15 Temmuz darbe girişiminden sonra, darbecilerin İmralı Adasına yöneldiği yönündeki bilgiler HDP’li vekilleri harekete geçirtti. Konuyu Meclis gündemine taşıyan Öcalan'ın eski avukatlarından ve HDP Bitlis Milletvekili Mizgin Irgat, bu yönlü girişimlerinin devam edeceklerini söyledi. Irgat, şimdiye kadar HDP'nin kritik konularda verdiği bütün önergelerin "benzer gerekçelerle" reddedildiğini ve Meclis'in bu anlamıyla "denetim işlevinin baltalandığını" ifade etti. Irgat, "Sayın Öcalan'ın durumu, hassas bir konu olduğu için, merak ediliyor ve kaygı duyuluyor. Bu konuda verdiğimiz önergede, benzer bir gerekçe ile reddedildi." dedi.
Konu gündemde tutulacak
Irgat, HDP ve Kürt siyaseti olarak durumun ciddiyetinin farkında olduklarını ve olası bir olumsuz gelişmelerin nelere yol açabileceğini tahmin bile etmek istemediklerini, bu yüzden de konunun önemine, hassasiyetine denk düşen bir duruşla konun takipçisi olmayı sürdüreceklerini söyledi. Kürtlerin zaten her türlü eylem ve etkinlikle konuyu gündeme getirdiğinin hatırlatan Irgat, "Bizde bunu gündemde tutmayı sürdüreceğiz" diye belirtti.
O önerge yeniden verilecek
"Hafta içinde Adalet veya İçişleri Bakanlığına soru önergesini yeniden vereceğiz" diyen Irgat, "15 Temmuz'dan sonra İmralı adasına ilişkin kalkışmanın programlandığını yine darbecilerin ifadeleriyle ortaya çıktı. Ama buna rağmen ne biz ne ailesi, ne Kürt halkı bilgi alamıyor. Endişemiz devam ediyor. Hem toplumun hem bizim beklentimiz Sayın Öcalan'ın yaşam güvenliğinin ve diğer hükümlülerin durumunun açıklanmasıdır. Israrımızın nedeni budur" diye konuştu.
Devlet durumu ciddiye almalı
Irgat önergenin reddedilmesine ilişkin de, şunları söyledi: "Hükümet, devlet aklı açısından bu konu, ciddiyeti itibariyle soru önergesi ile cevaplandırılacak bir konu değildir. Soru önergesi olmadan bile hükümetin bu konuda acilen açıklama yapması ve toplumu tatmin edecek bir duruş sergilemesi gerekiyor. Orada tutulanların durumu cesurca kamuoyu ile paylaşılması gerekiyor. Bu şekilde uzatılması veya cevap verilmemesi başlı başlına bir problem. Biz soruyu sormaya devam edeceğiz."
Baluken: AKP suç işliyor
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan HDP Grup Başkanvekili ve İmralı Heyeti üyesi İdris Baluken de, Meclis Başkanı'nın bu konuda gösterdiği tutumun kabul edilemez olduğunu söyledi. Meclis Başkanı için, "tam bir darbe zihniyeti ile muhalefetin denetim hakkını gasp ediyor" diyen Baluken, şöyle devam etti: "AKP'ye yönelik en ufak bir değerlendirme ya da eleştirinin yapıldığı araştırma ve soru önergeleri Meclis başkanlığından iade ediliyor. Meclis Başkanı AKP üyesi gibi çalışıyor. Muhalefetin denetim hakkını ortadan kaldırmayı hedefliyor. İçtüzük ve hukuk değil kendisine verilmiş talimatlar doğrultusunda hareket ediyor."
Meclis Başkanı Meclis'i pasivize ediyor
Meclis Başkanı İsmail Karaman için, "Meclis'in pasivize edilmesi, işlevsizleştirilmesi, AKP ve Saray'a bağlı bir şube haline getirilmesi çabası olduğunu düşünüyoruz" tespitini yapan Baluken, Öcalan'a yönelik tutumun da kabul edilemez olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Sayın Öcalan'a yönelik önergenin iade edilme gerekçesi kabul edilemez. Adalet Bakanlığının yanıtlaması gereken, objektif sorular sorulmuş. Bilgi edinmeye dönük milletvekilimiz soru sorma hakkını kullanmış. İmralı'daki işkence sistemine ilişkin verdiği bir önergedir bu. Bunu iade etmek yerine, hızla var olan toplumsal hassasiyet de dikkate alınarak, adalet bakanlığına ulaştırması ve bakanlıktan da hızla cevap alması beklenirdi. İlgili bakan ya da kabine ile yürütmüş olduğu kararlaştırma neticesinde böylesi bir önergeye verilecek cevabın olmadığına kanaat getirilmiş.
Çünkü uygulanan tecrit hukuk dışıdır, meşru değildir. Dünya sisteminde böyle bir tecrit uygulaması yoktur. Meclis'in tutanaklarına geçecek şekilde AKP bu konuyu cevaplandırmaktan korkuyor. Bu uygulamanın ileride bir insanlık suçu olarak önüne geleceğini görüyor. Sözlü olarak geçiştirmeye, muğlak açıklamalarla kamuoyunu yanıltmaya çalışıyor. Grubumuz bu durumu farklı ele alıyor. Günlük siyasi tartışmalara konu olacak basit bir mevzu olmadığını, tarih önünde de ciddi bir hesabı gerektiren bir konu olarak değerlendiriyor. Önergeleri günlük tartışmalardan bağımsız olarak gündemleştiriyoruz."