ANKARA - Halkların Demokrasi Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü tarafından gündemdeki gelişmelere ilişkin ortak basın açıklaması yapıldı.
Toplantıda, Abdullah Öcalan’ın kaset görüntülerine ilişkin açıklamalarda bulunan Kürkçü,
“Abdullah Öcalan’ı irtibatsızlaştırmaya çalışmak barışa hizmet etmez, savaşa hizmet eder. Savaştan da Türkiye’nin hiçbir çıkarı olmadığını biliyoruz. O nedenle bu tartışmaya girmeyi bile yersiz buluyoruz. Herkes elindekini istediği gibi yayınlamakta özgür, bizde bu topa girmekte hiç arzulu değiliz. Siyasi sonuç doğmayacağını biliyoruz. Biz hiçbir şey istemiyoruz. Biz bu konuda ilgilenmiyoruz” dedi.
Tuncel ise, 15 Şubat’ın Öcalan’a karşı yapılan uluslararası komplonun yıl dönümü olduğunu savunarak, “Bu komployu gerçekleştirenler aslında Türkiye’de Kürt-Türk çatışmasını yaratmak istemişlerdi. Öcalan’ın Türkiye’ye getirilmesinde dönemin Başbakanı, ‘Abdullah Öcalan’ı niye bize verdiler biz anlamadık’ demişti. Bunun uluslararası bir komplo olduğu, Orta Doğu’da bir çatışmanın Kürt-Türk çatışması yaratılmak istenildiği çok net ortaya çıkmıştı. Öcalan, Türkiye halklarının barışı, demokrasi için ve Kürt sorunu konusunda çaba harcadı. Kendisinin görüşleri savunmasında da var. Sadece görüntüler montajlayarak vermişler. Öcalan’ın görüşlerini, tartışmalarını, kendi hareketine yönelik eleştirilerini, önerilerini hepsi biliyor” diye konuştu.
“Müzakere süreci karşılıklı olur”
Bir gazetecinin “Örgüt üyeleri Türkiye’yi terk etmeye devam ediyor mu?” şeklindeki sorusunu da yanıtlayan Tuncel, şunları söyledi:
“Bütün bunlar müzakere süreci ile alakalı, devlette çok söz vermişti. 8 komisyon kuracaktı müzakere gelişecekti. Hiçbir şey yapmadı. Müzakere süreci karşılıklı olur. Bu süreç başladığında üç aşamalı süreçten bahsediliyordu. İlk iki süreci aslında güven artırıcı adımlar olarak nitelendirmek lazım. Birisi örgütün yapması gerekendi, diğeri ise devletin. Örgüt kendi üzerine düşeni yaptı, ateşkes ilan etti. Militanların bir kısmını yurtdışına çekti. Ellerindeki esir askerleri bıraktı ama Türkiye bunun karşısında hiçbir adım atmadı. Bütün yapılan demokratikleşme paketine baktığımızda karşılıklı güven artırıcı adımlar, yani devletin de bu savaşın bitmesini istediğine dair güven artırıcı adımları atması gerekir. KCK tutukluları hala cezaevinde. Yasa değişikliğinde ne var; 5 yıla indiriyor ve 5 yıl tutuklamayı nerdeyse zorunlu hale getiriyor. İnsanları siz cezalandırıyorsunuz. Kabul edilebilir bir durum değil. Müzakere dediğiniz şey bütün ülkelerde uzun soluklu olmuş, biz bunun daha da kısalmasını istiyoruz. Karşılıklı adımlarla olacak bir durum. En son görüşmede Öcalan kendisinde eğer böyle devam ederse, hükümet adım atmazsa benimde yapacağım bir şey kalmıyor diye uyarısı da var.”