGBT bireylere geniş bir katılımın olduğu genel kurulda, “Türkiye ve Mezopotamya halklarının umudu ve çözüm gücü burada” mesajı verildi. Başörtülüsü, genci, yaşlısı, emekçisi, memuru, kadını, LGBT bireyiyle genel kurul, “Türkiye burada” dedirtti. HDP'de seçimler sonucu eş genel başkanlığa Sebahat Tuncel ile Ertuğrul Kürkçü seçildi.
TÜRKİYE FOTOĞRAFI
Halkların Demokratik Kongresi’nin dün gerçekleşen genel kurulunun ardından Ankara bugün de HDP’nin Genel Kurulu’na ev sahipliği yaptı. Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu’nda gerçekleşen kongreye katılım yoğun. HDP’nin “Katılımcı, özgürlükçü, halkçı ve en genç parti” olma iddiası salona da yansıdı. İşçi ve memur sendikalarının temsilcileri, Gezi direnişçileri, ağaç katliamına karşı direnen ODTÜ öğrencileri, barış anneleri, kadın ve LGBT örgütlerinin sözcüleri, her milletten genç yaşlı yüzlerce insan salonu doldurdu. Kimlikleri ve inançları yok sayılan kesimlerin temsilcileri, inanç önderleri, aydınlar ve akademisyenler, kimisi delege kimisi de konuk olarak kongredeydi.
HDK’yi oluşturan kurumlar ve halk kesimlerinin temsilcileri kürsüde el ele fotoğraf çektirdi. Kürsüden hep bir ağızdan “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” sloganı atıldı.
ODTÜ, GEZİ VE ROJAVA’YA SELAM
Kongrede Gezi direnişinde yaşamını yitirinler anılırken, sık sık “Her yer Taksim, her yer direniş” sloganı atıldı. ODTÜ’de ağaç katliamına direnen gençlere de sloganlarla destek verildi. Rojava devrimi de salonda hem konuşmalarla, hem çalınan marşlarla selamlandı.
Kongreye katılan aydın, sanatçı ve insan hakları savunucuları da salondan büyük alkış aldı. Eşber Yağmurdereli salona sanatçı Suavi, Ferhat Tunç ve eski milletvekili ve İHD eski Genel Başkanı Akın Birdal ile birlikte alkışlar eşliğinde girdiler.
Denizli’den gelen ve tazminatsız işten çıkarılmalarının üzerinden 3 yıl geçen DEBA işçileri de salonda yerlerini aldılar.
YILMAZ GÜNEY VE AHMET KAYA
Sürgünde yaşamını yitiren Yılmaz Güney’in eşi Fatoş Güney’in de konuk olduğu kongrede ünlü sinemacı unutulmadı. HDP Genel Başkanlığı görevini devreden Yavuz Önen konuşmasında Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya’yı andı. Önen, “Devrimci halk sanatçıları dediği” Güney ve Kaya’yı unutmayacaklarını söyledi.
Gençler, geçtiğimiz günlerde oğlunu kaybeden BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık ile fotoğraf çektirmek için adete yarıştılar.
4 VEKİL BİRLİKTE GİRDİ
HDP’ye katılan milletvekilleri Sebahat Tuncel, Sırrı Süreyya Önder, Levent Tüzel ve Ertuğrul Kürkçü salona birlikte girdiler. Milletvekillerinin salona girişi sırasında izdiham yaşandı. Vekiller adına açılış konuşmasını Levent Tüzel yaptı.
HDP’nin halklar için bir umut ve çözüm gücü olduğunu belirten Tüzel, “HDP, bugüne kadar halka zulmetmiş, sorunlarını büyütmüş düzen partilerinin karşısında gerçek bir halk alternatifi olmuştur. Yalanlarla bu ülkeyi yönetmişlerin karşısında çözümü ortaya koyacağız” diye konuştu.
HDP HALKLARIN KUCAKLAŞMASIDIR
Tüzel, “Nerede bir haksızlık, nerede bir iş cinayeti, nerede bir emek sömürüsü, nerede bir antidemokratik uygulama varsa, HDK milletvekilleriyle, birleşenleriyle, kadın ve gençleriyle orada oldu. Birlikte yürüdü. HDP, yani bugün bizlerin çatısı altında buluştuğu parti, bir büyük birliktir, büyük bir mücadele, büyük bir eylem, bir cephe hareketi ve halkların kucaklaşmasıdır” dedi. “Türkiyeli, Kürdistanlı tüm Anadolu ve Mezopatamya halklarının sesi olacaklarını söyleyen Tüzel, seçimlerde halktan “kendi örgütüne, kendi cephenise” oy isteyeceklerini ifade etti.
‘GEZİ’NİN ARKASINDA, DUVARIN KARŞISINDAYIZ’
Gezi direnişini hatırlatan Tüzel, “Başbakan ne kadar kötülerse kötülesin, biz Gezi’nin ve mücadelenin arkasında olacağız” dedi. Yıllardır halkları, inançları birbirine düşman edenlerin şimdi Suriye sınırdan bir “Utanç duvarı” ördüğünü ifade eden Tüzel, “Öncelikle ve ilk görevimiz bu utanç duvarlarını yıkmaktır. Ama başka bir gönevimiz daha var. Bu ülke düşünceleri nedeniyle siyasetçilerin rehin tutulduğu bir hapishaneye dönüştürüdü. Söz veriyoruz ki bu hapishane duvarlarını yıkacağız” diye konuştu.
‘DAHA BİRLEŞECEĞİMİZ GÜÇLER VAR’
HDP’yi diğer partilerden ayıranın mücadeleci güçleri demokratik bir katılım ve işleyişle bir araya getirmesi olduğunu vurgulayan Tüzel, “İşte HDP, işte düzen partileri. Farkımız burada.
Ama daha birleşeceğimiz milyonlar var. Meydanlarda buluştuğumuz demokrasi güçleriyle, çözüm arayan, düzen partilerine lanet okuyanlarla güçlerimizi birleştireceğiz” dedi.
DİVAN SEÇİLDİ
Açılış konuşmasının ardından Divan Başkanlığı seçimi yapıldı. Tuncer Bakırhan'ın Divan Başkanı olarak seçildiği seçimlerin ardından ise, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşu yapıldı. Saygı duruşu sırasında, "Çerxa Şoreşê" marşı okundu. Ardından konuşan Divan Başkanı Bakırhan, "Mahir'lerden, Kemal Pir'lerden günümüze gelen HDP, büyük bir çalışmadır. Denizler 'yaşasın halkların kardeşliği' diyerek idam sehpasına gitti. Mahirler, 'yaşasın demokratik özgür Türkiye' dedi. 'Ser verip sır vermeyen' Kaypakkaya ve yoldaşları, Kürt sorununa en devrimci bakış açısı ile büyük bedeller ödedi. Kemal Pir'ler, Haki Karar'ler gibi binlerce onurlu devrimci, bugün bu salonda toplanmamıza vesile oldular. Sayın Öcalan'ın görüşleri bugün HDP kongresinde meyvelerini veriyor. Geçmişin devrimcileri ile bugünün ulus birliğini ortaya koyan Sayın Öcalan'ın söylediklerine uygun en önemli araç HDP'dir. Hedefi net olmayanlar başarıya yakın olsa da kaybetmeye mahkumdurlar" diye konuştu.
Ardından konuşan HDP Eş Genel Başkanı Fatma Gök, konuşmasına Paris'te katledilen 3 Kürt siyasetçi ile Gezi direnişinde öldürülenleri anarak başladı. Gök, farklı hakların kimliklerinin tanınması için HDP'nin ortak mücadele zemini olacağına işaret ederek, "2013 yılında halen anadilde eğitim hakkını konuşuyoruz. Bu hak için açlık grevine yatan başka bir halk, dünya tarihinde yoktur. 'Artık yeter, êdî bes e' diyoruz. Bunu tartışmayacağız. Bu temel hak pazarlık ve tartışma konusu olamaz. Bu temel bir haktır" diye konuştu.
'TEK DİLLİLİK TEDAVİ EDİLEBİLİR BİR HASTALIKTIR'
Gök, neo-liberal sermaye düzenine boyun eğmeyeceklerini vurgulayarak, anadilde eğitim hakkının sadece özel okullara tanınmasının ise yanlış olduğunu söyledi. "Anadolu ve Mezopotamya artık diller mezarlığı değil, diller bahçesi olacaktır" diyen Gök, yeni toplumda artık çok dilliliğin hakim olacağını söyledi. Gök, "Tek dillilik tedavi edilebilir bir hastalıktır. Bu yeni toplumda anadili Kürtçe olmayanlara da Kürtçe öğrenme şansı tanınacak" diye konuştu. Kürt halkının mücadelesinin yeri bir evreye evirildiğini söyleyen Gök, "Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan, Türkiye halklarını barışa davet etti. Sonrasında Gezi direnişi gelişti. Gezi'nin demokrasi deneyimi olarak büyük önemi var" diye konuştu. Gök, yerel seçimlerde demokratik özerkliğin savunucusu ve hayata geçiricisi olacaklarının söyledi. Gök, HDP'nin iktidara talip olduğunu da söyledi.
ÖNEN: HALKLARIN YÜRÜYÜŞÜNÜ BAŞARIYA ULAŞTIRACAĞIZ
Gök'ün ardından konuşan HDP Eş Genel Başkanı Yavuz Önen ise, kongreye katılanları Kürtçe selamlayarak, konuşmasına başladı. Önen, emeğin, özgürlüğün, barışın, kardeşliğin ve eşitliğin kürsüsünde olduklarını belirterek, cezaevinde bulunan tutuklu milletvekilleri ve Hatip Dicle'yi selamladı. HDP kongresinin yeni bir başlangıç ve umuda yürüyüş olduğunu kaydeden Önen, "Sıkıntıları kısa zamanda aşacak ve halkların yürüyüşünü başarıya ulaştıracağız. Mahir Çayan, İbrahim Kaypakkaya ve Deniz Gezmiş'i anıyoruz. Kürt özgürlük hareketinin katkıları ile yeni bir rönesansa yürüyoruz. Kürt rönesansı HDP'nin de esin ve beslenme kaynağı olacaktır" diye konuştu.
'AKP KÜRT DÜŞMANLIĞINI BIRAKMALIDIR'
Önen, "AKP'ye Ortadoğu'dan Kürt halkının mücadele alanından elini çek diyeceğiz. AKP artık Kürt düşmanlığını bırakmalıdır. Kürt halkının yaşam bölgesinden geçen sınırlar akrabaları ayırmıştır. Hükümet bugün bu sınıra beton duvarlar örmektedir. Bu utanç duvarını yıkacağız. Kürt halkı özgürce yaşayacak. Aynı sınırlar Kürtlere saldıran El Kaide ve çetelerine açıktır. Bu sınırları da bu gidiş gelişlere kapatacağız" diye konuştu. HDP'nin emperyalizm ve onun temsilcisi yönetimlerin farklılıkları birbirine kırdırma politikasına karşı direneceğini belirterek, "Biz farklılıkları yan yana ve kardeşçe yaşayan farklılıklar olarak hayata geçireceğiz. Biz farklılıkları kardeşleştireceğiz. HDP yeni bir harekettir. Kurulalı 1 yıl oldu ama tarihi olaylar yaşadık. 21 Mart Newroz'unda PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın yayınladığı deklarasyon yeni bir sayfa açmıştır. Silahları susturmuştur. Gerillaların ve askerlerin yaşamlarına bir güvence gelmiştir. Ölümler durmuştur. Ama bu barışın toplumsallaşması lazım. Bize çok büyük görevler düşüyor" ifadesini kullandı. Önen, AKP'nin çözüm için adım atmasını istedi.
'GENEL AF İLAN EDİLSİN'
"Gezi isyanı ile serhildan kardeştir, özdeştir" diyen Önen, artık asimilasyoncu politikaların sona ermesi gerektiğine işaret etti. Önen, cezaevlerinin hasta tutsaklarla doldurulduğunu bunların serbest bırakılmasını ve genel af ilan edilmesini istedi. Önen, çarpık bir seçim sistemi ile karşı karşıya olunduğunun altını çizerek, "Bunun adı demokrasi değildir. Demokrasi şeffaf ve katılımcı bir süreçtir. Ama bakıyoruz bütün yetkileri tek elde toplayan bir irade ile karşı karşıyayız. Muhalif düşüncelerle hiçbir şekilde bir araya gelmeyen bir demokrasi anlayışı Türkiye'den kendini ne kadar demokrat ilan ederse etsin diktatörlüğün ifadesidir" diye konuştu.
ÖCALAN'IN MESAJI OKUNDU
Konuşmaların ardından siyasi parti ve kitle örgütü temsilcileri sahneye çağrıldı. Daha sonra BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, Abdullah Öcalan'ın mesajını okudu.
Buldan’ın okuduğu mesaj şöyle:
“Değerli kongre bileşenleri öncelikle hepinizi selamlıyor, bugüne kadarki emeğinizin demokratik Türkiye’nin inşasında yüksek bir değer oluşturduğunu bilmenizi istiyorum. Kürt Özgürlük Hareketi’nin mücadelesiyle ilgili değerlendirmelerim, başlangıcı ve devamındaki temel ilhamı Mahirlerden almış olmasına, kendisine temel izlek olduğuna vurgu yapar. Kürt Özgürlük Hareketi, Türk ve Kürt halklarıyla tüm halkların birlikte mücadele özlemi ve idealini Diyarbakır sıkıyönetim mahkemelerinde de inatla ve ısrarla dile getirmiştir.
Tarihin kaçınılmaz uğrağının halkların birlikte ortak mücadelesini geliştirerek özgürlüğe varacağını savunan Türkiyeli yoldaşlarımız Kemal Pir, Hayri Durmuş ile Mazlum Doğan’ın anılarının bu kongrede yaşam bulacağına inanıyorum.
Halkların Demokratik Kongresi oluşumu mücadele tarihimizde Haki Karer’in şehadetinden sonra aldığımız partileşme kararı kadar tarihsel bir öneme sahiptir. HDP, ortak demokrasi mücadelemizde önemli tarihsel sapağı işaret etmektedir. Yürüttüğümüz mücadelede yılların birikim ve deneyiminin kaçınılmaz olarak radikal demokrasiye evrileceği, elitist ve konformist siyaset anlayışının terk edilerek, tabanı ve halkı esas alarak ortak örgütlenmeyi ikame edecek birikim ve enerjiyi kendinde görmelidir. 71 devrimciliği devlete isyan devrimciliğiydi. 40 yıldan sonra devletle müzakere önemlidir. Zira devrimci mücadeleler ancak nitelikli müzakerelerle kalıcı insanlık barışına dönüşebilir. Söz, yetki ve karar mekanizmalarının sokak mahalle ve kent meclislerine evrileceği yeni deneyim ve demokratik katılımcılığı esas alacak bir partileşmenin Türkiye gerçekliğinde büyük rol üstleneceği aşikardır. Bu itibarla hep omuzlarımda hissettiğim bu tarihsel emaneti yeni bir anlayışla sizlerin üstlenmesi ve yükseklere taşıması dileğiyle kongreyi kutluyor, üstün başarı dileklerimle devrimci selamlarımı gönderiyorum.”
ÖNDER: KÜRT EŞİTTİR SOSYALİSTTİR
İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, bugüne kadar yaygın bir söylem olduğunu kaydederek, "Özellikle Kürt halk uyanışı ve direnişini sağcı bir perspektife mahkum etmeye gönüllü insanlar, medyadan, televizyonlardan her gün sol, sosyalist emek değerleriyle Kürt halkı bağını kessin diyorlar. a'dan z'ye bunu söylüyorlar. Kürt halkını aşağılıyorlar. Bu isyanın başladığı her gün özellikle son 40 yılında Kürtlerle sosyalistler yan yana değillerdi. Kürt eşittir sosyalist, sosyalist eşittir Kürt'tü. Bu gerçeği unutuyorlar. Saçma sapan paketlerle bu sundukları demokrasi kırıntılarıyla bizim bahtiyar olmamızı, mecmun-u şükran olmamızı, sultanımız efendimizi eteklemek istiyorlar. Çok beklersiniz" dedi.
Önder, konuşmasının devamında şunları kaydetti: "Bardağın dolu tarafını görecek bir şey yapmadınız ki. Kimseden şefaat beklemiyoruz. Kurtuluşumuz kendi ellerimizde. İtibarsızlaştırıcı söylemlerin lügatimizde yeri yoktur. Devir artık barikatlar devridir. 78'le, Kürt özgürlük hareketiyle, grevlerle, Newroz kutlamalarıyla, Gezi'yle, Hatay'la, Armutlu'yla başlayan süreç, ODTÜ ile taçlanmıştır. Bu barikatın çimentosu HDP'dir. Herkesin kendisi olarak iş göreceği, ifade edebileceği yegane platformdur HDP. Bu o kadar kıymetlidir ki, egemenleri bu kadar telaşlandırmıştır. Bugüne kadar emek veren yoldaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Bugünden sonra bu emaneti üstlenecek olan yoldaşlarımıza omuz vereceğimizi, yan yana duracağımızı söylüyoruz. AKP realiteye toslamıştır. Bilimsel bir şeydir bu. İş görme kabiliyeti yoktur. Öfkelenince çok güzel olmuştunuz. Bir araya gelince daha da güzel oldunuz."
KIŞANAK: TÜM ENERJİMİZİ HDP İÇİN SARF EDECEĞİZ
Önder'in ardından konuşan BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, "HDP'nin umudun büyütüleceği, halkları kucaklayacağı, demokratik halkların öz yönetimini kuracağı gerçek adres" olduğunu söyledi. Tüm imkan ve enerjilerini HDP'nin büyümesi için sarf edeceklerini söyleyen Kışanak, "Kürtler, her zaman gerçek demokratik bir cumhuriyetin kurulmasını arzuladı. Her zaman elimizi Türkiye'nin batısına uzattık. Halkların eşit, gönüllü birlikteliğine her zaman inandık. Bunları HDP çatısında gerçekleştirme zamanı geldi. Açıkça ilan ediyoruz. Duvar örenler kaybedecek. Halklar arasında köprü kuranlar kazanacak. Bizi ayırmak isteyenler, öteki ilan edenler, haklarımızı gasp edenler kaybedecek. HDP partisi, Kürdün, Türkün, Lazın, Ermeninin özgürlüğü olacaktır" diye konuştu.
Kışanak, gerçek anlamda inanç özgürlüğünün HDP'de hayat bulacağının altını çizerek, "Alevi, Alevi olacak. İnançlı demokrat istediği gibi yaşayacak. Bu çatı tüm inançların özgürlüğünü yaşadığı birbirine saygı duyduğu, ortak özgürlükçü laikliğin teminatı olacaktır. Gelecek HDP'dedir. Birlikte direneceğiz ve kazanacağız" ifadesini kullandı.
ODTÜ ÖĞRENCİLERİ KÜRSÜDE
Kışanak'ın arıdan ise, ODTÜ öğrencileri, platforma çıkarak açıklama yaptı. Açıklamada, "AKP'nin eli sopalı çetecileri üzerimize saldırdı ve kampusu gaza boğmuştur. Bizler HDP çatısı altında mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz. Medeni, Ali İsmail ve Ethem gibi binlercesinden hesap soracağız. Bilsinler ki özgürlük sokakta ODTÜ kavgada olacaktır" diye konuştu.
DORA: BÜTÜN HALKLARIN GARANTİSİYİZ
ODTÜ öğrencilerinin ardından konuşan BDP Mardin Milletvekili Erol Dora da, Mezopotamya, "Kürdistan" ve Anadolu'da yok olma aşamasına gelmiş farklı inançları ve dillerini selamlayarak konuşmasına başladı. Dora, "Biz bütün halkların garantisiyiz. Yeni bir vatandaşlık tanımı istiyoruz. Anadilde eğitimin önünün açılması için mücadele edeceğiz" diye konuştu.
EŞ BAŞKANLIK İÇİN TUNCEL VE KÜRKÇÜ ÖNERİLDİ
Kongrede, PM ve eş genel başkanlık önerileri alındı. Eş genel başkanlık için sadece İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ile Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü önerildi. Önerilerin alınmasının ardından İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel konuşmasını yaptı. Tuncel, kendilerine sürekli yakıştırmalar yapıldığını ve mücadelelerinin boğulmak istendiğini belirterek, "HDP'yi marjinalleştirmek isteyen zihniyete karşı marjinaller olarak her yerde direneceğiz. HDP başarmıştır. Artık halkların yeni umududur. Biz umudun gerçek adıyız. Bize marjinal dediklerine bakmayın biz aslında bir avuç egemen dışında herkesi temsil ediyoruz" diye konuştu.
TUNCEL: DİRENİRSEK KAZANIRIZ
Tuncel, "Türkiye'de nasıl gezi ayaklanması olduysa Rojava'da devrim oldu. Rojava devrimi bize bir şey gösterdi. Direnirsek kazanabiliriz. Bize dayatılan bu politikaları neden kabul edelim diyoruz. Biz buradan yeni bir süreç başlatabilir ve 3'üncü bir seçenek olabiliriz" diye konuştu. Tuncel, Amed'de ortaya çıkan durumun Gezi'de cevap bulduğunu, Gezi'nin ise ODTÜ'de ortaya çıktığını hatırlatarak, "Biz çaresiz değiliz. HDP olarak yeni döneme güçlü bir şekilde giriyoruz. Kadınlarla birlikte siyaset yapacağız. Ezilenler adına siyaset yapmayacağız zaten ezilenlerin kendisi burada. Ezilenler HDP'de siyaset yapacaklar. Biz Kürtler adına siyaset yapmayacağız. Kürtlerin zaten kendisi buradalar" dedi. Tuncel, Türkiye'yi demokratikleştirecek ve özgürleştirecek bir sürece gideceklerini belirtti. Tuncel, "Demokratik özerk bir demokratik Türkiye için yol alıyoruz. Bu daha başlangıç yolumuz uzun" dedi.
'AN AZADİ AN AZADİ'
Tuncel'in ardından konuşan Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ise, iki yıl önce başlayan "umuda yolculuğa" bir dönemeci daha arkada bırakarak ulaştıklarını söyledi. "Ya özgürlük ya zgürlük. An azadi an azadi" diye salonda bulunanlara seslenen Kürkçü, "Bizi buralara taşıyan mücadelelerin önemli tarihi var. Devrim efsanesi olarak bugüne kadar adlarını taşıdığımız herkes buradadır. Onları asla unutmadık, unutmayacağız. Herkesin 'Böyle bir parti kurulamaz' dediği günlerde, bu partiyi sabırla ilmek ilmek ören bütün bileşenlere teşekkür ediyorum" ifadesini kullandı.
TÜRKİYE VE KÜRDİSTAN'IN MÜCADELESİ ORTAKTIR
Kürkçü, "Yoldaş Öcalan'a selam olsun. Bilerek yoldaş diyorum; çünkü burada bize gönderdiği mesaj ile Sayın Öcalan, sevgili yoldaşımız bir gerçekliği hepimize yeniden hatırlattı. Türkiye ve Kürdistan'ın demokratik mücadelesi ortaktır. 40 yıl önce batıda başlayan mücadele doğuda hız kazandı. Şimdi orada olgunlaşan mücadele yeniden batıya taşınıyor. Öcalan, 'emaneti size teslim ediyorum' derken sadece bir edebiyat yapmıyor. İki halkın ortak mücadele çağının yeniden geldiğine işaret ediyor. İşte bu parti o mücadeleyi taşıyacak" ifadesini kullandı.
AKP 10 YILDA DEVLETLEŞTİ
Kürkçü, AKP'nin 10 yılda devletleştiğini ve yoksulların sırtında olduğunu, onlardan beslendiğini söyleyerek, "Geçmişte Cumhuriyet destekçilerinin marşlar eşliğinde yaptığını şimdi onlar dualar eşliğinde yapıyorlar. Aradaki tek fark budur. AKP eski devleti devraldı ve onun üzerinde hükümet icra ediyor. Türkiye halkları 1930'ların tek partisine ve Osmanlı sultanlarına yüzlerini dönecektir. İkisin de istemiyoruz. Biz kendi yolumuzdan yürüyeceğiz. Ezilenler için mücadele etmeyen emeğin hakkı için mücadele edemez. Kürdün hakkı için, Arabın, kadının hakkı için mücadele etmeyene sosyalist denilmez. Eğer işçi sınıfının başına geçmek istiyorsa sosyalistler, ezilenlerin sorununu kendi sorunu gibi bilecektir. Öcalan'ın dediği gibi sosyalizmde ısrar, insan olmakta ısrardır" şeklinde konuştu. Kürkçü, AKP'nin 12 Eylül rejiminin Türk-İslam sentezini devraldığını söyledi.
HÜDA KAYA: ÖZGÜRLÜĞÜ SAVUNDUĞUM İÇİN BURADAYIM
Kongrede konuşan yazar Hüda Kaya, “Buraya başörtülü bir kadın olarak, başörtüsünü hayatın her alanında özgür olacağını bilerek geldim. Ötekileştirilmiş bütün kişilerin özgürlüklerini ve adalet haklarını savunduğum için buradayım. Biliyor ve inanıyorum ki inandığım kitapta ifade edildiği gibi bütün insanlar eşittirler. Bizler inşallah bunun pratiklerini göstereceğiz” dedi.
KEMAL BÜLBÜL: EŞİTLİK İSTİYORUZ
Kaya’nın ardından konuşan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Kemal Bülbül ise Türkiye’de Alevilerin kimseye borcu olmadığını belirterek, “Türkiye’deki tüm kurum ve kuruluşların, siyasi örgütlerin ve devletin Alevilere borcu vardır. Biz Türkiye’ye Pir Sultanları, Mazlum Doğanları verdik. Bunlar bizim eşitlik ve özgürlük olgumuzdan katıldılar. Can ve kan verdik ama can ve kan istemiyoruz. Eşitlik ve özgürlük istiyoruz. Cemevleri terör yuvası değildir. Terör yuvası bizim üzerimize gaz atan bizi katledenlerin olduğu yerdir. Biz keramet sahibiyiz. İnayet sahibiyiz, hakkın ve hakikatin yolundayız” diye konuştu.
Bülbül, 3 Kasım'da 1 milyon kişiyle Kadıköy Meydanı’nda olacaklarını ifade etti. Konuşmaların ardından bazı tüzük değişiklikleri yapıldı.
Konuşmalar ardından Eş genel başkanlıklar ve Parti Meclisi (PM) için seçime geçildi. Eş genel başkanlık için Ertuğrul Kürkçü ve Sebahat Tuncel önerildi. Delegelerin oy kullanımı sonrası Kürkçü ve Tuncel yeni eş genel başkanlar olarak seçildi.
Seçimde belirlenen 80 asil PM üyesinin isimleri şöyle: "Sebahat Tuncel, Ertuğrul Kürkçü, Emre Yalçın, Sırrı Süreyya Önder, Doğacan Yılmaz, Levent Tüzel, Remzi Kozakçı, Ali Oruç, Mehdi Atilla, Zeynep Abidin Çeliktaş, Mehmet Doymaz, Ayhan Bilgen, Cem Terzi, Erdem Yörük, Ferhat Tunç Yosulun, Karabet Paylan, Gencay Gürsoy, Hacı Osman, İbrahim Sinemlioğlu, Mahmut Temizyürek, Özgür Müftüoğlu, Ragıp İncesağır, Salman Kaya, Sezai Temelli, Yavuz Önen, Müslüm Doğan, Hüseyin Yıldız, Mıgırdiç Margosyan, Mehmet Elbistan, Vecdi Aydın, Ender İrmek, Orhan Çelebi, Hüseyin Taka, Muzaffer Kaya, Kadir Akın, Mehmet Saltoğlu, Bülent Parmaksız, Erol Katırcıoğlu, Saruhan Oruç, Pervin Oduncu, Yurdusev Özsökmenler, Ayşe Yağcı, Dağlar Çilingir, Can Memiş, Beyza Üstün, Esmeray,Fatma Gök, Fatoş Güney, Gülfer Akkaya, Gülsüm Ağaoğlu, Hüda Kaya, Meryem Koray, Nazan Üstündağ, Nükhet Sirman, Sevda Bayramoğlu, Tamar Nalcı, Yasemin Özgün, Hatice Altınışık, Serap Hasibe Akpınar, Bircan Yorulmaz, Ferdane Sibel Erduman, Cevriye Aydın , Gürsel Şenşafak, Nurhayat Farimaz, Şükran Doğan, Birsen Kaya, Mukaddes Erdoğdu Çelik, Melis Tantan , Elif Gevez, Semra Uzunok, Sevgi Evren, Burcu Çiçek, Ayşe Akıncı, Bahar Şimşek , Sultan Özcan, Ayşin Hangül Sanverdi, Lezgin Altan, İnci Hekimoğlu,
Aynur Seyrek, Remzi Altınpolat"
KONGREYE KATILANLAR...
BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan, ESP Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, CHP Genel Başkan Yardımcsı Nihat Matkap, KYB Temsilcisi Bahroz Galali, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Genel Başkanı Turgut Öker, PSAKD Genel Başkanı Kemal Bülbül, Dev Maden-Sen Genel Başkanı Tayfun Görgün, Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy, yazarlar Hasan Kıyafet, Mahmut Temizyürek, Ahmet Telli, Eşber Yağmurdereli, sinemacı Önder Çakar, Akil İnsanlar Heyeti’nden Prof. Dr. Mithan Sancar, eski milletvekili Prof. Dr. Cengiz Güleç gibi isimler kongreyi takip ettiler.
‘BİRLEŞİNCE DAHA GÜZELİZ’
HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, 78’lerden Gezi direnişine kadar gelen direniş geleneğinin ODTÜ ile taçlandığını belirterek, “Bu barikatın çimentosu HDP’dir” dedi. Gezi direnişi sırasında sıkça kullanılan “Öfkelenince güzel oluyorsun Türkiye” sloganını hatırlatan Önder, “Öfkelenince güzel olmuştunuz. Ama biraraya gelince çok daha güzel oldunuz” diye konuştu.
KIŞANAK’A KARADENİZ’DEN FULAR
BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak kürsüye boynunda Karadeniz’den kendisine gönderilmiş bir fularla çıktı. Irkçı kışkırtmalardan en çok etkilenen bölge olan Karadeniz’den kendisine böyle bir hediye gelmesini “halkların kardeşliği için bir umut ışığı” diye yorumladığını belirten Kışanak, “İşte HDP bu umudu büyütecek, halklarımızın kucaklaşmasını sağlayacak güçtür” dedi.
‘YA ÖZGÜRLÜK, YA ÖZGÜRLÜK’
HDP’nin Eş Genel Başkanlıklarına İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel ve Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü'nün seçilmesi bekleniyor.. Tuncel yaptığı konuşmada, HDP’ye yönelik “marjinaller biraraya geldi” eleştirisine yanıt verdi. Tuncel, “Önce Şafi, sonra eşkıya, terörist, çapulcu, şimdi de marjinal diyorlar. Evet, hepsi biziz. Devletin herşeyi tek kimliğe sıkıştırma anlayışına karşı marjinaller olarak her yerde direneceğiz” dedi.
Ertuğrul Kürkçü ise, “Eski dünyanın kapılarına dayandık, haykırıyoruz. Ya özgürlük, ya özgürlük. An Azadi, an Azadi” diye konuştu.
GÖK VE ÖNEN’DEN VEDA
Eş başkanlık görevini devreden Fatma Gök ve Yavuz Önen de birer konuşma yaptılar. Uzun bir yola koyulduklarını belirten Prof. Dr. Fatma Gök, “evlerde bulaşık yıkayan, ütü yapan, sokağa çıkan” bütün kadınlara selam gönderdi. Gök, “Gezi’de evlatlarını yitiren anaların önünde saygı ve sevgiyle eğiliyorum” dedi. Yavuz Önen de, HDP’nin yarattığı umudu sokaklarda büyüyeceğini söyledi.
KÜRKÇÜ FENALAŞTI
Ertuğrul Kürkçü, kongreye verilen arada salondan çıkarken fenalaştı. İlk müdahale salonda yapıldı. Ardından Kürkçü özel bir araçla hastanaye götürüldü. Kürkçü tedavi altına alındı. Divan Başkanı Tuncer Bakırhan, telefon görüşmesi yaptıklarını ve Kürkçü’nün durumunda ciddi bir sorun olmadığını belirterek, “Kendisine geçmiş olsun diyoruz” dedi.
Kürkçü'nün iki gün hastanede tutulacağı öğrenildi
HDP'de eş genel başkanlığa Kürkçü ve Tuncel seçildi
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) “Bu daha başlangıç” şiarıyla gerçekleştirdiği 1. Olağanüstü Genel Kurulu Ankara’da gerçekleştirildi. Direnişçi işçilerden ODTÜ’lü gençlere, Türk, Kürt, Ermeni, Çerkez, Alevi ve Süryani temsilcilerinden LGBT bireylere geniş bir katılımın olduğu genel kurulda, “Türkiye ve Mezopotamya halklarının umudu ve çözüm gücü burada” mesajı verildi. Başörtülüsü, genci, yaşlısı, emekçisi, memuru, kadını, LGBT bireyiyle genel kurul, “Türkiye burada” dedirtti. HDP'de seçimler sonucu eş genel başkanlığa Sebahat Tuncel ile Ertuğrul Kürkçü seçildi.
TÜRKİYE FOTOĞRAFI
Halkların Demokratik Kongresi’nin dün gerçekleşen genel kurulunun ardından Ankara bugün de HDP’nin Genel Kurulu’na ev sahipliği yaptı. Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu’nda gerçekleşen kongreye katılım yoğun. HDP’nin “Katılımcı, özgürlükçü, halkçı ve en genç parti” olma iddiası salona da yansıdı. İşçi ve memur sendikalarının temsilcileri, Gezi direnişçileri, ağaç katliamına karşı direnen ODTÜ öğrencileri, barış anneleri, kadın ve LGBT örgütlerinin sözcüleri, her milletten genç yaşlı yüzlerce insan salonu doldurdu. Kimlikleri ve inançları yok sayılan kesimlerin temsilcileri, inanç önderleri, aydınlar ve akademisyenler, kimisi delege kimisi de konuk olarak kongredeydi.
HDK’yi oluşturan kurumlar ve halk kesimlerinin temsilcileri kürsüde el ele fotoğraf çektirdi. Kürsüden hep bir ağızdan “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” sloganı atıldı.
ODTÜ, GEZİ VE ROJAVA’YA SELAM
Kongrede Gezi direnişinde yaşamını yitirinler anılırken, sık sık “Her yer Taksim, her yer direniş” sloganı atıldı. ODTÜ’de ağaç katliamına direnen gençlere de sloganlarla destek verildi. Rojava devrimi de salonda hem konuşmalarla, hem çalınan marşlarla selamlandı.
Kongreye katılan aydın, sanatçı ve insan hakları savunucuları da salondan büyük alkış aldı. Eşber Yağmurdereli salona sanatçı Suavi, Ferhat Tunç ve eski milletvekili ve İHD eski Genel Başkanı Akın Birdal ile birlikte alkışlar eşliğinde girdiler.
Denizli’den gelen ve tazminatsız işten çıkarılmalarının üzerinden 3 yıl geçen DEBA işçileri de salonda yerlerini aldılar.
YILMAZ GÜNEY VE AHMET KAYA
Sürgünde yaşamını yitiren Yılmaz Güney’in eşi Fatoş Güney’in de konuk olduğu kongrede ünlü sinemacı unutulmadı. HDP Genel Başkanlığı görevini devreden Yavuz Önen konuşmasında Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya’yı andı. Önen, “Devrimci halk sanatçıları dediği” Güney ve Kaya’yı unutmayacaklarını söyledi.
Gençler, geçtiğimiz günlerde oğlunu kaybeden BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık ile fotoğraf çektirmek için adete yarıştılar.
4 VEKİL BİRLİKTE GİRDİ
HDP’ye katılan milletvekilleri Sebahat Tuncel, Sırrı Süreyya Önder, Levent Tüzel ve Ertuğrul Kürkçü salona birlikte girdiler. Milletvekillerinin salona girişi sırasında izdiham yaşandı. Vekiller adına açılış konuşmasını Levent Tüzel yaptı.
HDP’nin halklar için bir umut ve çözüm gücü olduğunu belirten Tüzel, “HDP, bugüne kadar halka zulmetmiş, sorunlarını büyütmüş düzen partilerinin karşısında gerçek bir halk alternatifi olmuştur. Yalanlarla bu ülkeyi yönetmişlerin karşısında çözümü ortaya koyacağız” diye konuştu.
HDP HALKLARIN KUCAKLAŞMASIDIR
Tüzel, “Nerede bir haksızlık, nerede bir iş cinayeti, nerede bir emek sömürüsü, nerede bir antidemokratik uygulama varsa, HDK milletvekilleriyle, birleşenleriyle, kadın ve gençleriyle orada oldu. Birlikte yürüdü. HDP, yani bugün bizlerin çatısı altında buluştuğu parti, bir büyük birliktir, büyük bir mücadele, büyük bir eylem, bir cephe hareketi ve halkların kucaklaşmasıdır” dedi. “Türkiyeli, Kürdistanlı tüm Anadolu ve Mezopatamya halklarının sesi olacaklarını söyleyen Tüzel, seçimlerde halktan “kendi örgütüne, kendi cephenise” oy isteyeceklerini ifade etti.
‘GEZİ’NİN ARKASINDA, DUVARIN KARŞISINDAYIZ’
Gezi direnişini hatırlatan Tüzel, “Başbakan ne kadar kötülerse kötülesin, biz Gezi’nin ve mücadelenin arkasında olacağız” dedi. Yıllardır halkları, inançları birbirine düşman edenlerin şimdi Suriye sınırdan bir “Utanç duvarı” ördüğünü ifade eden Tüzel, “Öncelikle ve ilk görevimiz bu utanç duvarlarını yıkmaktır. Ama başka bir gönevimiz daha var. Bu ülke düşünceleri nedeniyle siyasetçilerin rehin tutulduğu bir hapishaneye dönüştürüdü. Söz veriyoruz ki bu hapishane duvarlarını yıkacağız” diye konuştu.
‘DAHA BİRLEŞECEĞİMİZ GÜÇLER VAR’
HDP’yi diğer partilerden ayıranın mücadeleci güçleri demokratik bir katılım ve işleyişle bir araya getirmesi olduğunu vurgulayan Tüzel, “İşte HDP, işte düzen partileri. Farkımız burada.
Ama daha birleşeceğimiz milyonlar var. Meydanlarda buluştuğumuz demokrasi güçleriyle, çözüm arayan, düzen partilerine lanet okuyanlarla güçlerimizi birleştireceğiz” dedi.
DİVAN SEÇİLDİ
Açılış konuşmasının ardından Divan Başkanlığı seçimi yapıldı. Tuncer Bakırhan'ın Divan Başkanı olarak seçildiği seçimlerin ardından ise, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşu yapıldı. Saygı duruşu sırasında, "Çerxa Şoreşê" marşı okundu. Ardından konuşan Divan Başkanı Bakırhan, "Mahir'lerden, Kemal Pir'lerden günümüze gelen HDP, büyük bir çalışmadır. Denizler 'yaşasın halkların kardeşliği' diyerek idam sehpasına gitti. Mahirler, 'yaşasın demokratik özgür Türkiye' dedi. 'Ser verip sır vermeyen' Kaypakkaya ve yoldaşları, Kürt sorununa en devrimci bakış açısı ile büyük bedeller ödedi. Kemal Pir'ler, Haki Karar'ler gibi binlerce onurlu devrimci, bugün bu salonda toplanmamıza vesile oldular. Sayın Öcalan'ın görüşleri bugün HDP kongresinde meyvelerini veriyor. Geçmişin devrimcileri ile bugünün ulus birliğini ortaya koyan Sayın Öcalan'ın söylediklerine uygun en önemli araç HDP'dir. Hedefi net olmayanlar başarıya yakın olsa da kaybetmeye mahkumdurlar" diye konuştu.
Ardından konuşan HDP Eş Genel Başkanı Fatma Gök, konuşmasına Paris'te katledilen 3 Kürt siyasetçi ile Gezi direnişinde öldürülenleri anarak başladı. Gök, farklı hakların kimliklerinin tanınması için HDP'nin ortak mücadele zemini olacağına işaret ederek, "2013 yılında halen anadilde eğitim hakkını konuşuyoruz. Bu hak için açlık grevine yatan başka bir halk, dünya tarihinde yoktur. 'Artık yeter, êdî bes e' diyoruz. Bunu tartışmayacağız. Bu temel hak pazarlık ve tartışma konusu olamaz. Bu temel bir haktır" diye konuştu.
'TEK DİLLİLİK TEDAVİ EDİLEBİLİR BİR HASTALIKTIR'
Gök, neo-liberal sermaye düzenine boyun eğmeyeceklerini vurgulayarak, anadilde eğitim hakkının sadece özel okullara tanınmasının ise yanlış olduğunu söyledi. "Anadolu ve Mezopotamya artık diller mezarlığı değil, diller bahçesi olacaktır" diyen Gök, yeni toplumda artık çok dilliliğin hakim olacağını söyledi. Gök, "Tek dillilik tedavi edilebilir bir hastalıktır. Bu yeni toplumda anadili Kürtçe olmayanlara da Kürtçe öğrenme şansı tanınacak" diye konuştu. Kürt halkının mücadelesinin yeri bir evreye evirildiğini söyleyen Gök, "Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan, Türkiye halklarını barışa davet etti. Sonrasında Gezi direnişi gelişti. Gezi'nin demokrasi deneyimi olarak büyük önemi var" diye konuştu. Gök, yerel seçimlerde demokratik özerkliğin savunucusu ve hayata geçiricisi olacaklarının söyledi. Gök, HDP'nin iktidara talip olduğunu da söyledi.
ÖNEN: HALKLARIN YÜRÜYÜŞÜNÜ BAŞARIYA ULAŞTIRACAĞIZ
Gök'ün ardından konuşan HDP Eş Genel Başkanı Yavuz Önen ise, kongreye katılanları Kürtçe selamlayarak, konuşmasına başladı. Önen, emeğin, özgürlüğün, barışın, kardeşliğin ve eşitliğin kürsüsünde olduklarını belirterek, cezaevinde bulunan tutuklu milletvekilleri ve Hatip Dicle'yi selamladı. HDP kongresinin yeni bir başlangıç ve umuda yürüyüş olduğunu kaydeden Önen, "Sıkıntıları kısa zamanda aşacak ve halkların yürüyüşünü başarıya ulaştıracağız. Mahir Çayan, İbrahim Kaypakkaya ve Deniz Gezmiş'i anıyoruz. Kürt özgürlük hareketinin katkıları ile yeni bir rönesansa yürüyoruz. Kürt rönesansı HDP'nin de esin ve beslenme kaynağı olacaktır" diye konuştu.
'AKP KÜRT DÜŞMANLIĞINI BIRAKMALIDIR'
Önen, "AKP'ye Ortadoğu'dan Kürt halkının mücadele alanından elini çek diyeceğiz. AKP artık Kürt düşmanlığını bırakmalıdır. Kürt halkının yaşam bölgesinden geçen sınırlar akrabaları ayırmıştır. Hükümet bugün bu sınıra beton duvarlar örmektedir. Bu utanç duvarını yıkacağız. Kürt halkı özgürce yaşayacak. Aynı sınırlar Kürtlere saldıran El Kaide ve çetelerine açıktır. Bu sınırları da bu gidiş gelişlere kapatacağız" diye konuştu. HDP'nin emperyalizm ve onun temsilcisi yönetimlerin farklılıkları birbirine kırdırma politikasına karşı direneceğini belirterek, "Biz farklılıkları yan yana ve kardeşçe yaşayan farklılıklar olarak hayata geçireceğiz. Biz farklılıkları kardeşleştireceğiz. HDP yeni bir harekettir. Kurulalı 1 yıl oldu ama tarihi olaylar yaşadık. 21 Mart Newroz'unda PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın yayınladığı deklarasyon yeni bir sayfa açmıştır. Silahları susturmuştur. Gerillaların ve askerlerin yaşamlarına bir güvence gelmiştir. Ölümler durmuştur. Ama bu barışın toplumsallaşması lazım. Bize çok büyük görevler düşüyor" ifadesini kullandı. Önen, AKP'nin çözüm için adım atmasını istedi.
'GENEL AF İLAN EDİLSİN'
"Gezi isyanı ile serhildan kardeştir, özdeştir" diyen Önen, artık asimilasyoncu politikaların sona ermesi gerektiğine işaret etti. Önen, cezaevlerinin hasta tutsaklarla doldurulduğunu bunların serbest bırakılmasını ve genel af ilan edilmesini istedi. Önen, çarpık bir seçim sistemi ile karşı karşıya olunduğunun altını çizerek, "Bunun adı demokrasi değildir. Demokrasi şeffaf ve katılımcı bir süreçtir. Ama bakıyoruz bütün yetkileri tek elde toplayan bir irade ile karşı karşıyayız. Muhalif düşüncelerle hiçbir şekilde bir araya gelmeyen bir demokrasi anlayışı Türkiye'den kendini ne kadar demokrat ilan ederse etsin diktatörlüğün ifadesidir" diye konuştu.
ÖCALAN'IN MESAJI OKUNDU
Konuşmaların ardından siyasi parti ve kitle örgütü temsilcileri sahneye çağrıldı. Daha sonra BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, Abdullah Öcalan'ın mesajını okudu.
Buldan’ın okuduğu mesaj şöyle:
“Değerli kongre bileşenleri öncelikle hepinizi selamlıyor, bugüne kadarki emeğinizin demokratik Türkiye’nin inşasında yüksek bir değer oluşturduğunu bilmenizi istiyorum. Kürt Özgürlük Hareketi’nin mücadelesiyle ilgili değerlendirmelerim, başlangıcı ve devamındaki temel ilhamı Mahirlerden almış olmasına, kendisine temel izlek olduğuna vurgu yapar. Kürt Özgürlük Hareketi, Türk ve Kürt halklarıyla tüm halkların birlikte mücadele özlemi ve idealini Diyarbakır sıkıyönetim mahkemelerinde de inatla ve ısrarla dile getirmiştir.
Tarihin kaçınılmaz uğrağının halkların birlikte ortak mücadelesini geliştirerek özgürlüğe varacağını savunan Türkiyeli yoldaşlarımız Kemal Pir, Hayri Durmuş ile Mazlum Doğan’ın anılarının bu kongrede yaşam bulacağına inanıyorum.
Halkların Demokratik Kongresi oluşumu mücadele tarihimizde Haki Karer’in şehadetinden sonra aldığımız partileşme kararı kadar tarihsel bir öneme sahiptir. HDP, ortak demokrasi mücadelemizde önemli tarihsel sapağı işaret etmektedir. Yürüttüğümüz mücadelede yılların birikim ve deneyiminin kaçınılmaz olarak radikal demokrasiye evrileceği, elitist ve konformist siyaset anlayışının terk edilerek, tabanı ve halkı esas alarak ortak örgütlenmeyi ikame edecek birikim ve enerjiyi kendinde görmelidir. 71 devrimciliği devlete isyan devrimciliğiydi. 40 yıldan sonra devletle müzakere önemlidir. Zira devrimci mücadeleler ancak nitelikli müzakerelerle kalıcı insanlık barışına dönüşebilir. Söz, yetki ve karar mekanizmalarının sokak mahalle ve kent meclislerine evrileceği yeni deneyim ve demokratik katılımcılığı esas alacak bir partileşmenin Türkiye gerçekliğinde büyük rol üstleneceği aşikardır. Bu itibarla hep omuzlarımda hissettiğim bu tarihsel emaneti yeni bir anlayışla sizlerin üstlenmesi ve yükseklere taşıması dileğiyle kongreyi kutluyor, üstün başarı dileklerimle devrimci selamlarımı gönderiyorum.”
ÖNDER: KÜRT EŞİTTİR SOSYALİSTTİR
İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, bugüne kadar yaygın bir söylem olduğunu kaydederek, "Özellikle Kürt halk uyanışı ve direnişini sağcı bir perspektife mahkum etmeye gönüllü insanlar, medyadan, televizyonlardan her gün sol, sosyalist emek değerleriyle Kürt halkı bağını kessin diyorlar. a'dan z'ye bunu söylüyorlar. Kürt halkını aşağılıyorlar. Bu isyanın başladığı her gün özellikle son 40 yılında Kürtlerle sosyalistler yan yana değillerdi. Kürt eşittir sosyalist, sosyalist eşittir Kürt'tü. Bu gerçeği unutuyorlar. Saçma sapan paketlerle bu sundukları demokrasi kırıntılarıyla bizim bahtiyar olmamızı, mecmun-u şükran olmamızı, sultanımız efendimizi eteklemek istiyorlar. Çok beklersiniz" dedi.
Önder, konuşmasının devamında şunları kaydetti: "Bardağın dolu tarafını görecek bir şey yapmadınız ki. Kimseden şefaat beklemiyoruz. Kurtuluşumuz kendi ellerimizde. İtibarsızlaştırıcı söylemlerin lügatimizde yeri yoktur. Devir artık barikatlar devridir. 78'le, Kürt özgürlük hareketiyle, grevlerle, Newroz kutlamalarıyla, Gezi'yle, Hatay'la, Armutlu'yla başlayan süreç, ODTÜ ile taçlanmıştır. Bu barikatın çimentosu HDP'dir. Herkesin kendisi olarak iş göreceği, ifade edebileceği yegane platformdur HDP. Bu o kadar kıymetlidir ki, egemenleri bu kadar telaşlandırmıştır. Bugüne kadar emek veren yoldaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Bugünden sonra bu emaneti üstlenecek olan yoldaşlarımıza omuz vereceğimizi, yan yana duracağımızı söylüyoruz. AKP realiteye toslamıştır. Bilimsel bir şeydir bu. İş görme kabiliyeti yoktur. Öfkelenince çok güzel olmuştunuz. Bir araya gelince daha da güzel oldunuz."
KIŞANAK: TÜM ENERJİMİZİ HDP İÇİN SARF EDECEĞİZ
Önder'in ardından konuşan BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, "HDP'nin umudun büyütüleceği, halkları kucaklayacağı, demokratik halkların öz yönetimini kuracağı gerçek adres" olduğunu söyledi. Tüm imkan ve enerjilerini HDP'nin büyümesi için sarf edeceklerini söyleyen Kışanak, "Kürtler, her zaman gerçek demokratik bir cumhuriyetin kurulmasını arzuladı. Her zaman elimizi Türkiye'nin batısına uzattık. Halkların eşit, gönüllü birlikteliğine her zaman inandık. Bunları HDP çatısında gerçekleştirme zamanı geldi. Açıkça ilan ediyoruz. Duvar örenler kaybedecek. Halklar arasında köprü kuranlar kazanacak. Bizi ayırmak isteyenler, öteki ilan edenler, haklarımızı gasp edenler kaybedecek. HDP partisi, Kürdün, Türkün, Lazın, Ermeninin özgürlüğü olacaktır" diye konuştu.
Kışanak, gerçek anlamda inanç özgürlüğünün HDP'de hayat bulacağının altını çizerek, "Alevi, Alevi olacak. İnançlı demokrat istediği gibi yaşayacak. Bu çatı tüm inançların özgürlüğünü yaşadığı birbirine saygı duyduğu, ortak özgürlükçü laikliğin teminatı olacaktır. Gelecek HDP'dedir. Birlikte direneceğiz ve kazanacağız" ifadesini kullandı.
ODTÜ ÖĞRENCİLERİ KÜRSÜDE
Kışanak'ın arıdan ise, ODTÜ öğrencileri, platforma çıkarak açıklama yaptı. Açıklamada, "AKP'nin eli sopalı çetecileri üzerimize saldırdı ve kampusu gaza boğmuştur. Bizler HDP çatısı altında mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz. Medeni, Ali İsmail ve Ethem gibi binlercesinden hesap soracağız. Bilsinler ki özgürlük sokakta ODTÜ kavgada olacaktır" diye konuştu.
DORA: BÜTÜN HALKLARIN GARANTİSİYİZ
ODTÜ öğrencilerinin ardından konuşan BDP Mardin Milletvekili Erol Dora da, Mezopotamya, "Kürdistan" ve Anadolu'da yok olma aşamasına gelmiş farklı inançları ve dillerini selamlayarak konuşmasına başladı. Dora, "Biz bütün halkların garantisiyiz. Yeni bir vatandaşlık tanımı istiyoruz. Anadilde eğitimin önünün açılması için mücadele edeceğiz" diye konuştu.
EŞ BAŞKANLIK İÇİN TUNCEL VE KÜRKÇÜ ÖNERİLDİ
Kongrede, PM ve eş genel başkanlık önerileri alındı. Eş genel başkanlık için sadece İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ile Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü önerildi. Önerilerin alınmasının ardından İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel konuşmasını yaptı. Tuncel, kendilerine sürekli yakıştırmalar yapıldığını ve mücadelelerinin boğulmak istendiğini belirterek, "HDP'yi marjinalleştirmek isteyen zihniyete karşı marjinaller olarak her yerde direneceğiz. HDP başarmıştır. Artık halkların yeni umududur. Biz umudun gerçek adıyız. Bize marjinal dediklerine bakmayın biz aslında bir avuç egemen dışında herkesi temsil ediyoruz" diye konuştu.
TUNCEL: DİRENİRSEK KAZANIRIZ
Tuncel, "Türkiye'de nasıl gezi ayaklanması olduysa Rojava'da devrim oldu. Rojava devrimi bize bir şey gösterdi. Direnirsek kazanabiliriz. Bize dayatılan bu politikaları neden kabul edelim diyoruz. Biz buradan yeni bir süreç başlatabilir ve 3'üncü bir seçenek olabiliriz" diye konuştu. Tuncel, Amed'de ortaya çıkan durumun Gezi'de cevap bulduğunu, Gezi'nin ise ODTÜ'de ortaya çıktığını hatırlatarak, "Biz çaresiz değiliz. HDP olarak yeni döneme güçlü bir şekilde giriyoruz. Kadınlarla birlikte siyaset yapacağız. Ezilenler adına siyaset yapmayacağız zaten ezilenlerin kendisi burada. Ezilenler HDP'de siyaset yapacaklar. Biz Kürtler adına siyaset yapmayacağız. Kürtlerin zaten kendisi buradalar" dedi. Tuncel, Türkiye'yi demokratikleştirecek ve özgürleştirecek bir sürece gideceklerini belirtti. Tuncel, "Demokratik özerk bir demokratik Türkiye için yol alıyoruz. Bu daha başlangıç yolumuz uzun" dedi.
'AN AZADİ AN AZADİ'
Tuncel'in ardından konuşan Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ise, iki yıl önce başlayan "umuda yolculuğa" bir dönemeci daha arkada bırakarak ulaştıklarını söyledi. "Ya özgürlük ya zgürlük. An azadi an azadi" diye salonda bulunanlara seslenen Kürkçü, "Bizi buralara taşıyan mücadelelerin önemli tarihi var. Devrim efsanesi olarak bugüne kadar adlarını taşıdığımız herkes buradadır. Onları asla unutmadık, unutmayacağız. Herkesin 'Böyle bir parti kurulamaz' dediği günlerde, bu partiyi sabırla ilmek ilmek ören bütün bileşenlere teşekkür ediyorum" ifadesini kullandı.
TÜRKİYE VE KÜRDİSTAN'IN MÜCADELESİ ORTAKTIR
Kürkçü, "Yoldaş Öcalan'a selam olsun. Bilerek yoldaş diyorum; çünkü burada bize gönderdiği mesaj ile Sayın Öcalan, sevgili yoldaşımız bir gerçekliği hepimize yeniden hatırlattı. Türkiye ve Kürdistan'ın demokratik mücadelesi ortaktır. 40 yıl önce batıda başlayan mücadele doğuda hız kazandı. Şimdi orada olgunlaşan mücadele yeniden batıya taşınıyor. Öcalan, 'emaneti size teslim ediyorum' derken sadece bir edebiyat yapmıyor. İki halkın ortak mücadele çağının yeniden geldiğine işaret ediyor. İşte bu parti o mücadeleyi taşıyacak" ifadesini kullandı.
AKP 10 YILDA DEVLETLEŞTİ
Kürkçü, AKP'nin 10 yılda devletleştiğini ve yoksulların sırtında olduğunu, onlardan beslendiğini söyleyerek, "Geçmişte Cumhuriyet destekçilerinin marşlar eşliğinde yaptığını şimdi onlar dualar eşliğinde yapıyorlar. Aradaki tek fark budur. AKP eski devleti devraldı ve onun üzerinde hükümet icra ediyor. Türkiye halkları 1930'ların tek partisine ve Osmanlı sultanlarına yüzlerini dönecektir. İkisin de istemiyoruz. Biz kendi yolumuzdan yürüyeceğiz. Ezilenler için mücadele etmeyen emeğin hakkı için mücadele edemez. Kürdün hakkı için, Arabın, kadının hakkı için mücadele etmeyene sosyalist denilmez. Eğer işçi sınıfının başına geçmek istiyorsa sosyalistler, ezilenlerin sorununu kendi sorunu gibi bilecektir. Öcalan'ın dediği gibi sosyalizmde ısrar, insan olmakta ısrardır" şeklinde konuştu. Kürkçü, AKP'nin 12 Eylül rejiminin Türk-İslam sentezini devraldığını söyledi.
HÜDA KAYA: ÖZGÜRLÜĞÜ SAVUNDUĞUM İÇİN BURADAYIM
Kongrede konuşan yazar Hüda Kaya, “Buraya başörtülü bir kadın olarak, başörtüsünü hayatın her alanında özgür olacağını bilerek geldim. Ötekileştirilmiş bütün kişilerin özgürlüklerini ve adalet haklarını savunduğum için buradayım. Biliyor ve inanıyorum ki inandığım kitapta ifade edildiği gibi bütün insanlar eşittirler. Bizler inşallah bunun pratiklerini göstereceğiz” dedi.
KEMAL BÜLBÜL: EŞİTLİK İSTİYORUZ
Kaya’nın ardından konuşan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Kemal Bülbül ise Türkiye’de Alevilerin kimseye borcu olmadığını belirterek, “Türkiye’deki tüm kurum ve kuruluşların, siyasi örgütlerin ve devletin Alevilere borcu vardır. Biz Türkiye’ye Pir Sultanları, Mazlum Doğanları verdik. Bunlar bizim eşitlik ve özgürlük olgumuzdan katıldılar. Can ve kan verdik ama can ve kan istemiyoruz. Eşitlik ve özgürlük istiyoruz. Cemevleri terör yuvası değildir. Terör yuvası bizim üzerimize gaz atan bizi katledenlerin olduğu yerdir. Biz keramet sahibiyiz. İnayet sahibiyiz, hakkın ve hakikatin yolundayız” diye konuştu.
Bülbül, 3 Kasım'da 1 milyon kişiyle Kadıköy Meydanı’nda olacaklarını ifade etti. Konuşmaların ardından bazı tüzük değişiklikleri yapıldı.
Konuşmalar ardından Eş genel başkanlıklar ve Parti Meclisi (PM) için seçime geçildi. Eş genel başkanlık için Ertuğrul Kürkçü ve Sebahat Tuncel önerildi. Delegelerin oy kullanımı sonrası Kürkçü ve Tuncel yeni eş genel başkanlar olarak seçildi.
Seçimde belirlenen 80 asil PM üyesinin isimleri şöyle: "Sebahat Tuncel, Ertuğrul Kürkçü, Emre Yalçın, Sırrı Süreyya Önder, Doğacan Yılmaz, Levent Tüzel, Remzi Kozakçı, Ali Oruç, Mehdi Atilla, Zeynep Abidin Çeliktaş, Mehmet Doymaz, Ayhan Bilgen, Cem Terzi, Erdem Yörük, Ferhat Tunç Yosulun, Karabet Paylan, Gencay Gürsoy, Hacı Osman, İbrahim Sinemlioğlu, Mahmut Temizyürek, Özgür Müftüoğlu, Ragıp İncesağır, Salman Kaya, Sezai Temelli, Yavuz Önen, Müslüm Doğan, Hüseyin Yıldız, Mıgırdiç Margosyan, Mehmet Elbistan, Vecdi Aydın, Ender İrmek, Orhan Çelebi, Hüseyin Taka, Muzaffer Kaya, Kadir Akın, Mehmet Saltoğlu, Bülent Parmaksız, Erol Katırcıoğlu, Saruhan Oruç, Pervin Oduncu, Yurdusev Özsökmenler, Ayşe Yağcı, Dağlar Çilingir, Can Memiş, Beyza Üstün, Esmeray,Fatma Gök, Fatoş Güney, Gülfer Akkaya, Gülsüm Ağaoğlu, Hüda Kaya, Meryem Koray, Nazan Üstündağ, Nükhet Sirman, Sevda Bayramoğlu, Tamar Nalcı, Yasemin Özgün, Hatice Altınışık, Serap Hasibe Akpınar, Bircan Yorulmaz, Ferdane Sibel Erduman, Cevriye Aydın , Gürsel Şenşafak, Nurhayat Farimaz, Şükran Doğan, Birsen Kaya, Mukaddes Erdoğdu Çelik, Melis Tantan , Elif Gevez, Semra Uzunok, Sevgi Evren, Burcu Çiçek, Ayşe Akıncı, Bahar Şimşek , Sultan Özcan, Ayşin Hangül Sanverdi, Lezgin Altan, İnci Hekimoğlu,
Aynur Seyrek, Remzi Altınpolat"
KONGREYE KATILANLAR...
BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan, ESP Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, CHP Genel Başkan Yardımcsı Nihat Matkap, KYB Temsilcisi Bahroz Galali, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Genel Başkanı Turgut Öker, PSAKD Genel Başkanı Kemal Bülbül, Dev Maden-Sen Genel Başkanı Tayfun Görgün, Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy, yazarlar Hasan Kıyafet, Mahmut Temizyürek, Ahmet Telli, Eşber Yağmurdereli, sinemacı Önder Çakar, Akil İnsanlar Heyeti’nden Prof. Dr. Mithan Sancar, eski milletvekili Prof. Dr. Cengiz Güleç gibi isimler kongreyi takip ettiler.
‘BİRLEŞİNCE DAHA GÜZELİZ’
HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, 78’lerden Gezi direnişine kadar gelen direniş geleneğinin ODTÜ ile taçlandığını belirterek, “Bu barikatın çimentosu HDP’dir” dedi. Gezi direnişi sırasında sıkça kullanılan “Öfkelenince güzel oluyorsun Türkiye” sloganını hatırlatan Önder, “Öfkelenince güzel olmuştunuz. Ama biraraya gelince çok daha güzel oldunuz” diye konuştu.
KIŞANAK’A KARADENİZ’DEN FULAR
BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak kürsüye boynunda Karadeniz’den kendisine gönderilmiş bir fularla çıktı. Irkçı kışkırtmalardan en çok etkilenen bölge olan Karadeniz’den kendisine böyle bir hediye gelmesini “halkların kardeşliği için bir umut ışığı” diye yorumladığını belirten Kışanak, “İşte HDP bu umudu büyütecek, halklarımızın kucaklaşmasını sağlayacak güçtür” dedi.
‘YA ÖZGÜRLÜK, YA ÖZGÜRLÜK’
HDP’nin Eş Genel Başkanlıklarına İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel ve Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü'nün seçilmesi bekleniyor.. Tuncel yaptığı konuşmada, HDP’ye yönelik “marjinaller biraraya geldi” eleştirisine yanıt verdi. Tuncel, “Önce Şafi, sonra eşkıya, terörist, çapulcu, şimdi de marjinal diyorlar. Evet, hepsi biziz. Devletin herşeyi tek kimliğe sıkıştırma anlayışına karşı marjinaller olarak her yerde direneceğiz” dedi.
Ertuğrul Kürkçü ise, “Eski dünyanın kapılarına dayandık, haykırıyoruz. Ya özgürlük, ya özgürlük. An Azadi, an Azadi” diye konuştu.
GÖK VE ÖNEN’DEN VEDA
Eş başkanlık görevini devreden Fatma Gök ve Yavuz Önen de birer konuşma yaptılar. Uzun bir yola koyulduklarını belirten Prof. Dr. Fatma Gök, “evlerde bulaşık yıkayan, ütü yapan, sokağa çıkan” bütün kadınlara selam gönderdi. Gök, “Gezi’de evlatlarını yitiren anaların önünde saygı ve sevgiyle eğiliyorum” dedi. Yavuz Önen de, HDP’nin yarattığı umudu sokaklarda büyüyeceğini söyledi.
KÜRKÇÜ FENALAŞTI
Ertuğrul Kürkçü, kongreye verilen arada salondan çıkarken fenalaştı. İlk müdahale salonda yapıldı. Ardından Kürkçü özel bir araçla hastanaye götürüldü. Kürkçü tedavi altına alındı. Divan Başkanı Tuncer Bakırhan, telefon görüşmesi yaptıklarını ve Kürkçü’nün durumunda ciddi bir sorun olmadığını belirterek, “Kendisine geçmiş olsun diyoruz” dedi.
Kürkçü'nün iki gün hastanede tutulacağı öğrenildi