Ancak aynı şekilde vekil kazanılan yerleri kaybetme riski de var. Bu noktada cezaevlerinde yapılabilecek nakiller bile önem taşıyor!
7 Haziran seçimlerine akıllardaki “barajı aşabilecek mi?” sorusu ile giren Halkların Demokratik Partisi, yüzde 13 oy alıp 80 vekil çıkardı. 1 Kasım seçimleri için ise artık baraj sorunu neredeyse hiç dile getirilmiyor. Partinin hedefi de büyük. Vekil sayısını 110’a çıkarmak. Bunun için ülke genelinde oy oranını artırmak kadar seçim sisteminden yararlanarak bazı illerde az miktarda da olsa oy artışıyla vekil sayısını artırmak mümkün. Seçim araştırmaları yapan bir çok kuruluş 1 Kasım seçimlerinde partilerin oy oranlarının büyük ölçüde değişmeyeceğini ancak stratejik hamlelerin milletvekili sayılarını değiştirebileceği görüşünde.
Bundan önce yapılan seçimlere bağımsız adaylarla giren Kürt siyasi hareketi için matematik hesapları yeni değil. HDP, 7 Haziran seçimlerinde aldığı sonucu hem siyasi söyleminin toplumda etki yaratmasına hem de bu hesapların dikkatli ve titiz bir çalışmayla yapılmasına bağlıyor. 1 Kasım seçimleri için de şimdiden bu hesaplar yapılıyor, zaten yol gösterici çok kısa bir süre önce yapılan 7 Haziran seçimleri olacak.
Bu hesapların önemini ortaya koyan en çarpıcı örnek Kocaeli’nden. 7 Haziran seçimlerinde Kocaeli’de Kürt siyasi hareketi ilk defa bir milletvekilliği çıkardı hem de sadece 622 buçuk oy farkıyla bu vekilliği MHP ’den aldı. MHP itiraz etti ama sonuç değişmedi. HDP yetkililerinin Al Jazeera’den Gonca Şenay'a verdiği bilgilere göre bu 622.5 oyun 290’ı Kandıra Cezaevi’nden geldi. Bu oy farkı kapatılabilirse HDP’den bir vekillik MHP’ye geçebilir.
KÜÇÜK FARKLA BÜYÜK DEĞİŞİKLİK
100’lü rakamlarla ifade edilmese de başka illerde de küçük farklar büyük değişiklikleri beraberinde getirebilir.
HDP’nin hesabına göre;
Aydın’da 5 bin 419 oy alınması durumunda AK Parti’den bir vekillik alınacak. Bir vekil kazanmak için Batman’da 2 bin 257 oy, Bingöl’de 4 bin 321 oy AK Parti’den bir vekillik alınmasını sağlayabilir. İstanbul birinci bölgede 23 bin oy, İstanbul ikinci bölgede 29 bin oysa vekilliğin CHP ’den HDP’ye geçmesini beraberinde getirebilir. İzmir’de 13 bin 945 oy artırılması ise MHP’den bir vekilliğin HDP’ye geçmesini sağlayabilir. Malatya ve Manisa da bu seçimde HDP’nin bir vekil almak için “konsantre” çalışmayı yürüteceği illerden. Muş sonuçları da HDP için önemli. Parti yetkililerinin verdiği bilgiye göre bu ilde bir vekilliğin kaybedilmesinde yurtdışı oyları etkili oldu. Ancak 2 bin 179 oy daha alınması durumunda HDP Muş’tan bir vekil daha çıkarabilir.
Bunlar HDP’nin az da olsa oy artışı sağlayarak vekil sayısını artırabileceği iller. Ancak aynı şekilde az da olsa oy kaybı durumunda vekilliğin kaybedilebileceği iller de var.
Bu iller arasında dördüncü vekilliğin 5 bin 41 oy farkı ile alındığı Ağrı, onuncu vekilliğin 5 bin 92 oy farkı ile alındığı Diyarbakır ve 11 bin 500 oy farkı ile vekillik elde edilen İstanbul üçüncü bölge öne çıkıyor. Bu başlık altında en çarpıcı il, Iğdır. Iğdır’da HDP’de 828 oy farkı ile bir vekilliği MHP’den aldı. Bu ilde HDP ile MHP tabanlarının ortak olduğunu belirten HDP yetkilileri Kars, Muş ve Van’da da MHP tabanından oy aldıklarına dikkat çekiyor. Van’da son sıradaki adayın 3 bin 375 oy farkı ile vekil olmaya hak kazandığı belirtiliyor.
CEZAEVLERİ TAHLİYE EDİLİRSE…
HDP kaynakları bu hesaplama doğrultusunda AK Parti’nin seçim hamlelerini dikkatle izlediklerini söyledi. Daha önce HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın da dile getirdiği “bölgede seçim güvenliği yok” endişesine sebep olan bazı uygulamaların seçim sonuçlarını değiştirebilecek nitelikte olduğu ifade ediliyor.
Kaynaklar, “Bazı illerde ya da ilçelerde seçmenin sandığa gitmesi engellenirse vekillik kaybederiz. Bazı yerlerde cezaevinden gelen oylarla vekillik çıkardık. Cezaevlerini tahliye edip, mahkûmları başka bölgelere naklederlerse milletvekilliği kaybetmemiz söz konusu olabilir. Bu adımları atmaya başladıklarını duyuyoruz” diye konuştu.
“Oy artışını vekil artışına dönüştürmek istiyoruz”
Partinin 7 Haziran’da izleyeceği seçim stratejisine ilişkin olarak soruları yanıtlayan HDP MYK üyesi Sezai Temelli, “Genel oy artışı Meclis aritmetiğini değiştirmeyebilir. Oy dağılımı ile vekil dağılımı her zaman birbiriyle uyumlu değil. HDP’nin oy artırdığı havzalardan vekil artışı sağlaması mümkün. AKP ve MHP bu konuda daha dezavantajlı. O yüzden daha fazla vekil çıkartabileceğimiz yerlere odaklanmamız daha doğru” dedi. 7 Haziran seçimlerinde yurtdışından beklentilerinin altında oy geldiği için bazı illerde vekillik kaybettiklerini söyleyen Temelli, Muş ve Batman’ı örnek gösterdi. Temelli, bu tespitten yola çıkarak yurtdışı seçmene yönelik çalışmalarını bu defa daha etkili bir biçimde yapacaklarını ifade etti.
Bu seçimde seçmenin 7 Haziran’a göre “Savaş ve iktisadi krizi” dikkate alarak oy kullanacağını düşündüklerini söyleyen Sezai Temelli, “Bizim aldığımız oyların yüzde 85’i Kürt seçmenden geliyor. Oyumuz burada bir doygunluğa ulaşıyor. İlave Kürt seçmenden bir artış gelecektir. Ama İstanbul 1-2, Aydın, Manisa gibi Batı illerinde oyumuzu artırabilecek unsur Kürt nüfusun bu illerde Türklerle ilişki içinde olması. Özellikle de orta üst sınıf, duyarlı, politik süreci okuyabilen seçmen yaşananların farkında. Savaşın nedenlerini biliyor bu seçmen” dedi.
Yaşanan gerilimin partideki genel beklentinin aksine HDP’ye oy kaybettirmesi ihtimalini de değerlendiren Temelli, “AKP, HDP’yi geriletmek için bu savaşı çıkardı. Bir taraftan da milliyetçi oyları toplamak istiyor” diye konuştu. Türkiye’de kamuoyunun savaşın nedenleri arasında HDP’yi görmediğini de söyleyen Sezai Temelli’ye göre bugün yaşananlar 90’lardan farklı. Temelli, “90’larda insanları daha net bir şekilde ideolojik hegemonya altında biçimlendirebiliyorlardı. Ama şimdi medyaya rağmen bir sosyal medya var. Bağımsız medya öyle ya da böyle kendini duyurabiliyor" diye konuştu.Oy artışının vekil artışına dönüştürülmesi için bazı bölgelerde özel çalışmalar yapacaklarını söyleyen Temelli, HDP’nin daha çok AKP ile yarışacağını, yaptıkları araştırmaların, CHP seçmeninin HDP’ye kaydığı yönündeki değerlendirmeleri doğrulamadığını da ifade etti.